`Türkiye ekonomisine yabancı ilgisi sürüyor`

AA

Borsa İstanbul (BİST) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Himmet Karadağ, "Referandum sonrası ve ocaktan bu yana çok yakın takip ediyoruz uluslararası sermaye ve finans akımlarını, Türkiye ekonomisine, piyasalarımıza yabancı ilgisi yoğun bir şekilde devam ediyor." dedi.

Karadağ, Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kocaeli'nin Türk ekonomisi açısından önemli bir yer olduğunu söyledi.

Makro göstergelerde oldukça pozitif bir dönemde olunduğunu belirten Karadağ, büyüme rakamlarının 2. çeyrekte göreceli olarak dünya ortalamalarına göre yüksek gerçekleştiğini kaydetti.

Karadağ, 3. çeyrekte 2 haneli bir büyüme rakamı beklediklerini dile getirerek, "İşsizlikte pozitif bir gelişme gördük. Bizim mikro tarafta neler var. Onu da izlemek lazım. Mikro tarafta da 3. çeyrek mali tabloları açıklandı. 3. çeyrek mali tablolar da beklentilerimizin çok üzerinde pozitif kar rakamları gördük. O da bizi memnun etti. Olumlu gelişmeler var. Bu sorumsuzluk anlamına mı geliyor? Her şey toz pembe mi? Sorunları çözme anlamında bir sürü sıkıntımız da var." diye konuştu.

"COĞRAFYA, TEKRAR DÜNYADA EN POPÜLER TİCARET, SANAYİ VE FİNANS MERKEZLERİNDEN BİRİ OLACAK"

Problemli bir coğrafyada bulunulduğunu anlatan Karadağ, bölgenin problemleri kadar nimetlerinin de çok olduğunu bildirdi.

Karadağ, söz konusu coğrafyanın, tarihten bu yana ticaret, sanat ve finansın merkezi olduğunu aktararak, "Bu dönem biraz zayıf kaldık. Önümüzdeki dönemde de yine bu canlanan İpek Yolu havzasıyla beraber tekrar dünyada en popüler ticaret, sanayi ve finans merkezlerinden biri olacak. Bu çerçevede buna doğru yaklaştık sıkıntıları da göğüslememiz gerekiyor. Siyasi olayları, Borsa manipülasyon olaylarını izlemek ve endeks değerini takip etmek için yakından izliyoruz. Kamuoyu anketleri falan yapan firmalar var ya bizim endeks tamamında çok çok daha sağlıklı ve doğru sonuçlar veriyor." şeklinde konuştu.

BİST 100'e bakıldığında temel siyasi olaylar ve yansımalarını çok küçük hata payıyla görebildiklerini belirten Karadağ, endeksin hem düşünen hem de inandığına para yatıran kişilerin çizdiği bir eğri olduğunu söyledi.

Karadağ, endeksin Gezi Parkı odaklı olaylardan bu yana seyrini anlatarak, şöyle devam etti:

"Referandumla beraber siyasi istikrar beklentisinin artmasıyla beraber biz endekste tekrar nominalde 90 bini yakaladık ve şu anda 90 binin üzerinde seyrediyoruz. Borsa tarafında bir toparlanma var ama faiz oranlarında özellikle bu bizim kötü alışkanlığımız aslında bu kapalı tarafta konuşulacak bir şey ama bankacılığı zorlamaya çalıştığımız bir KGF etkisiyle kişisel kanaatim faizlerle biraz olması gerekenden aşağı doğru inme gözlemleniyor. Önümüzdeki süreçte aşağı yönlü hareket devam edecektir. Makrolar ve mikrolar pozitif. Bunlar neye göre pozitif? Bir önceki yola göre. Sorunlarımız var, yapısal olanlar da var. Biraz cari sorunlarımız da var. Referandum sonrası ve ocaktan bu yana çok yakın takip ediyoruz uluslararası sermaye ve finans akımlarını, Türkiye ekonomisine, piyasalarımıza yabancı ilgisi yoğun bir şekilde devam ediyor. Yurt dışı sermaye bizden daha fazla yazılı dokümanlara bakıyorlar, mali tablolara bakıyorlar, makro göstergelerimize bakıyorlar. Halen Türkiye riski alınabilir, Türkiye yatırım yapılabilir seyrini koruyor."

