Güncelleme : 04.08.2014 Cuma 13:00
Eskiden altyapı ve özelleştirme projelerin finansmanına yabancı bankalarla katılan Türk bankaları artık tek başlarına dev projeleri destekliyor.
Küresel kriz sürecinde güçlü mali yapıları ve sermayeleri ile dünyanın önde gelen dev bankalarını sollayan Türk bankacılık sektörü artık büyük projeleri tek başına sırtlıyor. 4-5 yıl öncesine kadar proje finansmanında Türk bankalarının hep Avrupalı bankalarla beraber konsorsiyum oluşturduğunu belirten Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan, son yıllarda ise ağırlıklı 4-5 Türk bankasının bir araya gelerek dev projelere finansman desteği sağladığını söyledi.
3.havalimanı, enerji üretim tesisleri ve kamu-özel ortaklığı ile yapılacak projeler de dahil olmak üzere 50-60 milyar dolarlık alt yapı ve üst yatırımı olduğunu belirten Ömür Tan, “Bunların nereden baksanız yüzde 20-25’i özkaynakla yapılsa, yine 30-35 milyar dolarlık proje finansmanı açısından potansiyel var demek” diye konuştu.
Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan, Türkiye’nin proje finansmanında son yıllarda ve bundan sonraki süreçte de çok önemli bir pazar olarak önemini koruduğunu vurgulayarak alt yapı ve üst yapı projelerinin yanısıra sırada bekleyen çok ciddi özelleştirme ihalelerinin de olduğunu ifade etti. Bankacılık sektörünün de proje finansmanına olan iştahının her geçen gün arttığını belirterek, “Türk bankacılık sektörünün büyüklüğü 1.7 trilyon lira seviyesine geldi. 4-5 yıl öncesine kadar hep Avrupalı bankalarla Türk bankaları konsorsiyum oluştururdu. Son yıllarda ağırlıklı Türk bankaları 4-5 tane banka bir araya gelerek sendikasyonları tek başına kapatmaya çalışıyor. Bu tabii büyüme iştahı ve Türkiye’nin dinamiklerini bilmekle de alakalı” diye konuştu.
Vadeler 12 yılı buluyor
Proje finansmanında vadelerin de daha esnek hale geldiğini belirten Tan, şöyle devam etti: “O firmanın nakit akışına uygun seçenekler sunabiliyoruz. Türkiye’de altyapı projelerinde artık 12 yıllar konuşuluyor.
Bazı yabancı bankaların olmazsa olmaz kırmızı çizgileri vardır: ‘7 yıldan uzun kredi vermiyoruz.’ Türk bankaları pazarın dinamiklerini daha iyi bildiği ve şirketi tanıdığı için elini çok rahat taşın altına koyuyor."
Kredide % 21 projede % 50 büyüyecek
Sektör genelinde ilk çeyrekte toplam kredilerin yüzde 3, Finansbank’ta ise yüzde 6 büyüdüğüne dikkat çeken Ömür Tan, hedeflerini şöyle aktardı: “Yıl sonu sektörün yüzde 12-14’ler civarında büyümesini bekliyoruz. Bizim bütçemize koyduğumuz hedef yüzde 21 civarında. Kurumsal ticari bankacılık tarafında ise yüzde 50 gibi büyüme hedefimiz var. Hem piyasadaki enerji, altyapı, havaalaanı gibi tüm büyük projelerde hem de ticari segment müşterilerinin proje finansman işlerinde rol alacağız. Bugün ortalama vadeleri sektörüne işin yapısına göre değişmekle beraber 6-7 yıllardan 10-15 yıllara kadar giden proje finansmanlarından bahsediyoruz. Biz sadece o işi finanse etmek değil nakit akışında yer almayı hedefliyoruz. Finansbank olarak terzi usulu işler yapmayı da seviyoruz. Onların nakit akışının her alanına dokunup onlara değer katmak istiyoruz. Teknik altyapımz kuvvetli ve yaratıcı ekibimiz var."
Proje finansı adeta bir evlilik gibi
Ömür Tan: Türk bankaları yıllar itibarıyla Avrupa’daki krizle beraber yabancı bankaların sendikasyon piyasasından yavaş yavaş uzaklaşmasıyla beraber burada çok ciddi know-how sahibi olmaya başladı. Türkiye’de 10 yıl önce 5 milyar dolarlık bir proje finansmanını çok fazla konuşmuyorduk. Proje finansmanı dediğiniz işte müşterilerle uzun vadeli bir birlikteliğe başlıyorsunuz. Oyuna beraber girdiğiniz zaman adeta bir evlilik oluyor.