• Dr. Pelin Yantur

AB, hassas bir denge arayışında

01.08.2018 Çarşamba 07:08

Avrupa Birliği (AB) gerek Çin gerek Japonya gerekse ABD ile olan ilişkisiyle son zamanlarda uluslararası arenada oldukça önem arz ediyor. Bu durum, Türkiye açısından ise AB’nin en büyük ekonomik ortağı olması nedeniyle öne çıkıyor ve bizler bu meseleler ile yakından ilgileniyoruz.

AB, yeni düzende hangi tarafta yer alacak? Uluslararası arenada ekonomik ilişkiler ne yönde ilerleyecek?

AB’nin Asya ile olan ilişkilerini genişletmesi, bunun yanında ticaret savaşlarını konuştuğumuz küresel düzende Transatlantik atılımlarını yeniden şekillendirmesi AB’nin eylem planlarını merak ettirmiyor değil. Aslında yeniden çizilen bu dünyada denge arayışında olan AB’yi adeta özetliyor son gelişmeler. Hassas davranıyor birlik bu düzende. Peki nasıl bir düzenden bahsediyoruz? Öncelikle bu düzen öyle bir düzen ki efendim, siyasetin ekonomiye hükmettiği ekonomide ise siyasetin şekillendiği bir düzen. Ticari ilişkilerin siyasi ilişkileri şekillendirdiği bir durum... Yani anlayacağımız tek bir şey var; ekonomi ve siyasetin birlikte şekillendirildiği düzen. AB de bu dönemde, tarihte de olduğu gibi hassas ilişkiyi koruyarak ticaretle ilerliyor. Ilımlı ekonomik ilişkiyle. Tıpkı kuruluş zamanında siyasi birleşmenin ekonomik birleşme olmadan gerçekleşmeyeceği düşüncesiyle AKÇT’yi kurması gibi. İşte yeni düzende de ülkelerle olan ekonomik ilişkileri için denge arayışında AB. Her tarafla dengeyi korumanın peşinde. Özellikle İran yaptırımları ile ilgili anlaşmazlıkların sürdüğü, Çin’in uluslararası arenadaki durumunu öne çıkardığı ve ABD’nin küresel düzende göstermek istediği liderliğiyle her tarafla dengeyi korumanın peşinde birlik.

ABD korumacı politika sergilerken serbest piyasa kurallarını sekteye uğratmak istemeyen AB, bu sayede de Çin ile daha da rahat ilişkiyi ilerletiyor aslında. Ama dikkat! Hassas bir şekilde yapıyor bunu. Dengeyi koruyarak yapıyor. Tabii burada Çin’e de büyük iş düşüyor. O da uluslararası ticaret kurallarına uyacak... Uyum sağlayacak bu kurallara. Başka yol yok! AB ise ABD ile olan ilişkisini Çin’e karşı olumsuz bir etki yaratmayacak şekilde yapılandırırsa işte o zaman hassas dengeyi yakalamış olup, küresel ortaklığa da adım atmış olurlar. AB ve Çin 20. zirvesini 16 Temmuz’da gerçekleştirdi. İşbirliği konuşuldu, karşılıklı yatırımlar nasıl geliştirilir masaya yatırıldı. Eksikler, zorluklar gerçeği bir bir döküldü. AB ve Çin işbirliğinin ilerletilmesi öne çıktı. Japonya ile de durum aynı. Stratejik ortaklık, ekonomik ortaklık ön planda burada da. ABD cephesinde ise durum daha da farklı. ABD’ye en güvenilir ortak gözüyle bakıyor. Daha başka şekillendiriyor bu tarafı. İki taraf da ithal araçlara yeni tarife getirilmeyeceği sözünü geçiriyor. Tabii bu gelişmeler AB üyesi ülkelerde farklı tepkilere neden olsa da... Yine de AB hassas bir denge peşinde. Bizler de yakından izliyoruz.

Yazarın Önceki Yazıları