14.04.2024 14:22:49 `Türkiye varlıkları 2019`da yatırımcıların ilgisini çekecek` - Türkiye'nin bir numaralı finans ve ekonomi portalı uzmanpara.com.

`Türkiye varlıkları 2019`da yatırımcıların ilgisini çekecek`

16.12.2018 10:49

Son güncelleme : 17.12.2018 10:30

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, "Cazip fiyatlamaları ile Türkiye varlıkları 2019`da yatırımcıların ilgisini çekebilecek önemli bir potansiyele sahip." dedi. Ateş önümüzdeki yıl kredi büyümesinin de yüzde 12 seviyesinde olmasını beklediklerini söyledi.



AA

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, AA muhabirine bankacılık sektörü ve Türkiye ekonomisi açısından 2018 yılı gelişmelerini değerlendirirken, 2019'dan beklentilerini paylaştı.

Geçen bir yıllık süreçte, ekonomide yaşanan sorunlara karşın otoritelerin zamanında aldığı önlemler sayesinde bankacılık sektörünün güçlü kalmaya devam ettiğini anlatan Ateş, sektörün sermaye yeterlilik rasyosunun (SYR) ekim itibarıyla solo bazda yüzde 18 seviyesinde bulunduğunu bildirdi.

Ateş, bu oranın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) geçici olarak tanıdığı esneklikler çıkarıldığında dahi uluslararası standartların çok üzerinde bulunduğunu, aktiflerde oluşabilecek bozulmalara yeterli bir tampon oluşturduğunu vurgulayarak, "Bankaların karlılıkları da sermayelerini destekleyecek düzeyde." ifadesini kullandı.

Bankacılık sektörünün öz sermaye getirisinin, yüzde 14'ün üzerinde olduğuna işaret eden Ateş, şunları kaydetti:

"Sektörün sorunlu kredi oranı 2017 sonuna (yüzde 3) kıyasla bir miktar artış göstermekle birlikte makul seviyelerde. Bankaların yeniden yapılandırmalarla müşterilerine yardımcı olması aktif kalitesinin bozulmasını engelliyor. Diğer taraftan, 2018'de finansal koşullardaki sıkılaşma sebebiyle kredi büyümesi yavaşladı, kurdan arındırılmış olarak bakıldığında kredi büyümesi yüzde 4,1. Ayrıca, mevduat tarafında da rekabet sürüyor. Yılbaşından itibaren TL mevduatlar yüzde 8,4 artarken, yabancı para (FX) mevduatlar yüzde 6,7 azaldı. Kurdan arındırılmış olarak bakıldığında, sektörün toplam mevduat büyümesi yüzde 1,5'le, kredi büyümesinin altında. 2019'da hem fonlama tarafındaki sıkışma hem de faiz oranlarındaki artışın kredi büyümesi üzerinde baskı yaratmaya devam etmesini, kredi büyümesinin yüzde 12 seviyesinde olmasını bekliyoruz."

Ateş, jeopolitik belirsizlikler, ticaret savaşları ve gelişmiş ülkelerdeki parasal sıkılaşma göz önüne alındığında, fonlamaya erişim ve fonlamanın maliyetinin en önemli sorunlardan biri olmaya devam edeceğini söyledi.

Bugün Türkiye'de yurt dışından toptan fonlama payının yüzde 20 ile sınırlı olduğunu belirten Ateş, bankaların daha yüksek karlılıkla daha fazla büyüyebilmesi için likiditelerini en etkin şekilde yönetmeleri gerektiğini ifade etti.

Ateş, yakın zamanda sektörde ilk adımları atılan kredi portföylerinin menkul kıymetleştirilmesinin bu çerçevede büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, "Bankaların bu stratejiyle kaynak yaratmasının önünün açılması, sektörün bilançosunda yer açılmasına ve kaynak tarafında sıkışıklığın giderilmesine yardımcı olacaktır." diye konuştu.

