İhracatta ana gündem `koronavirüs` oldu

Yeni tip koronavirüsün Çin`in üretimi ve dış ticaretinde gösterdiği etkiler Türkiye`de de ihracatçılar tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınıyor.

22.02.2020 Cuma 12:07

Güncelleme : 24.02.2020 Cuma 10:46

Çin'deki fabrikaların durmasıyla bazı küresel alıcılar, siparişlerini Türk firmalarına yönlendirirken bu ülkeye yoğun ihracatı bulunan maden ve doğal  taş sektöründe ise gelişmeler yakından takip ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütünün Kovid-19 olarak adlandırdığı yeni tip koronavirüs, başta Çin olmak üzere yayılmaya ve can almaya devam ediyor.

Çin'de hastalık nedeniyle uzatılan yeni yıl tatilinin ardından çok sayıda fabrikanın üretime ara verme kararının etkileri dünya ticaretinde de hissedilmeye başlandı. Salgının Türkiye'nin dış ticaretine olan etkileriyle ilgili ilk değerlendirmeler ise sektörlere göre farklılık arz ediyor.

Örneğin, Çin'e yıllık yaklaşık 700 milyon dolar ihracatı bulunan doğal  taş sektörü, virüsün piyasaya etkisini dikkatle takip ediyor. Mermer ve  travertende Türkiye'nin açık ara en büyük müşterisi konumundaki Çin'de limanlarda  yükleme boşaltmanın aksaması ve inşaat projelerinin duraksaması bu ülkeye yapılan  sevkiyatlara yansıyor.

Türk ihracatçıların yüklü bağlantılar yaptığı Çin'deki Xiamen Doğaltaş Fuarı'nın ertelenmesinin ardından İzmir'de 1-4 Nisan'da düzenlenecek Marble Doğaltaş Fuarı'na da Çinli alıcıların gelmesi pek mümkün gözükmüyor.

"DOĞAL TAŞ YERİNE MASKE GÖNDERİYORUZ"

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, koronavirüsün Türkiye'de olumsuz etkilediği en büyük sektör olduklarını dile getirerek Çin'e taş yerine maske göndermeye başladıklarını ifade etti.

Salgının kontrol altına alınmasını umut ettiklerini dile getiren Kaya, "Çin'in mesajlaşma uygulaması Wechat üzerinden sürekli görüşüyoruz. Bizden maske  istediler, organize edip 20-30 bin adet gönderdik. 700 milyon dolar ihracatımız  olan bir pazar. Çin'e en fazla taş gönderen Ege Bölgesi'nden şubat ayında yapılan  ihracat yüzde 54,5 küçüldü." dedi.

Çin pazarı için üretim yapan ocaklarda üretimin düştüğünü belirten  Kaya, ihracatçının bu süreçten yara almadan çıkması için ilgili bakanlıklarla  görüştüklerini, Eximbank kredilerinin ötelenmesi ve kamu bankalarına olan  borçların yapılandırılması gibi konularda önemli mesafeler katettiklerini dile  getirdi.

1 MİLYON TONLUK İLAVE İHRACAT

Özellikle AB ve ABD pazarındaki büyük alıcıların Çin yerine Türkiye'den alıcılarla temasa geçtiği sektörlerin başında ise hazır giyim, çelik ve kimya geliyor.

Hazır giyimde özellikle dokuma kumaşlara dayalı üretim yapan ve büyük  kapasitesi bulunan Türk şirketlerinin Çin'deki üretimin durmasının getirdiği boşluğu doldurmada etkili bir rol oynayacağı belirtiliyor.

Avrupalı büyük alıcıların özellikle hızlı sipariş ürünleri için Türk  firmalarına dönüş yaptıkları, sektördeki boş kapasitenin bu siparişler nedeniyle  dolacağı konuşuluyor.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak  Sertbaş, sipariş kaymalarının olumlu etkilerinin olmasına rağmen bunun rakamlar  üzerinde etkisinin sınırlı kalacağını savunuyor.

"İhracat rakamlarında bir coşma beklemiyoruz." diyen Sertbaş, şunları kaydetti:

"Bir iki global firmanın sipariş artışlarını izliyoruz. Biz de beklemedeyiz aslında. Bu salgının boyutu nereye varacak, göreceğiz. Avrupa'da  tüketici gözünde bir süre 'Made in China' etiketine olumsuz bir bakış olabilir. Ama Türk hazır giyim sektörünün zaten fazla boş kapasitesi yok. Mevcut boş kapasite bu süreçte devreye girebilir. Ama ileriki süreçte bunun kalıcı olması  önemli."

ÇELİK SEVKİYATI HIZLANDI

Çin'in duraksamasının somut etkilerinin görüldüğü sektörlerden biri de demir çelik sektörü oldu.

Dünyanın en büyük çelik üreticisi olan bu ülkedeki fabrikaların  üretimlerini azaltmasıyla son 15 günde Türk çelik ihracatçıları Asya ve Afrika  pazarlarına çelik sevkiyatlarını hızlandırdı.

