Borsa rallisini 6`ncı aya taşıdı
03.06.2017 12:28Son güncelleme : 05.06.2017 07:36
Borsa İstanbul`da Aralık 2016`da başlayan yükselişini bu yıl rekorlarla devam ettiren BIST 100 endeksi, aylık bazda yükseliş rallisini 6`ncı aya taşıyarak 100.000 seviyelerinin güçlü bir şekilde dile getirilmesini sağladı.
Geçen yılın kasım ayından bu yana etkili olan yükselişini,
"mayısta sat ve git" algısına
karşın geçen ay da sürdüren ve 98.794,90 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören BIST 100 endeksi,
mayısı önceki ay kapanışına göre yüzde
3,05 artışla 97.541,58 puandan tamamladı.
Mayıs ayındaki yükselişi ile aylık bazda rallisini üst üste
6'ıncı aya taşıyan BIST 100 endeksi,
2013'ten bu yana ilk kez 6 aylık bir yükseliş serisi gerçekleştirmiş oldu. Endeks bu dönemde yüzde
31,8 artış yaşayarak, 100.000
seviyelerinin güçlü bir şekilde dile getirilmesini sağladı.
" AVRUPA İHRACAT
PAZARININ GÜÇLENMESİ TÜRKİYE'DEKİ ŞİRKETLER İÇİN ÇOK OLUMLU"
Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa
tarafında, seçimlerde aşırıların yarattığı
tedirginliğin seçim sonuçlarına yansımamasının, Almanya Başbakanı
Angela Merkel'in avro/dolar paritesinin
düşük kalmasından Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politikaların sorumlu olduğunu açıklayıp
kurun yükselmesi için politika
değişikliği konusunda ısrarcı olacaklarını açıklamasının, avro/dolar
paritesi ve AB borsalarının coşmasına
neden olduğunu kaydetti.
Avro/dolar paritesi 1,12'lere giderken dolar/TL'nin de
3,53'lere gerilediğini ifade eden
Atılal, Avrupa ihracat pazarının güçlenmesinin
Türkiye'deki şirketler için çok olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Atılal, ABD Başkanı Donald Trump'ın vaatlerinin büyüme ve
şirket karlılıkları üzerinde olumlu etki
yapacağını ama vaatlerin henüz
gerçekleşmediğini belirterek, "ABD ekonomisindeki güçlenme devam
ederken, ABD 10 yıllık faizler de
gerilemeye devam ediyor. Bu da şirket
karlılıklarını olumlu etkileyecek."
dedi.
" DÜŞÜK FAİZ ORTAMI RİSK İŞTAHININ
ARTMASINA NEDEN OLUYOR"
Haziran Fed toplantısında faiz artışı beklendiğini belirten
Atılal, önemli olanın yıl sonuna kadar
atılacak faiz artışı adımları olduğunu kaydetti.
Fed başkanlarının şahin açıklamalarına bakıldığında 2 kez
faiz artışının da potada olduğunu ama
garanti olarak görülenin tek faiz artışı
olduğunu ifade eden Atılal şöyle devam etti:
"Fed beklentilerinin içinde Trump'ın politikaları yok.
Zaten Fed Başkanı Janet Yellen önce
gerçekleşsin sonra etkilerine bakarız demişti. Şu ana kadar Trump tarafında gerçekleşen bir şey
yok. Peki bu durumda haziran için
sıkıntı yaratacak bir durum var mı ? Görünürde yok."
Atılal, Fed faiz artıracağını ancak ECB ve Japonya Merkez
Bankasının (BOJ) genişlemeye devam
ettiğini belirterek, düşük faiz ortamının risk iştahının artmasına neden olduğunu, gelişmekte olan
ülkelere para akışının devam etmesinin
ise Türkiye gibi ülkelere daha çok yaradığını vurguladı.
Enflasyondaki yükselişin gerilemeye başlayacak olmasının,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Banksının
(TCMB) sıkı duruşunu koruması ile Kredi Garanti
Fonunun (KGF) olumlu katkısının, piyasaları güçlü kılan yerel etmenler
olduğunu ifade eden Atılal, Türkiye’nin
büyümesine yönelik revizyonlarla hala benzerlerine göre ucuz olduğunu ve BIST 100 endeksinin
dolar bazında gidecek çok yerinin
bulunduğunu söyledi.