"LİKİDİTEDE BOZULMA YAŞANMADI"

Hakan Ateş, eylül sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide bazda ortama sermaye yeterlilik oranının yüzde 16,5, ortalama ana sermaye oranının yüzde 13,3 olduğunu söyledi.

Son dönemde sermaye düzenlemelerinde yapılan değişiklerin 150 baz puan kadar olumlu etkisi olduğunu aktaran Ateş, "Yüksek piyasa volatilitesinin olduğu bu dönemde, bankaların sermaye oranlarının yeterli düzeyde kalmasında, sektör olarak düşük kaldıraçlı bir yapıda olmamızın önemli bir etkisi bulunmakta. Sektörün ortalama likidite karşılama oranının, 2017'de yüzde 113,5 ve 2018'in eylül sonuna kadar olan sürede ortalama yüzde 134,7 olduğu göz önüne alınırsa likidite görünümünde de bir bozulma yaşanmadığını söyleyebiliriz." değerlendirmelerini yaptı.

Ateş, 2019'un, büyüme beklentilerinin sınırlı kalan bir dönem olacağını ve sektörün bu dönemde risk iştahını dengeleyeceğini dile getirdi.

Beklentilerin, kredi büyümelerinin sınırlı olacağı ve sermaye yeterlilik oranlarında önemli bir değişiklik yaşanmayacağı şeklinde oluşması gerektiğini belirten Ateş, "Kredi riski yönetimi açısından da daha sıkı tahsis kurallarının işletileceği, yakın takip portföylerinin daha dikkatli izlenerek alınacak ilave aksiyon planları ile NPL gelişiminin kontrolünün hedefleneceği bir yıl olacaktır." diye konuştu.

"STRES TESTLERİNİ BAŞARIYLA GERİDE BIRAKTIK"

Hakan Ateş, sektör genelinde ortak bir stres testi çalışması yapılmadığını, ancak son dönemde likidite ve sermaye yeterliliğine ilişkin stres testlerinin bankaların önemli gündem maddesini oluşturduğunu söyledi.

Risk düzeyi değerlendirildiğinde sektör için birincil önceliğin likidite olduğunu ifade eden Ateş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bankalar mevcut likiditelerini koruma ve artırma yönünde önlemler almıştır. Ağustostan itibaren yaşadığımız süreç, sektör için gerçek bir stres senaryosu ortaya koymuş, bankaların stres koşullarında likiditelerini doğru yönetebildikleri bir yapıya sahip olduğunu göstermiştir. 3. çeyrek sonuçları da bunu desteklemektedir. Bu testi başarıyla geride bırakmamızın önemli nedenlerinden birinin de belirtildiği üzere bankacılık sektörünün görece olarak düşük kaldıraçla faaliyet göstermesi ve sermaye yeterliliğinin yönetiminde bunun avantaj sağlaması olduğunu belirtmek gerekir."

Ateş, banka bilançosu içindeki ipotekli kredilerin teminat olarak gösterilerek varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) şeklinde ihracının yapılmasının, bankacılık sektörüne iki açıdan önemli destek verebileceğini ifade etti.

İlk olarak verilen kredilerin bilançodan çıkarılıp diğer yatırımcılara  aktarılmasının, sektöre kaldıraç imkanı sağlayacağını anlatan Ateş, halen  bankacılık sisteminin kaldıracının çok düşük olduğunu, bunun ekonomik faaliyeti  destekleyebilmesi için mevcut sermayeyle daha fazla kredi verebilir hale gelmesi  gerektiğini söyledi.

Ateş, sektöre ikinci desteğin ise uzun vadeli dış kaynak girişinin  sağlanması ile verileceğine değinerek, "Bunun için de fiyatlaması, getirisi,  likiditesi (kolay alınıp satılması) ve VDMK'ların içerdiği kredilerin risklerinin  doğru ve güvenilir analiz edilebilmesiyle özellikle yurt dışı kurumsal  yatırımcılara hitap edebiliyor olması gerekiyor." dedi.

