`50`ye yakın aksiyon ve tedbiri hayata geçirdik`

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, 16 Mart`tan başlayarak 50`ye yakın aksiyon ve tedbiri hayata geçirdiklerini belirterek, "Yeni tip corona virüs (Kovid-19) salgını, sağlam bir bankacılık sektörüne sahip olmanın önemini hatırlatması açısından da oldukça manidardır. Yaşanan bu süreç, bankalarımızın ekonominin çarkları içinde ne kadar önemli bir yerde durduklarını, ülkemizin ekonomik refahın sürdürebilmesi noktasında kilit rol oynadıklarını bir kez daha göstermiştir" dedi.

23.06.2020 Cuma 13:24

Güncelleme : 24.06.2020 Cuma 09:00

Akben, Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 63. Genel Kurul  Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, küresel ölçekte oldukça yoğun gündeme sahip bir  dönemden geçildiğini söyledi.

Yeni tip corona virüsün (Kovid-19) yalnızca bir sağlık sorunundan  ibaret kalmadığını vurgulayan Akben, salgının, ekonomiden siyasete birçok alanı  uluslararası boyutta derinden etkilediğini kaydetti.

Akben, salgına ilişkin gelişmeler ve belirsizliklerin, küresel risk  iştahının gerilemesine ve uluslararası piyasalarda oynaklığın artmasına neden  olduğuna işaret ederek, "Ülkemizin mücadele sürecinde kaydettiği gelişmeler, hem  sağlık hem de ekonomik görünümde bizleri pozitif ayrıştırmış, geldiğimiz noktada  hepimizin geleceğe umutla bakmasını sağlamıştır." dedi.

BDDK'nin; bugüne kadar olduğu gibi Kovid-19 sürecinde de mücadeleye  proaktif katılım sağladığını, bankacılık sektörünün yerel ve uluslararası düzeyde  güven duyulan yapısını muhafaza etmek için azami gayret gösterdiğini ifade eden  Akben, şunları kaydetti:

"İstikrarlı olarak büyüyen ve risklerini en gelişmiş yaklaşımlarla  yöneten bankalarımızın uluslararası standartlara uygun bir ortamda faaliyet  göstermeleri, finansal otorite olarak en öncelikli görevimiz olmaya devam  edecektir. Nitekim Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızla pandemi sürecinde  uyguladığımız mikro ve makroihtiyati tedbirler, finansal sektörümüzde olumlu  gelişim patikasını muhafaza etmeyi başarmıştır. Ülkemiz finansal mimarisinin  neredeyse yüzde 90'ını oluşturan bankacılık sektörü; son 18 yıllık dönemde sadece  niceliksel değil, niteliksel olarak da önemli bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir.  Sektörün 2002 sonunda 213 milyar TL seviyesinde bulunan aktif büyüklüğü, 2015'te  ilk kez milli geliri aşmış ve son bir yıllık dönemde yüzde 21,9 büyüme kaydederek  Nisan 2020 döneminde 5,2 trilyon TL'ye ulaşmıştır."

"KREDİLERİN TAKİBE DÖNÜŞÜM ORANI VE LİKİDİTE GÖSTERGELERİ MAKUL DÜZEYLERDE"

BDDK Başkanı Akben, 33 mevduat, 14 kalkınma ve yatırım ve 6 katılım  finans kuruluşu olmak üzere toplam 53 bankanın 203 bin 865 personel ve 11 bin 335  şubeyle faaliyetlerini sürdürdüğünü, bu yönüyle istihdama da önemli bir katkı  sunduğunu söyledi.

Geçen yılın üçüncü çeyreği sonrası iyileşen enflasyon verileri ve  fonlama maliyetlerindeki düşüşün, diğer yapısal tedbirlerle birlikte bankaları  kredi vermeye daha istekli hale getirdiğine dikkati çeken Akben, "Bu çerçevede,  sektörün kredi hacmi son bir yıllık dönemde yüzde 26,5 artışla 3,2 trilyon TL  seviyesine ulaşmıştır. Geleneksel olarak mevduat ağırlıklı kaynak yapısına sahip  sektörümüzün mevduat hacmi ise son bir yıllık dönemde yüzde 31,4 artışla altın  mevduatı dahil 3 trilyon TL'ye yükselmiş durumdadır." dedi.