Atılal, hisse senedi tarafı için şartların olumlu olduğunu
düşündüğünü ve hisse pozisyonu taşımakla
ilgili tedirginlik hissetmediğini belirterek, mevcut durumda BIST 100 endeksinin kısa vadede yüzde
2,80'lik artışla 100.000 seviyesi
görmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
"BIST 100
ENDEKSİ EMSALLERİNE KIYASLA POZİTİF AYRIŞTI"
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan da Borsa
İstanbul'un aralık ayında başlattığı
yükselişini mayıs sonuna kadar devam ettirmeyi
başardığını söyledi. Doğan, bu dönemde yüzde 31,8 değer kazanan BIST 100
endeksinin emsallerine kıyasla pozitif
ayrıştığını belirterek, bu dönemde endeksin dolar bazında getirisinin ise yüzde 28,4 olduğunu
kaydetti.
BIST 100 endeksinin son dönemde gelişmekte olan ülkeler
ortalamasından ve gelişmiş ülke
endekslerinden daha iyi bir performans sergilemesine karşın, bu ülkelere kıyasla iskontosunun hala tarihsel
ortalamalarının üzerinde olduğunu ifade
eden Doğan, şöyle devam etti :
"MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksini baz aldığımızda
son yükselişe rağmen çarpanlar bazında
Borsa İstanbul'da hala yüzde 25 civarında bir iskontodan bahsetmek mümkün. BIST 100 endeksi çarpanlar
bazında kendi tarihsel ortalamalarına
yaklaşmış olsa da dünya genelinde devam eden bol likidite koşullarının borsaların çarpanlarını yukarıya
taşıdığını göz önünde bulundurmak
gerekiyor."
Doğan, dünyada birçok endeksin cari piyasa çarpanlarının
tarihsel ortalamalarının üzerinde
değerler aldığını, BIST 100 endeksinin ise henüz kendi ortalamalarını dahi yakalayamamış durumda
olduğunu belirterek, bu durumun uzun
vadede BIST 100 endeksinin emsallerinden pozitif ayrışmasını sağladığını
ifade etti. Son dönemde bir çok ülkeden
gelen negatif haber akışlarının dikkati
çekmeye başladığına vurgu yapan Doğan şunları kaydetti:
"Önceki hafta kredi notu düşürülen Çin ve Hong Kong,
Brezilya, Güney Afrika ve Venezuela'da
devam eden siyasi gerginlikler, İtalya'da erken seçim olasılığının konuşulmaya başlanması, Rusya'da
endekslerde görülen düşüşler, küresel
ölçüde lokalden başlayan bir stres birikimi olduğunun habercisi. Eğer biriken bu stresi tetikleyecek bir gelişme
yaşanacak olursa şu ana kadar lokal
kalan bu sorunların küresel piyasaları etkisi altına aldığını
görebiliriz."
Doğan, BIST 100 endeksinin orta uzun vadede potansiyelinin
devam ettiğini ancak küresel bir
düzeltme dalgasından nasibini alabileceğine dikkati çekerek, yatırımcıların bu tür riskleri göz
önünde bulundurarak kendilerine mutlaka
"stop-loss" (zarar kes) stratejisi oluşturmaları gerektiğini
bildirdi.
Mevcut seviyeler göz önünde bulundurulduğunda Doğan, BIST
100 endeksinde 95.500 puan civarının
stop-loss olarak izlenebileceğini sözlerine
ekledi.
"EKİM AYINA
KADAR RİSKLERİ YÜKSEK GÖRÜYORUZ"
Doğan, piyasaların klasik inançlarından biri olan
"Mayıs'ta Sat ve Git"
tabirinin pratikte "mayıs-ekim" dönemindeki getirilerin
"ekim-mayıs" dönemi
getirilerine kıyasla düşük olduğunu gösteren bir ifade olduğunu
belirtti. Bu nedenle "Mayısta sat
ve git bu yıl çalışmadı" demek için erken olduğunu aktaran Doğan bu çerçevede yaz aylarında likiditenin,
volatilitenin ve getirilerin
düşebileceğini, dolayısıyla ekim ayına kadar riskleri yüksek
gördüklerini dile getirdi.
Yurt içi piyasalarda bu yıl sonu ve gelecek yılın ilk
aylarında baz etkisi nedeniyle
gerilemesi beklenen enflasyon rakamlarının etkisi ile faizlerde düşüş ve hisse senetlerinde yeni bir yükseliş
görebileceklerini ifade eden Doğan, bu
da yaz ayları geçtikten sonra bu döngünün ikinci ayağı olan ekim-mayıs döneminin bir kez daha getiriler bazında ön
plana çıkmasını sağlayacağını kaydetti.