"2019'DA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE SERMAYE GİRİŞİ DEVAM EDECEK"

Hakan Ateş, uluslararası ticarette gerilimin artması, Avrupa'daki  belirsizlikler ve gelişmekte olan ülkelere risk iştahının bir miktar azalmasına  rağmen, 2018'de küresel ekonominin güçlü seyrini koruduğunu belirtti.

Gelecek yıl da küresel büyümenin artan aşağı yönlü risklerle beraber  daha az dengeli, ancak 2018'e yakın seviyelerde kalmasının beklenebileceğini  aktaran Ateş, şunları kaydetti:

"Finansal piyasalardaki yüksek oynaklık, küresel büyümede yavaşlama  endişeleri ve ticaret savaşlarının yarattığı belirsizliklerin de etkisiyle, ABD  Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımlarını 2019'da yavaşlatacağını öngörüyoruz.  Avro Bölgesi'nde ise ekonomik büyümedeki kırılganlığa paralel, Avrupa Merkez  Bankası'nın (ECB) parasal sıkılaşmada ihtiyatlı davranması ve 2019 sonundan önce  faiz artırımına gitmemesi beklenebilir. Bu yıl gelişmekte olan ülkelere sermaye  girişleri ise 2017'ye kıyasla bir miktar ivme kaybetti. Önümüzdeki dönemde de Fed  kademeli parasal sıkılaşmayı sürdürürken, ECB ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ)  parasal normalleşmeyi zamana yayması ile gelişmekte olan ülkelere sermaye  girişlerinin devam etmesi, ancak küresel kriz sonrası dönemin altında kalması  beklenebilir."

"2019'UN İKİNCİ YARISINDA ENFLASYONDA HIZLI GERİLEME GÖRECEĞİZ"

Hakan Ateş, Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısında güçlü büyüme  performansını sürdürdüğünü, ikinci yarıda ise finansal piyasalardaki yüksek  oynaklık ve bunun getirdiği fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon ve  piyasa faizlerinin artmasını, finansman koşullarının sıkılaşmasını beraberinde  getirdiğini söyledi.

Bunun sonucunda büyümede belirgin bir yavaşlama görüldüğünü ifade eden  Ateş, Türkiye ekonomisinin orta vadede dengelenme süreci olarak nitelendirilen  ılımlı büyüme patikasına girdiğini belirtti.

Ateş, şöyle devam etti:

"Yılın son çeyreğinde negatife döndüğünü tahmin ettiğimiz büyümenin,  2019'un ilk yarısında da zayıf seyretmesini ancak 2019'un ikinci yarısından  itibaren finansman koşullarındaki rahatlamayla toparlanmasını, yıl genelinde  büyümenin yüzde 2 civarında tarihsel ortalamaların altında gerçekleşmesini  bekliyoruz. Maliyet yönlü baskıların da hafiflemesiyle 2019'un ikinci yarısından  itibaren enflasyonda hızlı bir gerileme göreceğimize inanıyorum. Kurdaki  stabilizasyon devam ettiği takdirde, 2019'da enflasyon yüzde 16 seviyesinde  gerçekleşebilir. Diğer taraftan, 2018’in ilk yarısında zirve yapan cari açık,  ikinci yarıdan itibaren iç talepteki belirgin yavaşlamayla ithalatın, rekabetçi  kurun ihracata olumlu yansıması ve turizm gelirleri sayesinde hızlı bir gerileme  eğilimine girdi. Ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın belirginleşmesiyle cari açık  2019'da GSYH'nin yüzde 3-4'ü aralığında sürdürülebilir seviyelere  gerileyecektir."

"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN EN GÜÇLÜ ÇIPASI BÜTÇE DİSİPLİNİ OLMAYA DEVAM  EDECEK"

Hakan Ateş, gelecek dönemde, Türkiye ekonomisinin en güçlü çıpasının  bütçe disiplini olmaya devam edeceğini vurguladı.

