• Dr. Pelin Yantur

Temennimiz kayıt içi

19.02.2018 Pazartesi 14:57

Kayıt dışı ekonomi öyle önemli bir mevzu ki, neredeyse tüm ülkelerde önemli bir mali sorun teşkil ediyor. Hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler bu sorunla baya bir uğraşıyor anlayacağınız. Ülkelerde bazı işlemlerde vergilendirememe durumu veya bu vergilendirmeyi sağlayacak yöntemlerin eksik oluşu kayıt dışılığa nasıl da zemin hazırlıyor aslında. Birey, ekonomik faaliyeti fiilen gerçekleştiriyor, bu faaliyetten ise kamu idarelerinin denetimi olmuyor, faaliyette ilgili herhangi bir kayıt tutulmuyor ve sonuç olarak bu durum milli gelir hesaplamalarına katılmıyorsa kayıt dışılık ortaya çıkıyor. Bu duruma saha somut şekilde yaklaşmam gerekir ise, gelişmiş ülkelerde vergi gelirlerinin toplam kamu gelirlerindeki payı yüzde 90 iken gerekli prosedürlerin yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde bu pay yüzde 70 şeklindedir.

Kayıt dışılığın en itici sebeplerinden birisi gerçekleştirilen e- ticarettir şüphesiz değil mi? Bu konu son zamanlarda pek fazla aklıma takılır oldu. Siz de aynı şeyi düşündünüz mü bilmiyorum ama durum şudur; evdeyim oturuyorum, kahvem elimde sosyal medya hesabıma girmişim geziniyorum derken, bir de bakıyorum ki kendime güzel bir takı beğenmişim ve satın almaya çalışıyorum. Beğeniyorum, almak için giriyorum ve satıcı benimle mesaj bölümünden veya herhangi bir cep telefonu numarasından iletişime geçiyor ve ürünü satmış oluyor. Ne güzel ilerledi değil mi süreç? Şip şak beğendim, yazıştım, hoop parayı yatırdım. Veya ürün kapıma gelince verdim parayı.. Süreci böyle ilerlettim. Tabii ki bu faaliyeti kayıt içi yapanlar da mevcut ama kayıt dışılığı önemli derecede etkileyenlerin de olduğu kesin... Yani, e- ticaret yapısındaki eksiklikten dolayı şüphesiz kayıt dışılığı etkiliyor etkilemesine elbette fakat bu sosyal medya hesapları ve satışları kayıt dışılığın bir ileri boyutunu gösteriyor sanki.

Türkiye olarak maalesef ki OECD ülkelerine göre kayıt dışı ekonomide ileri seviyedeyiz. Ülkemizde yıllara göre artarak devam eden bir e- ticaret hacmi var. 2014 yılında %18’lerde iken bu hacim şimdi ise %30’larda gerçekleşmekte. Devlet bu konuya ne kadar önem verip gerekli düzenlemeleri, kontrolleri yapsa da (örneğin, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi gibi uygulanmak istenen projeler mevcut) gelişmiş ülkelere oranla geri kalıyor, bir çok sorunla karşılaşıyoruz. Bunun dışında zaten yüzde 33,6 ile kayıt dışı çalışan mevzusu önemli bir sorunu oluşturuyor bu ülkede. Bunun yanında bu saydığım yollarla yapılan satışlar da ortalığı fena kızıştırıyor, rakamları arttırıyor ve kayıt dışılığın yükselmesine de neden oluyor.

Ülkemizde kayıt dışılığı tetikleyen bir diğer neden ise, aile bütçesine direkt katkı sağlayan küçük çaplı faaliyetlerdir dersem hiç fena olmaz. İlk akla gelen ve oldukça yaygın olan faaliyetleri sıralayacak olursam; çocuk bakıcılığı, ev temizliği, tamirler, verilen özel dersler bu faaliyetlerin başlıcalarıdır diyebilirim. Kayıt dışılığı engellemekte ki tek amacımız devlete vergimizi tam verelim ve bunun sonucunda kamu geliri daha çok artsın diye değil efendim. Burada bunun altını çizmek isterim. Kayıt dışılık düzensizliği ve adaletsizliği getirir. Kayıt dışı faaliyet gösteren bir kişi iş ve işçi sağlığı standartlarını gözetmez, haberi bile olmaz, azami çalışma saatini umursamaz bile! Bu nedenle ne diyelim; temennimiz kayıt içi.

Yazarın Önceki Yazıları