Başbakan`dan flaş açıklamalar!

Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel`de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

01.12.2016 Cuma 11:13

Güncelleme : 01.12.2016 Cuma 16:09

Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Başbakan'ın sözlerinden satır başları şöyle:

"8 Kasım'dan sonra piyasalarda bir dalgalanma yaşamaya başladık. Ekonomik belirsizlik söylentileri hat safhada. Bunun arka planında 8 Kasım'daki ABD seçimlerinde Cumhuriyetçi adayın kazanması görülüyor. Sayın Trump seçim kampanyasında ABD'nin daha çok kendi içine yoğunlaşacağını, dış dünyayla ilişkilerini azaltacağı söylemlerinde bulundu. Yani ABD'nin son 50 yıldır ihmal ettiği çalışmalara daha fazla yoğunlaşacağını söyledi. Bu söylem bütün dünyada ekonomi üzerinde bir olumsuz etki yaptı.

Türkiye'de bundan nasip aldı. 8 Kasım'da başlayan bu gelişmeleri Türkiye'ye mahsus görürsek yanlış değerlendirmiş oluruz. Meksika'dan sonra ikinci sıradayız.

Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Bütün para birimleri yüzde 5-6 sapma yaşadığında TL iki katı sapma yaşadı. Biz geçen 4 ay içinde uçurumun kenarından döndük. Büyük bir tehlike atlattık. 60 darbesi öncesi Türkiye'nin kişi başı milli geliri 583 dolar, 61'de 194 dolara düşmüş, 80'de ihtilal öncesi 1860 dolar, ihtilal sonrası 1195'e düşmüş, nereden nereye.

İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor. Kazanımları kaybettiriyor. 15 Temmuz'da bir ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Çünkü darbe başarılı olamadı ve vatandaşlarımız ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurdu. Takip eden 15 gün içerisinde de bozdurulan para 11,5 milyar doları aştı.

Bunu da atlatacağız. Endişeye gerek yok. Bunun üstesinden geleceğiz. Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değil. Küresel ekonominin bir parçası. Türkiye'de bugün iş aleminin dünyayla ile ilişiği devletten daha fazla. 60 ihtilalinden hemen sonra IMF Türkiye'ye yerleşti. 2013 yılına kadar. Yani bu yıllar arasında Türkiye ekonomisi denetim altındaydı. Bu yıldan sonra denetimden çıktık, kendimizi denetler hale geldik.

Piyasalardaki dalgalanma bir ay kadar daha devam edecek, 20 Ocak'ta yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonra taşlar yerine oturacaktır.

Avrupa'da 2017'de 5 ülkede seçim var. Bu belirsizlik demektir. Avrupa'da büyük bir ırkçı ve sağ eğitim var. Siyasetçilerin gelecek kaygısı, ABD'de yaşanan gelişmeler ve diğeri de bölgemizde 5 senedir devam eden karışıklık var.

Bu kadar olay başka ülkelerin başına gelseydi yerle bir olurdu. Biz bütün bunların üstesinden gelmeyi başardık. Çünkü Türkiye'de 14 yıldır istikrar var. 27 çeyrektir süregelen büyüme istikrarın bir ürünüdür. Sizde bunun için büyüdünüz, yatırım yaptınız. Öngörmeseydiniz bunu yapar mıydınız. Yatırımlarınıza devam edin. 2017 daha iyi bir yıl olacak. Bu geçici dönemde de tedbirlerimizi alıyoruz.

FETÖ'nün milletten aldığı himmetleri lobi şirketlerine aktarıyor. Türkiye'de demokrasi yok, insan hakları ihlal ediliyor diyorlar. 15 Temmuz'da yapamadıklarını ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar.

Kısa vadede hemen 8 Kasım'dan sonraki bu dalgalanmada bir araya geldik. Rakamlara baktık, göstergelere baktık. Birden fazla madde aldık. Eximbank ihracatçı döviz olarak kredi, borç alıyor. İhracatını gerçekleştiriyor, aldığı parayı ödüyor. 2 milyar dolar daha piyasada para kalsın. İkinci tedbir TMSF'nin elinden çıkardıklarını Türk parası olarak alın  lazım değil. Kamu döviz olarak alması gereken parayı Türk parası olarak alacak. Piyasadan çekilmesinin önüne geçecek, etti 4,5 milyar dolar. 5 milyar dolarlıkla da kısa vadeli sözleşmelerimiz var. Türk parasıyla ödeme yapılacak. 4,5G'den birçok şeye. Kısa dönem için 10 milyar dolarlık piyasanın ihtiyacı olan kaynağı ayırdık.