"DAHA BÜYÜK ÖLÇEKLİ FİRMALARIN BORSA VE SERMAYE PİYASALARINA GELMELERİNİN ÖNÜNÜ AÇTIK"

Güncel dönemde rating kuruluşlarının inandırıcılıklarını kaybettiğini aktaran Karadağ, "Takip ediyorum yabancı girişlerini, investment grade'den biz not indirildikten hemen sonra yoğun bir yatırım dönemi giriyor yurt dışı yerleşik yabancılar tarafından. 'Bir hafta önce notu indi neden geliyorsun?' Bunları satın almak için fırsat olarak da değerlendiriyorlar." ifadesini kullandı.

Karadağ, daha büyük ölçekli firmaların borsa ve sermaye piyasalarına gelmelerinin önünü açtıklarını belirterek, borsanın avantajlarını anlattı.

Finansmanda sermaye piyasaları ve borsanın orta ve uzun vadede rakipsiz olduğunu ifade eden Karadağ, Varlık Fonu'nun yapısını katılımcılara aktardı.

Karadağ, şöyle konuştu:

"Bütçe fazlamız da yok, petrol fazlamız da yok, dış ticaret fazlamız da yok, niye Varlık Fonu kuruyoruz? Bu absürt bir şey şeklinde konuşanlar oldu. Bu böyle mi? Değil, ülkelerin varlıkları dış ticaret fazlalarından ibaret değil. Bütçe fazlası eşittir ülke varlığı değil. Körfez bölgesinde dış fazlalardan oluşmuyor varlık fonları. 'Kamu varlıkları kamu eliyle mi yönetilsin, Profesyonel esaslarla mı yönetilsin?' bu fikirden doğuyor. İlk planda Varlık Fonu'na devredilen 50 milyar dolara yakın varlık da bunun göstergesi. Hiçbirini uzaydan getirmedi hükümet, mevcut olan varlıkları devretmek suretiyle varlığımız oluştu. Bunların doğrudan bütçe dengemizle alakası yok. Bütçeden alıp da buraya koymuş değiliz. Bütçeyle ilişkileri var, vergi ödüyor, sermaye koyuyor ama doğrudan bütçe olayı değil. Devamında diğer alanlarda da Varlık Fonu'nun yönetimine devredilecek varlıklar var. Ne yapıyor varlık fonları? Biz bizde olan varlıkları dünya uluslararası standartlarına uygun olarak kamu kurumu veya devlet mantığıyla değil de ticari prensiplere göre fon yönetim esaslarına göre yönetelim mantığıyla kuruluyor. Bir yerden kaçırılıp göçürülen bir şey de yok. Esasen o Türkiye Varlık Fonu'na devredilen varlıklar yine Türkiye'nin, yine devletin, yine hükümetin veya herkesin varlığı. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, klasik portföy yönetim şirketi mantığında o portföyü profesyonel esaslara göre yönetmekle kurulmuş bir şirket."

KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Kocaeli'nin Türkiye ekonomisine yaptığı katkıdan bahsederek, TÜYAP Fuarcılık Grubu tarafından KSO ve Kocaeli Ticaret Odası iş birliğiyle organize edilen 4. Doğu Marmara Sanayi ve Teknoloji Fuarı'nda Ar-Ge, sanayi, akademi buluşmaları kapsamında 100'ü aşkın teknoloji firmasının bir araya geldiğini bildirdi.

Konuşmanın ardından Zeytinoğlu, Karadağ'a günün anısına hediye verdi.