Akben, bankacılık sektörünün öne çıkan özelliklerinden birisinin güçlü  öz kaynak yapısı olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Nisan 2020 itibarıyla 511 milyar TL'ye ulaşan ve kaliteli unsurlardan  oluşan banka öz kaynakları, yüzde 18,7 sermaye yeterliliği oranıyla gücünü  korumaya devam etmektedir. Banka karlarının bünyede tutulmasına yönelik  kurumumuzca sürdürülen politikaların olumlu etkisi, böyle dönemlerde daha net  anlaşılmaktadır. Sektör, sağlam ve güven veren yapısıyla 1980'li ve 1990'lı  yılların aksine Türkiye ekonomisi için önemli bir istikrar çıpası haline  gelmiştir. Kredilerin takibe dönüşüm oranı, likidite göstergeleri, yabancı para  pozisyonu ve kaldıraç oranı makul düzeylerde seyretmekte, sermaye yeterliliği  rasyosu uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde  bulunmaktadır."

"50'YE YAKIN AKSİYON VE TEDBİRİ HAYATA GEÇİRDİK"

Mehmet Ali Akben, bankacılığın, tüm dünyada ve Türkiye'de en detaylı  şekilde düzenlenen ve denetlenen sektörlerin başında geldiğini vurguladı.

Bankacılık sisteminin kriz ve şoklara müdahale konusunda uluslararası  normlarla uyumlu, proaktif düzenleme yaklaşımı ve denetim metodolojisiyle  donanımlı bir düzenleyici otoriteye sahip olduğunu belirten Akben, "Bugün tek  başına bir halk sağlığı problemi olmaktan çıkıp küresel ekonomik mücadelenin  birincil konusu haline gelen Kovid-19 salgınında yaşanan süreçten de takip  edileceği üzere, bu donanım sayesinde salgının etkilerinin görülmeye başlandığı  ilk günden itibaren hem bankalarımız hem de tasarruf sahipleri için gerekli  tedbirler ivedilikle ve ileriye dönük bir yaklaşımla alınmıştır." ifadesini  kullandı.

Akben, salgın döneminde gerekli esnekliklerin sağlandığına, piyasanın  ve ekonominin bu süreci az hasarla atlatmasına katkı sağlanmasının amaçlandığına  değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Süreci önceden ve yerinde bir düzenleme yaklaşımıyla yürütmenin  sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyetinin finansal sistemimiz  üzerindeki riskleri sınırlandırmada kritik öneme sahip olduğunun farkındayız. Bu  anlayışla 16 Mart'tan başlayarak 50'ye yakın aksiyon ve tedbiri hayata geçirmiş  bulunuyoruz. Mart ayından bu yana geçen 3 aylık sürede aldığımız onlarca aksiyon  ve tedbir, iş dünyamızın ve vatandaşlarımızın Kovid-19 salgını sürecini en az  hasarla atlatabilmesi içindir. Kovid-19 salgını, sağlam bir bankacılık sektörüne  sahip olmanın önemini hatırlatması açısından da oldukça manidardır. Yaşanan bu  süreç, bankalarımızın ekonominin çarkları içinde ne kadar önemli bir yerde  durduklarını, ülkemizin ekonomik refahın sürdürebilmesi noktasında kilit rol  oynadıklarını bir kez daha göstermiştir. Ancak yaşadığımız dönemde artık  stratejik öneme sahip, yüksek katma değerli ürünler üreten, ihracat, teknoloji,  bilgi ve siteme dayalı üretimi önceliklendiren ve destekleyen, büyüme ve  istihdama pozitif katkı sağlayan sektörler oyunun kurallarını belirlemeye  başladı. Bu gelişme hiç şüphesiz bankalarımıza da yeni sorumluklar getirdi. Zira  kaynaklarımızı ne kadar çok bu sektörlere yönlendirebilirsek pandemi gibi dış  olumsuz etkenler bizleri o kadar az etkileyecektir. BDDK olarak gelişmiş ilk 10  ekonomi arasında yer alma hedefi doğrultusunda ülkemizin refahına katkı  sağlarken, sizlerin yanında olduğumuzu bilmenizi, sizlerin de asli  fonksiyonunuzun bir gereği olarak aynı bilinç ve şevkle inisiyatif almanızın  ülkemiz kalkınmasında çok değerli olduğunu belirtmek isterim."

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, konuşmasının sonunda TBB'nin 63. Olağan  Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Konuşmaların ardından gerçekleştirilecek toplantının basına kapalı  bölümünde, TBB'nin faaliyet raporu, finansal tabloları, 2020-2021 faaliyet dönemi  bütçesinin görüşüleceği ve yönetim kurulu seçiminin yapılacağı bildirildi.
"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Euro Bölgesi`nde işsizlik sabit kaldı

Nisan ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Enflasyon rakamları belli oldu

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi

`Hedge fonlar daha savunmacı hale geliyor`

`ECB muhtemelen üç kez faiz düşürecek`

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

Societe Generale net karını açıkladı

`Faiz patikasına taahhütte bulunmuyoruz`

Coinbase Global net gelirlerini artırdı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak