• Dr. Pelin Yantur

Petrol fiyatlarının Türkiye’ye etkisi

24.04.2018 Salı 12:38

Gündem yoğun. Seçim kararı ve piyasalara olan etkisi derken merkez bankalarının faiz kararları da küresel piyasalar üzerindeki etkisini sürdürüyor. Dolar- Türk Lirası tarafında da yükseliş devam etti. ABD Merkez Bankası’nın (FED) 10 yıllık tahvil getirilerindeki sert yükseliş haliyle gelişmekte olan ülkelerin kurları üzerinde de baskı yaratıyor. Örneğin, Dolar- TL tarafına bakacak olursak 4,10 üzerinde bir yükseliş yaşandığından bahsedebiliriz. Burada TCMB’nin alacağı aksiyon oldukça önem arz ediyor. Açıklanacak kararı bekliyoruz. Bunların dışında önemli bir konu var ki o da; gerek üretici fiyatlarına gerek tüketici fiyatlarına gerekse cari açığa etkisi bir hayli büyük olan ve yükselen petrol fiyatları... Petrol fiyatları  son 3,5 yılın rekor seviyelerini yaşıyor. Londra Brent türü ham petrolün varil fiyatı İran Petrol Bakanı Bijen Zengene’nin yorumlarıyla 75,10 dolar seviyelerini görürken ABD Batı Teksas tipi ham petrolün varil fiyatı 69,03 seviyelerine ulaştı. Konu, Türkiye açısından da oldukça önem arz ediyor.

Türkiye ekonomisine baktığımızda iki önemli kırılganlığımız mevcut. Fiyatlamanın etkisi de haliyle bu iki veri üzerinde hissedilir oluyor. Bunlardan biri çift haneli enflasyon verilerimiz iken diğeri yüksek seviyede olan cari açığımızdır. Hükümet kanalından mali ve yapısal politikalarla, sağlanan teşviklerle yüksek cari açığın önüne geçilmeye çalışılsa da ve uzun vadede iyileşme yaşanacak olsa da yükselen petrol fiyatları maalesef burada negatif yönlü bir etki yaratıyor. 2018 yılı için analiz yapacak olursak eğer, petrol varil fiyatı 70 doların üzerinde bir seyir gerçekleştirirse cari açıkta büyük pay sahibi olan 4 milyar dolarlık enerji açığında bir artış olacağı kuvvetli ihtimal. 3,8’lerden 7,8’lere gelmesi kaçınılmaz gibi duruyor. Çünkü, son 30 günün fiyatlarına baktığımızda ham pertolün fiyatlarında yaklaşık yüzde 10 artış yaşanırken, uluslararası petrol standardı olan Brent petrolde yaklaşık yüzde 11 artış yaşandı.

TCMB’nın beklentisi ise 68 dolar seviyelerinde. Benim fikrime göre jeopolitik gerginliklerin sürdüğü bu dünya düzeninde Brent petrolde taban fiyat 68- 70 dolar seviyelerinde görülürken üst sınır olarak ise 75- 80 dolar sınırlarında olması kuvvetli bir ihtimal. Bu durum cari açığa yansıyacağı gibi diğer önemli göstergemiz olan enflasyona da etkisinin olacağı şüphesiz. Bu cephede de ilk olarak hissedilen şey cebimize olan yansımasıdır. Sizce de öyle değil mi? Toplamda 60 kuruşun üzerinde motorin/benzin zammı ile karşı karşıya kaldık...

Yükselen petrol fiyatlarıyla tüketici fiyatlarına, üretici fiyatlarına ve yıllık enerji fiyatlarına olan etkisi çift haneleri gösterecek mi? Merak konusu bu... İmalat sanayi yönünden ise, şirketlerin hammadde fiyatları artışından dolayı üretim kalemlerine yansıyan bu etkinin hissedilirliği şüphesiz büyük olacaktır. Sonuç olarak küresel çapta yaşanan bu artış Türkiye’nin hassas olan iki önemli göstergesini etkileyecek gibi duruyor. Türkiye’nin ise bu durumda revize etmesi gereken konusu enflasyon hedeflemesi. Bunu da atlamamak gerek. Hareket devam ediyor ne de olsa.
 

Yazarın Önceki Yazıları