Yeni Ekonomi Planı'nda (YEP), orta vadede bütçe açığının GSYH'ye  oranının yüzde 2'yle uluslararası standartların oldukça altında kalmasının ve  faiz dışı fazlanın kademeli olarak yüzde 1’in üzerine çıkmasının öngörüldüğünü  anımsatan Ateş, "2018'de sınırlı artışa rağmen uluslararası kriterlerin yarısı  seviyesinde kalan brüt kamu borcu da mali disiplinin sürdürülmesiyle önümüzdeki  dönem kademeli olarak gerileyecektir. Krizlere karşı dayanıklı Türkiye  ekonomisinin, 2019'un ikinci yarısına kadar belirgin bir şekilde hissedilecek  olan bu dengelenme sürecini, sıkı para ve maliye politikaları eş güdümü, düşük  kamu ve hane halkı borcu, dinamik özel sektör ve güçlü bankacılık sektörünün  desteğiyle en az hasarla tamamlayacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

Ateş,  gelecek dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam  piyasasında yapısal reform programlarının uygulamaya konmasının kritik öneme  sahip olduğuna dikkati çekti.

"REEL SEKTÖRÜN SIKINTILARI ÇÖZÜLEBİLİRSE BANKALARA YANSIMASI OLMAZ"

Hakan Ateş, bankaların ekonomide katma değer yaratan tüm  müşterilerinin ödeme kabiliyetlerini iyileştirebilmek için karşılıklı iyi niyetle  kredi kanallarını açık tutmak, vade, ödeme ve teminat koşullarında esneklik  sağlamak için azami çaba gösterdiğini söyledi.

"İçinde bulunduğumuz bu dönemde ekonomideki yavaşlamanın boyutunu reel  sektördeki yeniden yapılanmanın nasıl yönetildiği belirleyecek." diyen Ateş, reel  sektördeki bilanço tahribatının bankalara ve devlete yansımaması için kamu  finansmanı destekli bir modele ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Ateş, "Eğer reel sektörün sıkıntıları yerinde çözülebilirse bankalara  yansıması olmaz ve bankalar ekonomiye desteğine devam edebilir." dedi.

Gelecek yıl için bireysel yatırımcılara tavsiyelerde de bulunan Ateş,  sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cazip fiyatlamaları ile Türkiye varlıkları 2019'da yatırımcıların  ilgisini çekebilecek önemli bir potansiyele sahip. Özellikle yılın ikinci  yarısıyla birlikte baz etkisinin de yardımı ile gerilemesi beklenen enflasyonun  uzun vadeli Türk tahvillerinde avantaj yaratabileceğini düşünüyoruz. Emsallerine  kıyasla yüzde 40 iskontolu işlem gören Türk hisse senetlerine seçici olarak yer  verilebilir. Risk algısını düşük tutmak isteyen yatırımcılar ise mevcut uygun  mevduat faizi oranları ile uzun vadeli düşünerek tasarruflarını  değerlendirebilirler. Yabancı para cinsinden varlıklarını değerlendirmeyi  düşünenler ise Türk Eurobond’larına yatırım yapan yatırım fonlarımıza  portföylerinde yer verebilirler. Yatırım fonlarında, sukuktan sabit getirili  menkul kıymetlere, dövizden hisse senedine, emtiadan serbest fonlara ve hatta  kişiye özel fon kurulumuna kadar çok geniş yelpazede her müşteri profiline uygun  seçeneklere sahibiz. Profesyonellerce yönetilen yatırım fonlarının portföyleri  çeşitlendirebilmek için iyi bir alternatif olacağı görüşündeyiz."

"NİŞ SEKTÖRLERE DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK"

DenizBank'ın 2018'de bireysel bankacılık olarak müşteri tabanını genişlettiğini belirten Ateş, gelecek yıl da bu yönde çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.

Ateş, bu yıl emekli maaş müşterilerindeki öncü konumlarını koruduklarını, hem kredide hem mevduatta büyümeye devam ettiklerini aktararak, yılbaşında Kredi Garanti Fonu (KGF) destekleri ile KOBİ'lere kuvvetli finansman sağladıklarını söyledi.

