• Dr. Pelin Yantur

Enflasyon sonrası gözler TCMB’de...

05.03.2019 Cuma 07:14

Haftaya heyecanla başladık ve de devamı gelecek gibi duruyor!

Baharın başladığı ayın içerisinde kışın şiddetini gösterebilecek Şubat ayına ait enflasyon verisi bu heyecanlardan bir tanesi iken TCMB para politikası ise diğerini oluşturuyor. Özellikle yürütülen politikaların etkinliğini ve gidişatını göstermek adına bu iki gelişme de önemli. Öncelikle TCMB tarafına yön verecek olan enflasyona gelin bakalım!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun Şubat ayına yönelik açıkladığı enflasyon verisini dün itibariyle karşıladık. Bu doğrultuda TÜFE yıllık bazda yüzde 19,67 artarken, aylık bazdaki artış yüzde 0,16 seviyesinde gerçekleşti.

Özellikle TCMB’nin faiz kararı sırasında yakından ilgilendiği çekirdek enflasyon tarafında ise yüzde 19,02 şeklinde olan seyir yüzde 18,12’ye geriledi. Olumlu bir seyir gibi duruyor. Ardından hemen soru işaretleri beliriyor aklımızda...

TCMB faizleri indirir mi?

Durun bakalım önce ayrıntısına inelim şu enflasyonun.

Manşet enflasyonu belirleyecek olan en temel kalem gıda fiyatlarıydı biliyoruz ki... Sürekli konuştuğumuz iki konudan birisi; mevsiminde olan sebze ve meyveyi 9- 10 liralara hatta kimi zaman 14- 15 liralara satın alıyor olmamızdı. Bu kez tanzim satış noktaları devreye giriyordu. Bu nedenle gıda enflasyonunda nasıl bir seyir izlenecekti? En merak konusu buydu belki de... Evet, tanzim satış fiyatları TÜİK’in enflasyon hesaplamasına katılmıyordu fakat en azından marketlerin satış fiyatlarında bir baskı unsuru oluşturacak mıydı? Bunu merak ediyorduk... Bir de üzerine biliyoruz ki Şubat ayı gıda fiyatlarında yüksek bir aydır. Hal böyle olunca ev geçimiyle ilgilenen Ayşe teyzem, Ahmet amcam  da konuyla ilgilenirken yerel yatırımcı da doğrudan yabancı yatırımcı da enflasyon rakamlarını yakından takip ediyordu...

Veriye göre, gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 30,97’den yüzde 29,25’e düşerken aylık bazda yüzde 6,43’ten yüzde 0,90’a geriledi. Burada enflasyon her ne kadar yüksek bir seyir sergilese de ılımlı bir yöne gittiğinin de sinyalini veriyordu. Fakat hala çok yüksek mi? Maalesef evet! Öyle görünüyor ki; geçen yıl Ağustos kur atağından sonra fiyatlarını dolar tarafında 7 liraya euro tarafında 8 liraya sabitleyen dolar girdili üreticiler kur inse de bu fiyatlamayı 5 liralara çekmiş gibi durmuyor. Akabinde de konunun üzerinde durulduğuna işaret verildi ve rekabet kurulu 23 market hakkında soruşturma başlattı...

Peki bunun dışında neler mevcut?

Burada dikkat çeken bir başka durum ise gıdada en fazla artış yaşayan kalemin marul olması!  Mevsiminde olan ürün en fazla  artış gösteriyor. İşte burada da arz kısıntısından kaynaklanan problemle karşılaşıyoruz. Hal böyle olunca hükümetin gündeminde de olan politika öne çıkıyor yine. Tarımda acil üretim planlaması. Burada politika eksikliğinin giderilmesi halinde önemli bir düşüş sergilenmesi kuvvetle ihtimal gibi duruyor.

Bunun dışında Şubat ayı enflasyon verisini karşıladığımızda değerin gerek yabancı gerekse yerli kuruluşların beklentilerinin altında gerçekleşmesi ve trendin 4 aydır aşağıya gelmesi beraberinde “TCMB’nin duruşunda değişiklik olur mu?” sorularını da getiriyor...

TCMB’nin sorumlu olduğu enflasyonun alt kaleminde çekirdek enflasyonda geri çekilme var ne olsa öyle değil mi? Kendisinin ilgi alanı çekirdek. Bu kez enflasyon tarafındaki iyileşmenin sebeplerini sıralıyoruz hal böyle olunca.

Efendim, kur oynaklığının düşmesi, talebin azalması ve ekonomik aktivitenin daralması gibi sebepler TCMB’nin faizlerde bir değişikliğe gidebileceğini düşündürse de acele etmeyeceği ve zaten de etmemesi gerektiği düşüncesinde bırakıyor şahsen beni...

Zaten TCMB politika faizinden ayrı şekillenen kredi maliyetleri mevcut. Örneğin, mevduat faizi yüzde 18’lerde seyrediyor. Veya kredi faizleri aynı şekilde. Bu nedenle şuan için bu hareket, yüksek faizi koz olarak kullandığımız yabancı sermayeye karşı dezavantajlı bir durum oluşturabilir.

Yılın ikinci yarısına kadar beklemekte fayda var...

Hep FED söyleyecek değil ya; Bu kez de biz SABIRLIYIZ!
 


Yazarın Önceki Yazıları