Güncelleme : 09.08.2017 Cuma 11:01
Anadolu Efes'in ikinci çeyrekte net kârı yaklaşık yüzde 2 artışla 175 milyon TL'ye çıkardı.
Şirketten KAP'a yapılan açıklamaya göre Anadolu Efes'in ikinci çeyrekte satış gelirleri de yüzde 21.6 artarak 3.76 milyar TL'ye çıktı.
Anadolu Efes 2017'de konsolide bazda satış hacminde, mart ayında açıkladığı düşük orta tek haneli büyüme beklentisini orta tek haneli büyümeye revize etti.
Şirketin dün akşam KAP'a bildirdiği geleceğe dönük değerlendirmelerine göre bira grubundaki düşük tek haneli büyüme beklentisi de orta-tek haneli büyümeye revize edildi.
Anadolu Efes Türkiye bira pazarında yatay performans beklediğini açıklarken, şirketin Türkiye bira operasyonu için ise düşük-tek haneli küçülme öngörüyor.
Rusya bira pazarında düşük tek haneli küçülme öngören Anadolu Efes, bü ülkedeki bira operasyonu için ise pazardan daha iyi performans bekliyor.
Türkiye meşrubat pazarında düşük tek haneli, uluslararası meşrubat pazarında ise yüksek tek haneli büyüme bekleyen Anadolu Efes, net satış gelirlerinde tüm segmentlerde satış hacimlerinin üzerinde performans öngörüyor.
Şirket FAVÖK marjında ise konsolide bazda yatay performans bekliyor.
'DALGALANMALAR BİR ÖLÇÜDE YÖNETİLEBİLİYOR'
Yapılan açıklamada 2017 yılının gelişmekte olan piyasalar açısından zorlu bir yıl olmaya devam edeceği belirtilerek, "Ülke/bölgeye özel ekonomik ya da politik konuların dışında, artan faiz oranları ve gelişmiş ülke ekonomilerinin tekrar büyümeye başlaması da gelişmekte olan ülke ekonomilerine ve para birimlerine baskı yapmaya devam edecektir. Bunun yanı sıra, özel olaylar/politik gerilimler de ilave dalgalanmaları beraberinde getirebilir" denildi.
Şirketin finansal piyasalar kaynaklı risklerin azaltılması için mümkün olduğunca gerekli adımları attığı ve bu dalgalanmaları bir ölçüde yönetebildiği belirtildi.
Anadolu Efes'in hem bira hem meşrubat operasyonlarında faaliyet gösterdiği pazarların bazılarında bir süredir politik gerilim olduğu ve bu gerilimde olabilecek bir artışın performansı olumsuz yönde etkileyebileceği belirtilen açıklamada, tüketim ile ilgili olarak, "Satışların tamamının gelişmekte olan ve öncü piyasalardan sağlanıyor olmasına bağlı olarak politik ve ekonomik istikrarsızlık tüketici güveninin kötüleşmesine neden olabilir" denildi.