Emekli maaş müşterilerinin yine odaklarında olacağını anlatan Ateş, "Bireysel krediler tarafında yeni müşteri kazanımı önceliklerimiz arasında yer alacak. Sigortada da yenilenebilir sigorta ürünlerini, müşterilerle buluşturarak sürdürülebilir bir portföy yapısı oluşturmayı hedefliyoruz. Gelecek dönemde KOBİ'lere destek sağlamaya da devam edeceğiz. Ülkemize döviz girdisi sağlayacak ve iç pazarda faaliyetlerinin artmasını sağlayacak şekilde, ihracat, turizm, imalat faaliyeti gösteren KOBİ’lerimize bu dönemde azami büyümeyi sağlamaları için destek sunacağız." diye konuştu.

Ateş, tarım bankacılığı anlamında da 2019'da pazar paylarını artırarak özel bankalar arasındaki liderliklerini koruyacaklarını, bu amaçla tarımın geleceği olan lisanslı depoların işlerlik kazanması için ilgili bakanlıkla ortak projeler yöneteceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Lisanslı depoya ürün teslim edenlerin ürün ödemelerine aracılık edecek, üreticinin ürününü depoya teslim etmesi için gereken finansmanı sağlayacak ve bu şekilde hem bankamıza yeni ürün ve müşteri kazandırıp hem de tarım sektörüne fayda sağlayacağız. Tarım da iş birliklerimiz 2019’da da devam edecek. Tarım yapılan her yerde şube açarak hizmet vermeye çalışıyoruz, ayrıca PTT gibi 4 bin noktada hizmet veren kurumlarla anlaşma yapıp PTT’nin her bir noktasını birer DenizBank şubesine dönüştürerek hizmet götürdüğümüz kanal sayısını artırmak istiyoruz.

Aynı şekilde ülkemizin en büyük tarım satış kooperatifi olan Tarım Kredi Kooperatifleri ile iş birliği yaparak, üyelerine yaptıkları satışa DenizBank’ın çiftçilere özel ürünü ‘Üretici Kart’ üzerinden aracılık edeceğiz. Son olarak hem kendimizi hem de çiftçimizi risklerden korumak amacıyla tarım sigorta alanına odaklanacak ve doğal afet zararlarından üreticiyi koruyacak sigorta bilincini geliştirmeye çalışacağız."

"AVUSTURYA VE ALMANYA'DA ATM AĞINI GENİŞLETECEĞİZ"

 DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, kurumsal ve ticari bankacılıkta mevcut müşteri portföyünü korumak adına, müşterilerin ihtiyaçlarını olanaklar dahilinde karşılamanın her zaman hedefleri olduğunu söyledi.

Gelecek yıl da bu hedeften şaşmayacaklarını vurgulayan Ateş, "Bizim niş sektör olarak adlandırdığımız sağlık, spor kulüpleri, belediyeler, denizcilik, turizm, enerji, altyapı gibi bazı sektörlerimize öncelik vermek her zaman stratejimiz ve misyonumuz oldu. Bu alanda desteğimizi devam ettireceğiz." dedi.

Ateş, firmaların yurt dışı iştiraklerinin fonlama ihtiyaçlarını grubun Avusturya ve Almanya'da hizmet veren iştiraki DenizBank AG aracılığı ile rahatlıkla karşılayabildiklerini anlattı.

DenizBank AG'nin grubun en büyük yurt dışı iştiraki olmasının yanı sıra yurt dışında faaliyet gösteren en büyük Türk bankası olma özelliğini de taşıdığına işaret eden Ateş, "20 yılı aşkın süredir istikrarlı bir şekilde büyüyen DenizBank AG’nin toplam aktifleri 2018'de 10,8 milyar avro seviyesine ulaştı ve iştirak merkezinin bulunduğu Avusturya'da ülkenin en büyük 5 özel bankasından biri konumuna geldi. 27'si Avusturya'da, 16'sı Almanya'da olmak üzere toplam 43 şubeyle hizmet veren Denizbank AG, önümüzdeki dönemde Avusturya ve Almanya'da ATM ağını ve internet/mobil bankacılık hizmetlerinin kapsamını genişletmeyi planlamaktadır." ifadelerini kullandı.

