• Güngör Uras

Yüksek faiz, düşük döviz

07.06.2018 Perşembe 08:58
Şu günlerde derdimiz, dövizin bulunur olması, dolar fiyatının tekrar 4.90’lara çıkmaması. Bunun da çaresi, Merkez Bankası’nın faizi yükselterek sıcak para girişinin yolunu açması. 
 
Uzun zamandır “piyasacılar” Merkez Bankası’nın faizi devamlı yükseltmesini istiyorlar. Merkez Bankası biraz cesaret edip, faizi azıcık yükseltse, “Daha da... Daha da... Yükselsin” ısrarları başlıyor. Çünkü sıcak para, kısa dönemli yüksek faizden kazanıyor. Bir Türk vatandaşı parasını faize yatırırken sadece faizi değil mevduatın vadesi için olası devalüasyonu da dikkate alıyor. Halbuki yabancı sıcak paracı, parasını kısa vadede yatırıp çektiği için devalüasyon riskinden korkmuyor, çekinmiyor. Devalüasyon riski, faiz kazancını kat kat katlıyor. 
 
İkili para sistemi
 
Şimdi Türk Lirası faizi, Türkiye’de önce küçük ve orta ticaret âlemini, tarımı ve enflasyonu etkiliyor. Son zamanlarda Türkiye’de bir enflasyon sendromu ortaya çıktı. Birçok satıcı, fiyatların nasıl olsa artacağı varsayımıyla enflasyonun olması gereken çizginin üstüne çıkmasına yol açıyor. Özellikle gıda fiyatlarında aşırı fiyat artışları alt ve orta gelir grubunun ezilmesine neden oluyor. 
 
Türkiye’de enflasyon konusu tartışılırken, ülkedeki ikili para sisteminin büyüklüğünü de dikkate almakta yarar var. Dolarla Türk Lirası birlikte hareket etmeye başladı. Bu hem tüketicinin hem de üreticinin enflasyon hesaplarını altüst ediyor. 
 
Dolar 3.50 TL iken 1.000 dolar alan tüketici, dolar 4.50 TL’ye çıktığı zaman satarsa, 1.000 Türk Lirası kazanmış oluyor. Yüksek fiyatla dolar alan ise dolar ucuzladığında büyük kayba uğruyor. Bu insanların yaşam tarzlarını etkileyen bir hal aldı. 
 
Genel beklenti, faizlerin ucuzlamasıyla yatırımların artması. Unutulan, uzun süredir yatırım hesaplarının ve yatırımların dövizle yapılması. Çünkü Türk parasının değeri konusundaki endişeler, faiz konusundaki belirsizlik karşısında müteşebbis yatırım hesaplarını dövizle yapmaya başladı. Son zamanlarda ne kadar çok firmanın döviz borcu olduğunun ortaya çıkması da bunun bir göstergesi. 
 
Merkez Bankası faizi yükselterek, sıcak para girişine bir ölçüde katkı yapabilir. 
 
Ancak, unutmayalım, döviz, enflasyon ve faiz sorunlarını cari işlemler dengesini düzeltmeden halledemeyiz. Cari işlemler dengesi çok ciddi yapısal düzenleme gerektiriyor. Ciddi düzenleme, büyük değerde bir garanti fonuyla gerçekleşemez. Bunların bir an önce yapılması lazım ama önümüzde seçim var. Seçimden sonra yeni iktidarın örgütlenmesi var. Bunlar zaman alacak. Bu zaman Türk ekonomisi için kayıp olacak. 
 
Sonuç, Merkez Bankası’nın faiz indirimi, faiz bindirimi ile döviz kurunu ayarlamayı sürdürüp gideceğiz de... Bakalım ne kadar gidebileceğiz...
Yazarın Önceki Yazıları