• Yaman Törüner

Sıcak Para

28.08.2017 Pazartesi 09:05

İleri ekonomideki halsizlik, artan risk iştahı ve merkez bankalarının teşvik edici politikalarının toplam etkisi, gelişmekte olan ekonomilere, “sıcak para” denilen büyük sermaye akışı getirir. Bu fonların yönetimi altındaki varlıklar o kadar büyüktür ki, gelişmekte olan piyasalara akıttıkları miktar, yerel fonların yatırımlarını katlar.

Ancak, “sıcak para” ilk istikrarsızlık sinyalinde çabucak ülkeden uzaklaşmanın yoluna bakar. Üstelik, başlangıçtaki istikrarsızlığın kaynağının yükselen piyasalarla en küçük bir ilgisi olmadığı zamanlarda bile, sermaye boşaltma işlemi ile karşılaşılabilir.

“Sıcak para”, yükselen piyasalarda genellikle sınırlı bir zaman dilimi için kalır. Belirgin bir önyargıları vardır ve öngörülmeyen haberlere aşırı tepki verme eğilimi gösterirler.

ÖNLEMLER BAŞARISIZ

Bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerin hiçbiri bu zorlukla başa çıkacak güçlü bir politika yaklaşımı henüz bulamadı. İsrail gibi bazıları, gelen sıcak paraya hiç dokunmama yolunu seçmiş olsalar da, bu konuda kalıcı bir politika geliştiremediler. Sonuç olarak, gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansları, kaçınılmaz olarak, “sıcak para”dan etkileniyor.

TEDBİR PAKETİ

“Sıcak para”nın yol açtığı risklere karşı, gelişmekte olan ülkelere 4 kilit maddenin çeşitli kombinasyonlarını öneriliyor:

- Geniş çaplı rezervler tutularak, büyük finansal tamponlar oluşturulması;

- Borç ihraçları ile varlıklar/kazançlar arasındaki kur uyumsuzluğunun azaltılması;

- Borç yükümlülüklerinin bir bölümünün geri ödenmesi, bir kısmının da görece uzun vadeler ve daha düşük faiz oranları gibi daha olumlu koşullarda yeniden yapılandırılması;

- Ülke ekonomisinin yönetimini daha sorumlu ve çözüm odaklı kılan bazı kurumsal değişikliklere gidilmesi.

Ülkemizdeki ekonomi yönetimleri de, her gelişmekte olan ülke için aynen önerilen bu tedbirleri aldı. Bağlı olduğumuz dönemde IMF yönetimi de, bu tedbirleri destekliyordu. Aslında, bu tedbirler, gelişen ekonomileri korumaktan uzaktı. Zaten, ülkemizdeki 2000 krizi de, bu tedbirlere köru körüne uyulması nedeniyle çıktı.

“Düşük kur-yüksek faiz” politikaları, sıcak parayı özendirici politikaların bir parçası oldu. Bu politikayı uygulayan Merkez Bankası ve Hükümetler kısa dönem için de başarılı gibi göründüler.

Yazarın Önceki Yazıları