• Enver Erkan

`Sıkı` retorikler

26.10.2017 Perşembe 14:57

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), beklendiği gibi faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmadı. Gecelik borç verme faiizni %9,25’te, 1 haftalık repo faizini %8,00’de, gecelik borçlanma faizini de %7,25’te bırakan TCMB, son dönemde ana para politikası enstrümanı olarak kullanmakta olduğu geç likidite penceresi faiz oranını da %12,25’te sabit tuttu. Piyasanın beklentisi de zaten bu yöndeydi.

TRY’deki değer kaybının enflasyon tarafında kur geçişkenliği nedeniyle yansımalarının olması beklenebilir. Bu da yılın sonunda beklenen olumlu baz etkisinin azalacağı ve enflasyon gerçekleşmesinin beklentinin üzerinde olacağına dair ihtimalleri artırmaktadır. Merkez Bankası’nın likidite duruşunu daha da sıkılaştırmak adına sınırlı adım alanı vardır, gecelik repodan verilen fonlamanın azaltılarak %12 civarında olan ağırlıklı fonlama maliyetini %12,25’e yakın seviyelere çekmek gibi... Piyasa Merkez Bankası’ndan daha “şahin” bir açıklama ve likidite koşullarını sıkılaştırıcı tedbirler açıklanmasını beklemekteydi. Enflasyon görünümüne dair mesajların, biraz daha temkinli yapılması etkin bir ileriye dönük yönlendirme olabilirdi. Bu tavır yeterli gelmedi diyebiliriz. Ancak daha uzun vade için Merkez Bankası’nın “gerekirse ilave sıkılaştırma olabileceğine” dair ibareyi para politikası açıklamasından çıkarmaması önemli... Bu da likidite koşullarının en azından şimdiki seviyelerinde kalmaya devam edeceğini göstermektedir. Tabii daha etkin bir sözel yönlendirmenin gelecek hafta açıklanacak olan Enflasyon Raporu’nun sunumunda Sn. Çetinkaya tarafından yapılabileceğini de göz önünde bulundurmak gereklidir.

Bilindiği gibi; Merkez Bankası politika duruşunu enflasyondaki uzun süreli trend ve beklentilere göre ayarlamakta. Dolayısıyla, para politikasında normalleşme aşamasına geçilmesi için enflasyonun anlamlı ve güvenilir şekilde gerilemesi gerekmektedir. Bu yılın enflasyon gerçekleşmeleri ve yılsonuna dair beklentiler baz alındığında, Merkez Bankası’nın faizleri yılın kalan 2 ayında şimdiki seviyelerinden daha aşağıya indirmeyeceğini öngörebiliriz.  Sıkı para politikası duruşunun devam ettirilmesi, şu anda olması gereken olarak gözüküyor. Ki, Merkez Bankası’nın politika açıklamasında “enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar” ibaresine “hedeflerle uyum sağlanana kadar” ibaresinin eklenmesi önemli. OVP’deki hedeflerle kıyaslayınca Merkez Bankası’nın yakın gelecekte sıkı para politikasını devam ettireceği sonucu rahatlıkla çıkarılabilir. Bu kapsamda yıl sonuna kadar faizlerde değişiklik beklemeyiz. Gelecek yıl ise dezenflasyon sürecine bağlı olarak, uyumlu bir şekilde likidite koşullarının hafif ve temkinli şekilde gevşetilmeye başlaması ile süreç başlayabilir. Güncel konjonktürde halen fonlama maliyetinde az da olsa yukarı yönlü hareket alanı vardır ve eksesif durumlarda Merkez Bankası bu alanı kullanıp fonlama maliyetini %12 – 12,25 aralığına taşıyabilir.

Piyasaya etkiyi değerlendirecek olursak; Son dönemde normalin dışında bir haber akışı oluşturularak TRY üzerindeki baskının artması sonrasında, TCMB’nin bugün faizlerde bir değişiklik yapmaması inaktivite olarak algılanarak karar sonrası USDTRY’nin 3,78 seviyelerine yükselmesine neden oldu. Bu kapsamda TRY tarafında değer kaybı eğiliminin devamı çerçevesinde 3,76 üzerindeki seyrin normalleştirilmesi halinde 3,81 ilk hedef; orasının aşılması durumunda ise bir kademe üzerindeki bandın direnç seviyesi 3,86 hedeflenebilecektir.

Yazarın Önceki Yazıları