Bununla yetinmiyoruz genel genelge çıkardık. Kamu mecbur kalmadıkça milli paramız üzerinden yapacak. Sizi ilgilendirmiyor, sizinkisi gönüllülük esasına bağlı. Bireysel kredilerde dolar geliri yok, dolarla borçlanıyordu. İneği bile euroyla alıyordu. Bunların tedbirlerini aldık. Bireysel borçlanmanın yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ama piyasaya müdahale, sermayeye kısıtlama getirecek uygulamaların yanından geçmeyiz.

Türkiye küresel bir ekonomi. Küresel ekonomilerde lokal müdahaleler olmaz. Özel sektörün borçlarını döndürme gibi bir derdi yok. Bunu kasıtlı olarak yaymaya çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen Merkez Bankası'nın rezervlerinde hiçbir kayıp yok.

Bir terör örgütümüz vardı. Şimdi iki oldu. FETÖ'de bunlara katıldı.

40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik. Hergün terör örgütünün ileri gelenlerinden birini ele geçiriyoruz. Terör belasını Türkiye gündeminin en altına indireceğiz. Sürekli terörün konuşulduğu bir ortamda yatırımcı nasıl güvenip yatırım yapsın. Durum böyle değil ama algı böyle. Bizim bu algıyı tersine çevirmemiz lazım. Ülkede mutlaka irade olacak. Türkiye'nin her karış toprağında bayrağı dalgalanacak, bütün vatandaşlarımız istediği yere gidebilecek. Bu konuda epey yol aldık. Çukur siyaseti yapanlar, sorunları çözeceğiz diye Kürt vatandaşlarımızı kandıranlar hesabını veriyor. İfadeye çağrılıyorlar gelmiyor. Eş yönetim, eş başkan gibi söylemler bizim hayrımıza değildir. Bu bölücülük mikrobunu vücudumuzdan atmalıyız. Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz yok. Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var. Bölgeye 10 yılda 160 milyarlık yatırım yapacağız. Bunu özel sektörle beraber yapacağız. Biz sessiz ortak siz aktif olacaksınız. Bu konu birliğimiz için beraberliğimiz ve devletimizin bekası için çok önemli.

Bu imkanları incelemenizi istiyorum. Birliğiniz beraberliğimiz için bu sorunları hep birlikte üstlenmeliyiz. AB hikayemiz, TÜSİAD'dan önce AB 53, TÜSİAD 45 yıllık. Kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı görüşmeler geçici olarak durdurulsun. Biz açıklama yaptık, bizim için önemi yok. Anlamı da yok. Avrupa'da Avrupa'nın geleceğini düşünen liderler mevcut, 15-17 Aralık'ta Liderler Zirvesi'nde anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB'ye kafa karışıklığına son vermesini söylüyoruz. Dost olarak söylüyoruz. AB'ne Türkiye'nin üye olması AB'ye yük getirmez, yükünü alır. Bu bir. İkincisi AB maalesef bugünlerde çıkışlarıyla davranışlarıyla Türkiye'nin ne dediğine değil, nerede durduğuna değil, düşmanlarının sesine kulak veriyor.

Bugün AB'de yapılan araştırmada birlik içinde yaşayan vatandaşların yüzde 59'u sorunlarına kayıtsız kalındığını düşünüyor. Türkiye sizden bir öğretmen edasıyla talimat alacak bir ülkemidir. Dünyada esaret altına girmeyen iki ülke var. Biri İngilizler diğeri de biziz.

Ekonomi Bakanımız AB ile müzakerelerimizi sürdürüyor. Gümrük Birliğini 2017'de tekrar ele alacağız. Güncelleme yapacağız. Maalesef Gümrük Birliği'nde bize madik attılar. Herkes biliyor bunu"

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma