20 milyon kadın ev işleri yüzünden evde!

Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların sayısı 40 milyon 275 bin ve bu kadınların 20 milyondan fazlası işgücüne dahil değil. Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alabilmesi adına neler yapılabilir? Ücret farkları nasıl ortadan kalkar? Detaylar haberimizde…

05.03.2018 Cuma 08:48

Güncelleme : 05.03.2018 Cuma 14:51

MAHMUT EKİNCİ / MİLLİYET.COM.TR

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor. Günümüzde hala tartışılır kadın erkek eşitliği. Peki iş dünyası kadınlara karşı ne kadar adil? İstatistiki olarak bakılacak olursa iş hayatında kadının yeri neresi?

20 MİLYONDAN FAZLA KADIN İŞGÜCÜNE DAHİL DEĞİL

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre 20 milyondan fazla kadın işgücüne dahil değil. Bunların yarıdan fazlasının dahil olmama sebebine bakacak olursak ev işleriyle meşgul olmaları karşımıza çıkıyor.

İşgücüne dahil olabilen kadınlarda ise işsizlik, genel işsizlik oranının 3 puan üzerinde. Yüzde 13.4 düzeyinde olan bu oran, tarım dışı veriler göz önünde tutulduğunda yüzde 17.5 oluyor. Genç kadın işsizliği ise yüzde 25 düzeyinde.

Öte yandan yaklaşık olarak her 4 kadından biri ücret almadan çalışıyor. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranı yüzde 24.1. Bu oran tarımda yüzde 26.8’e yükseliyor. Yani karşılıksız emek sorunu kadınların önemli bir bölümü açısından ev işleri ve bakım hizmetleriyle sınırlı değil. Piyasa için çalışmaları halinde de geçerli.

Resmi verilere göre toplam istihdamın yüzde 33.6’sı kayıt dışı çalışıyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 43.1. Bununla beraber ücretsiz aile işçisi olan kadınlarda kayıt dışı çalışma oranı yüzde 91.1’e,  tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar için ise yüzde 94.3’e yükseliyor.

 “KADIN İSTİHDAMINDA ARTIŞ SÖZ KONUSU”

Ekonomist Dr. Pelin Yantur, kadın istihdamına yönelik açıklamalarda bulundu. Türkiye’de kadın istihdamında geçmiş yıllara göre artış gözlendiğini belirten Yantur, “Öncelikle şunu söylemeliyim. Ekonomik verimliliğin sağlanabilmesi adına tüm üretim faktörlerinin üretim sürecine dahil edilmesi ve potansiyel milli gelire ulaşılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla nüfusun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların üretim sürecine dahil edilmesi önem arz etmektedir. Yaşanan değişimlerle kadınlara daha fazla eğitim imkanı sağlanmış, ilgili alanlarda yeni hukuki düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen kadının işgücüne katılımı erkeğe oranla daha düşük seviyelerde gerçekleşmiştir. Fakat gerçekleştirilen aktif ve pasif politikalarla birlikte kadın işgücünde yıllara göre bir artışta söz konusudur” dedi.

“2000 YILINDAN SONRA ÖNEM KAZANDI”

Geçmişten günümüze kadının istihdamdaki yerinin nasıl bir gelişim gösterdiğine de değinen Dr. Pelin Yantur,  kadının 1990’lara kadar kalkınma planlarında özel olarak işlenmediğini, sadece değinildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“KADIN VARLIĞINI GÖSTERMEYE BAŞLADI”

“1990’lardan sonra kalkınma planlarında özel olarak işlenmiş, tarım dışı istihdam gerekliliği vurgulanmıştır. Özellikle 2000’lerden itibaren konunun önemi daha da vurgulanmış olup,  kadının çalışma hayatındaki durumunun iyileştirilmesine yönelik aktif/pasif politikalara yerilmektedir. Toplumdaki ön yargıların önüne geçilmesi, işsizlikle mücadele, parlamentoda temsili oranlarının yükseltilmesi, fırsat eşitliğinin sağlanması, teşviklerin etkinleştirilmesi özellikle 2000 yılının başlarından itibaren önem kazanmıştır. Yani geçmişten günümüze geleneksel ev rolleriyle özdeşleştirilmiş kadın artık işgücü piyasalarında da varlığını göstermeye başlamıştır. İşgücüne katılım oranları ve istihdam oranlarının daha da arttırılması yine hedeflenen durumlardan bir tanesidir. Örneğin, son kalkınma paketinde kadının işgücüne katılım oranı %36,2’den %53,8’e yükseltilmesi hedeflenmiştir. Karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması diğer amaçlanan bir şeydir.

Nitekim ücretli veya yevmiyeli olarak çalışan kadın işgücünde ve girişimci olarak çalışan kadın sayısında artış söz konusu. Özellikle nitelikli kadın işgücünün belirleyicisi olan yükseköğretim düzeyinde kadın işgücünde bir artış söz konusudur. Sektörel anlamda da tarımda varlığını gösteren kadın, tarım dışı sektörde de varlığını gösteriyor. (15-64 yaş arası kadın istihdam oranı %31,5)”

Hükümetin kadın istihdamını artırmak için hayata geçirdiği teşvikler ile ilgili değerlendirmede bulunan Yantur, istihdamın artırılması için pek çok destek verildiğini, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ile kadın çalışan sayısının arttırılması hedeflendiğini söyledi.

“KADINLARA DAHA FAZLA DESTEK VERİLİYOR”

Yantur sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar kadın istihdamının arttırılmasına yönelik gerekli girişimlerde bulunulup, çeşitli teşvikler mevcut olmuştur. Örneğin, Aile Bakanlığı’nın iş kurmak isteyen kadınlara yönelik 15.000 lira faizsiz kredi desteği bunlardan bir tanesiydi. Hatta kadının projesi başarılı sonuçlandığında kredinin bir kısmı da hibe edildi. Bunun dışında KOSGEB’in farklı kredi destekleri mevcut. Örneğin, kredi ve hibeleri pozitif ayrımcılık gereği kadınlara, erkeklere göre %10 oranında daha fazla veriyor.

Bir diğer çalışma ise, annelerin istihdamdan kopmaması için torun bakan babaannelere/anneannelere maaş uygulamasıydı. SGK’nın, Antalya, İzmir, Bursa, Ankara ve İstanbul’da çalışan annelere bakıcı desteği oldu.

Bu arada tüm illerde yoğun olarak mesleki eğitim kursları, toplum yararına çalışma programları gibi faaliyetler mevcut. Özellikle 2010 yılında Başbakanlık tarafından çıkarılan ‘Kadın İstihdamının arttırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Genelgesi’ bu hedeflerin yasal zeminde gerçekleşmesini sağlayan en temel adım olmuştur. Kadın işgücüne yönelik eşit işe eşit ücretten tutunda kurum içi cinsiyet eşitliğine kadar değinilmiştir. “

İş hayatında kadın sayısının artırılmasını gerektiğinin de altını çizen Yantur, kadınlara iş bulamamaları dahilinde yeni iş fırsatlarının yaratılması ve iş sahalarının genişletilmesi gerektiğini belirtti.

“KADININ ÇALIŞMA SAATLERİ ESNEK OLMALI”

Ev ve iş sorumluluğunun birlikte yürütülememesi nedeniyle çalışma saatlerinin esnek olması gerektiğine dikkat çeken Yantur, “Medya kuruluşları toplumsal bilinci arttırmak adına konuyu daha aktif şekilde işlemelidir. Ücret farklılığı, cinsiyete göre değil, konumlara ve işlevlere göre farklılık göstermeli ve yasalarla kontrol altına alınmalı.” dedi.

Kadınların mesleklerinde ilerleme konusunda erkeklere göre daha fazla beklemesini engellemek adına performans değerlendirme tablolarının esas alınması gerektiğini belirten Yantur, “Yönetsel görevlerde çalışan kadınların oranını arttırmak adına gerekli düzenlemeler yapılabilir” dedi.


"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Euro Bölgesi`nde işsizlik sabit kaldı

Nisan ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Enflasyon rakamları belli oldu

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi

`Hedge fonlar daha savunmacı hale geliyor`

`ECB muhtemelen üç kez faiz düşürecek`

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

Societe Generale net karını açıkladı

`Faiz patikasına taahhütte bulunmuyoruz`

Coinbase Global net gelirlerini artırdı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak