BKM uyardı: Bunları yemeyin!

BKM Genel Müdürü Canko "Dolandırıcılıkla mücadelede teknoloji anlamında çok ilerideyiz ancak kart kullanıcılarını bilinçlendirme konusunda gidecek yolumuz var" dedi.

07.04.2016 Cuma 13:28

Güncelleme : 07.04.2016 Cuma 13:28

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner  Canko, "Dolandırıcılıkla ilgili mücadelede teknoloji anlamında çok ilerideyiz  ancak kart kullanıcılarını bilinçlendirme konusunda gidecek yolumuz var" dedi.

BKM’nin, kart kullanıcılarını farklı ikna yöntemleri kullanarak  dolandıran kişilere karşı bilinçlendirmek amacıyla başlattığı "BUNLARI YEMEYİN!"  kampanyası büyük ilgi görüyor.

Kampanyaya ilişkin yapılan toplantı BKM Genel Müdür Soner Canko'nun ev  sahipliğinde diyetisyen Taylan Kümeli'nin katılımıyla gerçekleştirildi.

Sosyal mühendislik yöntemleri ile geliştirilen dolandırıcılık  olaylarına karşı tebessüm ettiren bir iletişim yolu kullanarak diyetisyen Taylan  Kümeli'nin

"BUNLARI YEMEYİN!" dediği kampanya ile amaç, kart kullanıcılarını  dolandırıcılık yöntemlerine karşı bilinçlendirerek, SMS’le gelen şifreler ile  kart bilgilerini başkaları ile paylaşmalarını engellemek.

Kampanyada, kart kullanıcıları, en yaygın dolandırıcılık yöntemleri  olan "Dolandırıcılar tarafından gönderilen 'tebrikler, kazandınız' SMS'leri ve  dolandırıcıların polis, savcı, jandarma, bankacı, sigortacı tadı verdiği telefon  aramalarını" yememeleri konusunda uyarılıyor.

BKM Genel Müdürü Canko, konuya ilişkin yaptığı konuşmada, Türkiye’nin  dolandırıcılık oranlarının çok düşük olduğuna dikkati çekerek, "BKM verilerine  göre  2015 yılında kartlı ödemeler sektöründe her 10 bin TL’lik harcamaya karşı  sadece 1,1 TL’lik dolandırıcılık yaşanmıştır. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde bu  tutarın 6-7 katı, ABD’de ise 11-12 katı dolandırıcılık yaşanmaktadır." dedi.

Sistemsel olarak yapılan bu geniş çaplı yatırımların ve güçlü  önlemlerin etkisiz kaldığı tek alanın ise tüketicilerin, dolandırıcılarla  kendi  iradeleri ile paylaştıkları, gizli kalması gereken finansal bilgileri olduğunu  anlatan Canko, BKM ve bankacılık sektörü olarak güvenlik konusunda yıllardır  teknoloji, sistem ve insan kaynağı açısından önemli yatırımlar yapıldığını  hatırlattı.

Canko, Chip&PIN geçişini tamamlayan ülkelerin başında Türkiye'nin  geldiğini vurgulayarak, "Bu konuda da yaptığımız bilinçlendirme kampanyaları ile  bu geçişi çok hızlı tamamladık. Bankalarımızın dolandırıcılık izleme ve önleme  yöntemlerini oldukça etkin bir şekilde uygulaması ve kartlı ödeme sektörü  altyapımızın oldukça gelişmiş olması sayesinde dolandırıcılık rakamları en alt  seviyelerde seyrediyor. Türkiye ödeme sistemlerinde en güvenli ülkelerden  biridir." diye konuştu

"EN GÜVENLİ ÜLKELERDEN BİRİYİZ AMA MÜCADELEYE DEVAM ETMELİYİZ"

Banka ve kredi kartı dolandırıcılığıyla ilgili mücadelenin teknolojik  altyapı ve kart kullanıcısının bilinçlendirilmesi dahil olmak üzere tüm  unsurlarıyla, başta bankalar, emniyet güçleri ve kamu otoriteleri olmak üzere tüm  ilgili paydaşlar tarafından sürekli iyileştirilerek yürütülmesi gereken uzun  soluklu bir mücadele olduğunu belirten Canko, şöyle devam etti:

"Kart kullanıcılarını bilinçlendirmek için başlattığımız sosyal  iletişim kampanyası bankalarımız tarafından da kendi  müşterileriyle paylaşılarak  geniş kitlelere ulaşmıştır. En güvenli ülkelerden biriyiz ama mücadeleye devam  etmeliyiz. Dolandırıcılık alanında sorunun kaynağına baktığımızda, kart  kullanıcıları,  bugün yaş ve sosyo-ekonomik durum gözetilmeden, SMS, telefon,  e-posta ve sahte internet siteleri yoluyla kandırılmaya, kart bilgileri ele  geçirilmeye ve dolandırılmaya çalışılıyor.

Kurduğumuz bu gelişmiş sistemlerin hiçbiri kart kullanıcılarının kendi  iradesiyle dolandırıcılarla paylaştığı kart bilgilerini koruyamaz. Bu vakalar  sürekli şekil ve taktik değiştirerek hayatımızda olmaya devam edecek.  Dolandırıcılıkla ilgili mücadelede teknoloji anlamında çok ilerideyiz ancak kart  kullanıcılarını bilinçlendirme konusunda gidecek yolumuz var. Bu bankacılık  sektörünün yanı sıra tüm ilgili paydaşlarla ortak yürütülmesi gereken, sürekli ve  uzun vadeli bir mücadeledir."

Diyetisyen Taylan Kümeli ise, bu kampanyanın bir sosyal sorumluluk  projesi olduğunu, tüketicilerin ve bireylerin bilinçlendirilmesinde çorbada  tuzunun olmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi.

İnsanların baharı yorgunlukla karşıladığını ve bu yorgunluğu  üzerlerinden atabilmek için beslenmeye çok dikkat etmeleri gerektiğine işaret  eden Kümeli, "Bunun için hayatımıza hemen suyu dahil etmeliyiz. Eğer yorgunsanız  hayatınızda 12 bardak su içip içmediğinizi test etmekle başlayabilirsiniz. Her  tuvalete çıkış vücuttan 35 kalori atmak demektir. Bahar aylarının ilk günlerine  ne kadar su içtiğinizi test ediniz. İkinci olarak sebze ve meyvenin yanı sıra  daha fazla rafine edilmemiş besinler yememiz gerekir. Baharın başlamasıyla  bitkisel proteinlerden yavaş yavaş hayvansal proteinlere geçiş başlamalıdır."  diye konuştu.

 

 

"
En Çok Okunan Haberler

İstanbul’un enflasyonu açıklandı

Doğal gaz tarifesinde değişiklik yapılmadı

TL mevduatta stopaj oranları değişti

Binance`ın kurucusuna 4 ay hapis

ABD`de mortgage faizi artışını sürdürdü

Temassız ödemelerde limit yükseliyor

Euro Bölgesi ekonomisi ilk çeyrekte büyüdü

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi belli oldu

`Jeopolitik durum enflasyonda risk oluşturuyor`

Almanya beklentilerin üzerinde büyüdü

HSBC CEO`su görevi bırakacak

Musk daha fazla Tesla personelini işten çıkarabilir

Volkswagen`in satışları düştü

`Faiz indiriminden sonra dikkatli olunmalı`

Samsung faaliyet karını 10 kat artırdı

ABD`de haftalık çelik üretimi azaldı

Dış ticaret istatistikleri açıklandı