"TARIM SEKTÖRÜNDE ÖZEL BANKA PAZAR PAYIMIZI YÜZDE 42'YE ÇIKARTTIK"

Ateş, ülke için ekonomik şartların zorlaştığı, faiz oranlarının yükseldiği yılın ikinci çeyreğinde de KOBİ'lere aylık yüzde 0,99 gibi piyasanın çok altında bir faiz oranıyla destek sağladıklarını anlattı.

Yılın 3. çeyreğinde, ülkenin finansal kuvvetinin test edildiği dönemde yapılandırma, ödemesiz dönem ile vade uzatımı gibi pek çok opsiyonu KOBİ'lere sunarak faaliyetlerinin devam etmesine destek olduklarını anlatan Ateş, tarım sektörüne sundukları katkılar hakkında şunları söyledi:

"2018'de tarım sektöründe özel banka pazar payımızı yüzde 40'tan yüzde 42'ye çıkartarak en büyük özel banka olmayı sürdürdük. Finansman desteklerini durdurmuşken sektörde yüzde 13’lük kredi büyümesi gerçekleştirdik, Tarıma özel oluşturduğumuz Yeşil Damla konsepti ile 25 yeni şube açtık, girdi maliyetlerinin oldukça arttığı 2018 yaz döneminde üreticilerimizi 5 ay faizsiz destekledik. Anında Kart projemizi hayata geçirerek Üretici Kart ile ulaşıp desteklediğimiz çiftçi adedimizi 570 bine çıkardık."

Ateş, kurumsal ve ticari bankacılık iş kollarının ülkenin milli projelerine destek vermesinin kendileri için her zaman gurur kaynağı olduğunu belirtti.

2018'de bu projelerin takibini, gelişimini sürdürdüklerini aktaran  Ateş, "Yine geçen sene de olduğu gibi devletin sunduğu finansman imkanlarından  olabildiğince müşterilerimizi faydalandırmaya çalıştık. Örneğin Eximbank, Merkez  Bankası reeskont, KGF kredilerini müşterilerimize sunduk. Dalgalanan döviz  kurlarından dolayı, özellikle yabancı para borçlanması olan firmalarımız ile daha  yakın çalıştık, ihtiyacı olanlarla mevcut kredilerini yapılandırma opsiyonunu  beraber değerlendirdik." diye konuştu.

"DENİZBANK MOSKOVA, TÜRKİYE-RUSYA ARASINDA KURULMUŞ FİNANSAL BİR HUB"

Hakan Ateş, Rusya’daki iştirakleri DenizBank Moskova’nın Türkiye-Rusya  arasında kurulmuş finansal bir hub rolünü üstlendiğini ve özellikle Rusya’da  faaliyetleri bulunan Türk şirketlerinin finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere  hizmet verdiğini anlattı.

DenizBank Moskova'nın, Rusya’da faaliyet gösteren müşterilerin bu  ülkedeki ticari faaliyetlerinin finansmanını sağlayan en önemli Türk bankası  konumunda bulunduğunu vurgulayan Ateş, şunları kaydetti:

"Bu ülkede yatırım yapan müşterilerimize verilen nakdi krediler ve  yine Rusya’da taahhüt projeleri gerçekleştirmekte olan müteahhit müşterilerimize  verilen teminat mektupları toplamına baktığımızda, iştirakimiz Rusya’da faaliyet  gösteren Türk bankaları içerisinde lider konumda. Bunun yanı sıra iştirakimiz,  Türk turizm operatörlerinin Rusya'dan Türkiye'ye 2017'de 3,2 milyar dolar, 2018  kasım sonu itibarıyla da 4,1 milyar dolarlık nakit akışlarını DenizBank AG ve  DenizBank AŞ aracılığı ile Türk turizm sektörüne kazandırılmasını sağlayarak  önemli bir portal görevi görmekte olup, önümüzdeki dönemde de bu fonksiyonlarını  devam ettirecektir."