Afrika ülkelerine çelik mamulü satışlarındaki artış yüzde 15'lere  ulaşırken Türk ihracatçılarının bir süredir girmekte zorlandığı Singapur, Hong  Kong, Filipinler, Malezya ve Bangladeş'ten de yeni sipariş haberleri gelmeye  başladı.

Ege Demir Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, bu seyrin  devam etmesi halinde 2019 yılına göre sektörün ihracatına 1 milyon tonluk ilave  yapılabileceğini öngördüklerini ifade etti.

Çin'in dünya pazarlarında etkili olduğu sektörlerden ayakkabı,  mobilya, mücevherat gibi sektörlerde de Türk ihracatçının avantajlı olabileceği  ancak henüz yüklü miktarda bir sipariş dönüşü gözlenmediği belirtiliyor.

GIDACILAR YOL HARİTASI HAZIRLAYACAK

Türkiye'nin Çin'i hedef pazar ilan ettiği kuru ve yaş meyve sebze sektörlerinde de tanıtım etkinliklerine bir süre ara verildi.

Gıda sektöründe Çin pazarından gelecek talepleri izleyen ihracatçılar,  bir iki hafta içinde bu ülke için yol haritası belirleyecek.

TİM Kuru Meyve Sektör Kurulu Başkanı Birol Celep, Çin marketlerindeki  stok durumunu bilmediklerini, bu ülkeye belli ürünlerde bir miktar ihracat artışı  yaşanabileceğini ifade etti.

Celep, gıdada dünya çapında Çin mallarına karşı olumsuz bir algı  yaşanabileceğini, tarımsal kalemlerde Türk ihracatçısı için yeni pazarlar  açılabileceğini ancak henüz bu yönde işaretler için erken olduğunu kaydetti.

"KISA VADELİ FIRSAT PENCERESİNDEN BAKARSAK YANLIŞ OLUR"

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise  koronavirüs salgınına fırsat penceresinden bakılmaması gerektiğine dikkati  çekerek salgının kontrol altına alınamaması halinde tüm dünya ekonomisini  etkileyebilecek boyuta gelebileceğini belirtti.

İhracatçılar olarak farklı senaryolara göre planlar hazırladıklarına  işaret eden Eskinazi, "Nisan sonrası ne olacak? Bu salgın diğer ülkelerin  büyümelerini de etkileyecek mi? Örneğin Almanya ekonomisinin en büyük ithalat  pazarı olan Çin'deki bu durumdan olumsuz etkilenebileceği konuşuluyor. Resmi  bütün görmek lazım, sadece kısa vadeli fırsat penceresinden bakarsak yanlış olur.  Ancak yaptığımız tüm senaryolarda gördüğümüz şu; bu salgının ekonomik açıdan  dünyada en az etkileyeceği ülkelerden biri Türkiye olacak." dedi.

KONTEYNER SIKINTISI NAVLUN FİYATLARINI ARTIRACAK

Koronavirüsün Türkiye ekonomisine dolaylı etkilerinden biri ise navlun fiyatlarında yaşanıyor.

Çin limanlarında yükleme boşaltma yapılamaması nedeniyle dünya  genelinde konteyner trafiğinde aksalamalar yaşandığı, bu nedenle Türkiye'de  ihracat için boş konteyner bulma konusunda sorunlar yaşandığı ifade ediliyor.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği  (UTİKAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis Üyesi  Taner İzmirlioğlu, Çin limanlarında salgın sonrası yükleme boşaltmalarda sorun  yaşanması nedeniyle dünya konteyner trafiğinin olumsuz etkilendiğine işaret etti.

Bunun navlun fiyatlarını artıracak boyuta geldiğine işaret eden  İzmirlioğlu, "Normalde dünyada dolaşması gereken konteyner, Çin'de bekliyor. Bu  da Türkiye'nin ihtiyacı olan konteyneri bulmasında soruna neden oluyor.  Armatörler, boş konteyner getirmek zorunda kalmaları nedeniyle navlunları  artırmaya başladı. Bilinen büyük armatör şirketlerinden biri mart başı itibarıyla  20'lik konteynerde 100 dolar, 40'lıkta 200 dolar fiyat artışı yapacaklarını  duyurdu. Bu da bizim ihracat maliyetimizi destinasyona göre yüzde 5 ila 25  arasında artıracak demektir." diye konuştu.
"
En Çok Okunan Haberler

KKM hesaplarında gerileme devam ediyor

Bitcoin ETF`lerine sermaye girişi sürüyor

Citi, Çin için büyüme tahminini yükseltti

Ekonomik güven endeksi arttı

`Faiz indirmek için acelemiz yok`

S&P, ABD`nin notunu teyit etti

BoE üyesinden faiz uyarısı

`Yen, dolar karşısında güçlenecek`

Avustralya`da açık iş sayısı geriledi

`Hızlı faiz artırımına ihtiyaç yok`

Nikkei Endeksi yüzde 1`den fazla düştü

Yabancılar Japon tahvili sattı

İngiltere`nin otomobil üretimi büyüdü

ABD`de sondaj kule sayısı arttı

Renault, Nissan hissesi satacak

Altın fiyatları bugün ne kadar oldu?

Dolar ve euroda son durum ne?