Almanya`da ağustos ayında 9,7 puan olan Tüketici Güven Endeksi, düşüş beklentilerine rağmen eylül için de değişmedi.
Merkezi Almanya'da bulunan pazar araştırma şirketi GfK, Tüketici Güven Endeksi eylül 2019 sonuçlarını açıkladı. Buna göre, ağustosta 9,7 puan olarak ölçülen Tüketici Güven Endeksi, eylül için de değişmeyerek 9,7’de kaldı. Beklenti, endeksin 9,6’ya gerilemesi yönündeydi.

GfK’nin endekse yönelik açıklamasında, küresel ekonomik yavaşlamanın, ABD, Çin ve Avrupa Birliği arasındaki ticari gerilimlerin ve belirsiz Brexit sürecinin, tüketicilerin ekonomik görünümü üzerindeki baskılarını artırdığına yer verilerek, Almanya genelinde ekonomik beklentiler göstergesinin ağustosta 8,3 puan düşüşle eksi 12 puana gerilediği aktarıldı. 

Açıklamaya göre, gelir beklentiler göstergesi de ekonomik beklentilerle aynı yönde hareket ederek 0,7 puan düşüşle 48,8 puana gerilerken, araba ve mobilya gibi ürünleri satın alma eğiliminin göstergesi ise 2,5 puan artarak 48,8 puana yükseldi.  

GfK’nin konuya ilişkin değerlendirmesinde, Alman ekonomisinde esen ters rüzgarlara rağmen, tüketici ikliminin sabit kaldığı belirtilerek, iç tüketimin yavaşlayan ekonomik büyüme döneminde daha da ön plana çıkacağı kaydedildi. Değerlendirmede, gelecekte iş gücü piyasasının daha az istikrarlı hale gelmesi ve işsizlikte önemli bir artış olması durumunda, büyümeyi destekleyen tüketici ekonomisinin de önemli bir gerileme yaşayacağı uyarısında bulunuldu.

Alman ekonomisi geçen yıl yüzde 1,4 büyürken, Almanya'da hükümet küresel ekonominin zayıf seyretmesinin Alman ihracatını etkilemesinden, ticaret ihtilaflarından ve Brexit’ten dolayı ekonominin bu yıl sadece yüzde 0,5 büyümesini bekliyor. 

Uzmanlar, ticaret ihtilaflarının, küresel belirsizliklerin ve sıkıntı içindeki otomotiv sektörünün Alman ekonomisini etkilediğini belirterek, özellikle, ticari çatışmaların oluşturduğu belirsizliklerin, ekonomik faaliyetleri yavaşlamasına neden olduğunu kaydediyor. Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ekonomiye yönelik bu yılın ağustos ayı raporunda, ülkede üretimin bu yılın üçüncü çeyreğinde “cansız” kalacağını belirterek, ekonominin resesyon kıyısında olabileceği uyarısında bulunmuştu.