"MOBİLDENİZ UYGULAMAMIZ TAM 400 ŞUBE GÜCÜNDE"

Hakan Ateş, DenizBank olarak araştırmalarını 2018'in başından itibaren  bilim odaklı gerçekleştirdiklerini,  mobil bankacılık ve çağrı merkezi özelinde  müşteri grupları ile nöro bilim çalışmaları yaptıklarını belirtti.

Duyguları veriyle analiz ettikleri bir süreci böylelikle başlatmış  olduklarını anlatan Ateş, "Bizim için dijital penetrasyon tüm kanallarımızı  kullanarak gerçekleştirdiğimiz aksiyon planları içeren büyük bir strateji kolonu.  Bunun için de Beacon teknolojisini kullanarak fastPay ürünümüzün nesnelerin  interneti odağında büyüttük. Mobil bankacılık hizmeti veren MobilDeniz  uygulamamız tam 400 şube gücünde yani uygulamamız içinde gerçekleşen bankacılık  işlemleri 400 fiziki şubenin gerçekleştirdiği işlem sayısına denk. Elimizdeki  verileri incelediğimizde ise mobil ve online kanallarda sektörün üzerinde bir  aktiflik payına sahip olduğumuzu belirtebiliriz." diye konuştu.

Ateş, 2019'da odaklarının dijitalin imkanlarını konvansiyonel  bankacılık hizmetleri ile daha uyumlu dans edeceği bir strateji doğrultusunda  şekillendireceklerini söyledi.

Müşterilere, onların sorularına net olarak cevap verecek ve  DenizBank.com'u ziyaret ettikleri anda başlayacak bankacılık deneyimlerinde bu  deneyimi kusursuzlaştıracak bir sanal asistan yani zeki bir chatbot’u da yıl  sonuna doğru kendileri ile buluşabileceklerini aktaran Ateş, teknoloji alanındaki  vizyonları hakkında şunları dile getirdi:

"Teknoloji yatırımlarımız arasında robot teknolojisi bir diğer  odağımız olacak. Özelikle yatırım tarafında algoritmik işlemler ve yatırım  optimizasyonları konusunda yoğun bir şekilde çalışmalar gerçekleştiriyoruz.  DenizBank’ı bankacılık lisanslı bir teknoloji firması olarak konumlandırdığımız  vizyon planında aldığımız önemli adımlardan biri de Open Api stratejimizi hızlı  bir şekilde Platform bankacılığı yapmaya hazır hale getirmek olacak. Regülasyona  uygun, açık ve işlenebilir veri ile bu alanda da yatırımlarımızı dijital  doğrultuda efektif modeller için kullanacağız."




'
12:359.814
Değişim :  0,59% |  57,50
Açılış :  9.808  
Önceki Kapanış :  9.757  
En Düşük
9.747
En Yüksek
9.849
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler12:35
CASA 98,00 2.516.542 % 0,00  
BRMEN 6,05 698.382 % 0,00  
FONET 25,86 94.661.331 % 0,00  
ATSYH 45,00 427.843 % 0,00  
BRKO 4,99 2.278.355 % 0,00  
12:35 Alış Satış %  
Dolar 32,3524 32,3565 % 0,17  
Euro 34,3983 34,4292 % -0,71  
Sterlin 40,3487 40,5509 % -0,84  
Frank 35,4520 35,6297 % -0,48  
Riyal 8,6402 8,6835 % -0,01  
12:35 Alış Satış %  
Gümüş ONS 27,84 27,90 % 0,66  
Platin 975,34 978,32 % 0,66  
Paladyum 1.049,74 1.055,49 % 0,66  
Brent Pet. 90,10 90,10 % 0,66  
Altın Ons 2.343,36 2.344,21 % 0,66