Cari fazla 17,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı

Türkiye`nin 12 aylık cari fazlası temmuzda 4 milyar 445 milyon dolarla Ocak 2002`den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

13.09.2019 Cuma 13:26

Güncelleme : 16.09.2019 Cuma 07:36

Ekonominin yüksek büyüme performansı gösterdiği 2010 ve 2011  yıllarında cari işlemler hesabı da tarihi zirveleri görmüştü. Ekim 2011'de 76,1  milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaşan yıllıklandırılmış cari  işlemler açığı, hem alınan tedbirler hem de büyümenin tarihi ortalamalara  yaklaşmasıyla düşüşe geçti.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Eylül 2018'de kamuoyuna  açıkladığı Yeni Ekonomi Programı (YEP) sonrasında başlayan ekonomideki yeniden  dengelenme süreci ödemeler dengesi tarafında etkisini gösterdi. Hem hükümetin hem  de ekonomi yönetiminin sorunlar karşısında hızlı ve etkin kararları ödemeler  dengesi tarafında meyvelerini verdi.

Geçen yılın mayıs ayında 57,9 dolar seviyesinde gerçekleşen  yıllıklandırılmış cari işlemler açığı, o tarihten bu yana her ay kademeli  düşüşünü sürdürerek 2018 yıl sonunda 27 milyar dolara indi.

2019 yılında da cari açıktaki gerileme hızla devam etti ve haziranda  1,1 milyar dolar cari fazla verildi. Türkiye'nin 12 aylık cari işlemler hesabı,  temmuzda 4 milyar 445 milyon dolarla Ocak 2002'den bu yana en yüksek seviyesine  ulaştı. Böylece AK Parti'nin tek başına iktidara geldiği 2002 yılından bu yana en  yüksek yıllıklandırılmış cari fazla görüldü.

Aynı zamanda temmuzda aylık 1 milyar 158 milyon dolarla bu yılın en  yüksek cari fazlası verildi.

"ÇEKİRDEK CARİ DENGE 45,6 MİLYAR DOLAR FAZLAYA YÜKSELDİ"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve  ekonomist Haluk Bürümcekçi, temmuzda cari işlemler dengesinin 1,16 milyar dolar  fazla verdiğini, geçen yılın aynı ayında ise 2,2 milyar dolar açık verildiğini  anımsattı.

Son 12 aylık cari dengenin 4,4 milyar dolar fazla ile (GSYH'ya oranla  yüzde 0,6) belirgin iyileştiğine dikkati çeken Bürümcekçi, Ocak 2002'den beri en  yüksek fazla düzeyine ulaşıldığını belirtti.

Bürümcekçi, ağustos ayı  gümrük dış ticaret öncü verilerinin geçen  yıla göre çok sınırlı düşük dış açığa işaret ederek, cari fazladaki yükselişin  sonuna yaklaşıldığını düşündürdüğünü söyledi.

Manşet verideki iyileşmenin yanı sıra, cari dengenin temel eğilimi  açısından takip edilen enerji dışı cari dengenin 41 milyar dolar fazlaya ve  çekirdek cari dengenin de 45,6 milyar dolar fazlaya yükseldiğini ifade eden  Bürümcekçi, "Türkiye ekonomisinin sert daralma/büyüme dönemlerinde manşet ve  çekirdek açıkta belirgin azalış/artış eğilimi görülmesinin doğal olduğunu hep  vurgulamaktayız. Nitekim, son bir yıl içinde ekonomik aktivitede önce durgunluk  sonra da resesyon yaşanması ile enerji ve altın dışı açıkta belirgin iyileşme  eğilimi gözlenmekte. Dış talebin küresel krize göre daha güçlü seyretmesi  sayesinde ise cari dengedeki iyileşme 2001 krizine benzer boyutlara ulaşacak gibi  görünmektedir." diye konuştu.

Bürümcekçi, cari işlemlerde temmuz ayında gözlenen iyileşmede, dış  ticaret açığının geçen yıldan düşük açık ve hizmetler dengesinin yüksek fazla  vermesinin ana etken olduğunu söyledi.

"AĞUSTOS SONUNDA 5 MİLYAR DOLAR FAZLAYA ULAŞABİLİRİZ"

Haluk Bürümcekçi, cari dengedeki güçlü iyileşme döneminin sona ermiş olabileceğini, bundan sonraki seyrin büyümeye bağlı olacağını belirtti.

Önceki yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji  ticaretindeki gelişmelerin devam edip etmeyeceğinin kritik olduğunu ifade eden  Bürümcekçi, petrol fiyatlarının son dönemdeki gerilemeyle 2018 yılı ortalamasının  (72 dolar) altına inmesinin cari açığı azaltıcı etki getirmeye devam ettiğini  söyledi.

Bürümcekçi, altın ticaretinde ise geçen yıl ilk yedi ayda verilen 8,2  milyar dolar net açığın bu yıl aynı dönemde 4,1 milyar dolara gerilediğini ve bu  eğilimin de devam edebileceğini dile getirdi.

Turizm gelirlerinin, turist sayısının artış eğilimini koruması ile  toparlanma göstermeye devam edeceğinin altını çizen Bürümcekçi, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak, ilk yarıda ekonomik aktivite dipten toparlanmaya geçse de  zayıf kalan milli gelir büyümesi baz etkisinin de devreye girmesiyle daha güçlü  artışlar kaydedebilir. Bu gelişmenin, dış ticaret açığında yıllık bazda  karşılaştırmalarda da artış getirebileceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, AB pazarı ve  genel olarak küresel çapta büyümede gözlenen yavaşlamanın ihracat artış hızımızı  olumsuz etkilemeye başladığı izlenmektedir. Bu doğrultuda, ağustos sonunda 5  milyar dolar fazlaya ulaşmasını beklediğimiz son 12 aylık açığın, 2019 yıl  sonunda hafif açık verebileceğini düşünmekteyiz."
"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma