Güncelleme : 15.11.2017 Cuma 10:28
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında "Düzenlemelerin Sermaye Piyasasındaki Yansımaları" başlıklı panel gerçekleştirildi.
TSPB Başkanı İlhami Koç'un moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Ertaş, her geçen yıl artan küresel borçlanmaya değinerek, 2000 yılında 87 trilyon dolar olan küresel borç stokunun halihazırda 225 trilyon dolara ulaştığını bildirdi.
Küresel ekonominin 225 trilyon dolarla ilerlemeye çalıştığını aktaran Ertaş, en borçlu ülkenin Japonya olduğunu, bu ülkenin milli gelirinin 4 katı kadar borcunun bulunduğunu söyledi.
Ertaş, 2002-2007 döneminde dünya büyüme ortalamasının yüzde 4,8, 2008-2017 döneminde de yüzde 3,3 olduğunu, kriz öncesinin hala çok gerisinde kalındığını anlattı.
Sıkıntının sadece büyümede olmadığını dile getiren Ertaş, küresel ticaret artışında da hala kriz öncesi rakamların yakalanamadığını bildirdi.
Ertaş, gelişmekte olan ülkelerin borç yükü açısından bir nebze de olsa daha iyi durumda olduğunu kaydederek, Türkiye'nin milli gelirine kıyasla sahip olduğu borç yükü ile bu alanda çok iyi durumda olduğunu aktardı.
Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranının 2002 yılında yüzde 177 iken bugün itibariyle yüzde 30'un altına indiğini aktaran Ertaş, "Türkiye, hem AB hem de OECD ülkeleri arasında kamu borcu oranı en düşük ülke durumunda." diye konuştu.
"SPK İZNİYLE AVRUPA'DA HALKA ARZ YAPABİLİYORSUNUZ"
Ertaş, SPK'nın faaliyetlerinden bahsederek, ismi duyulmayan bazı yatırım araçlarını piyasaya kazandırdıklarını söyledi.
Türk şirketlerinin SPK izniyle herhangi bir Avrupa ülkesinde hisse senedi halk arzı gerçekleştirebildiğini kaydeden Ertaş, "Bu çok önemli. Bu izni geçen yıl aldık. Türkiye'de SPK izni alan şirketimiz Avrupa'da halka arz yaparak finansman sağlayabilecek." dedi.
Ertaş, şu anda 14,5 milyon vatandaşın doğrudan veya dolaylı olarak sermaye piyasalarının yatırımcısı olduğunu belirterek, ülke nüfusunun 3'te birinin potansiyel hedefleri olduğunu aktardı.
Son yıllarda aracı kurumlarla ilgili yaptıkları çalışmalara değinen Ertaş, çifte teminatlandırmayı sonlandırma, vergi kolaylığı, teminat iadesi gibi çalışmalardan bahsetti.
Ertaş, bu yıl 500 milyar liralık bir kaynağın sermaye piyasası kanalıyla sektöre, şirketlere sağlanmış olacağını ifade ederek, "Bu rakamı önemsiyoruz. Türkiye'deki bankacılık sektörünün kredi tutarı 1,6 trilyon lira. Yani onun 3'te birine sermaye piyasaları yoluyla ulaşılan tutar." diye konuştu.
Otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) yeniden bir düzenlemenin gündemde olduğunu dile getiren Ertaş, "Biliyorsunuz şu anda 3 milyonun biraz üzerinde katılımcı sayısı var. Yüzde 50 ayrılma oranı. Ayrılanları da sisteme çekecek yeni bir çalışma yakın zamanda kamuoyuna tanıtılacak. Dolayısıyla çok kısa sürede 1-2 milyon yeni katılımcı sisteme dahil edilerek daha da yüksek rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz."
BORSA İSTANBUL'UN HALKA ARZI
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ ise Borsa İstanbul'un halka arzına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"Borsa'nın halka arzında kararlıyız ve bu stratejik hedef doğrultusunda devam edeceğiz. Tabii SPK'nın merkezinde bir kurulun halka arzı diğer kurullardan daha fazla özen gerektiriyor. Merkezde olan bir kurumun finansal anlamda mali tabloları, tüm projeksiyonları öngörülebilirliği asgari düzeyde yakalamalı. Bizim tüm projeksiyonların arkasında durabilmemiz lazım."
Karadağ, matematiksel ve teknik anlamda, finansal mühendislik anlamında arkasında durabilecekleri bir arz olması gerektiğini kaydederek, herkesin çocuklarına bırakabileceği bir hisse dizayn etmeleri gerektiğini aktardı.
Türkiye ekonomisinin gelişen piyasalara göre biraz daha dalgalı olduğunu dile getiren Karadağ, öngörülebilirliğin öneminden bahsetti.
Karadağ, "Borsa'nın halka arzında onun için çalışıyor ve savaşıyor olacağız. Aracılık sektörümüzle beraber çalışıyoruz. Hem Takasbank'taki hem Borsa'daki hisselerimizin alımına yönelik sektörümüzün taleplerini karşılamak ve hissemize olan güveni yansıtmak için alım programları yaptık." dedi.
Halka arz oranını tamamen siyasi takdirin belirleyeceğini dile getiren Karadağ, "Hedefimiz 2018 yılı ikinci yarısında halka arzı tamamlayabilmek." diye konuştu.
Türkiye'ye içeriden ve dışarıdan fon girişinin devam ettiğini dile getiren Karadağ, bu yılın geçen seneden daha iyi olduğunu söyledi.
"BELEDİYELERİN HALKA ARZI İÇİN GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRÜYOR"
Karadağ, ilgili bir soru üzerine, "Hem belediyelerin hem de kamunun diğer şirketlerinin doğru kurumsallaşmayla birlikte halka arz edilmesi en büyük isteğim." diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin birkaç şirket konusunda böyle düşüncesi olduğunu aktaran Karadağ, bu konuda eski başkan Kadir Topbaş ile defalarca konuştuğunu bildirdi.
Karadağ, belediyelerin ve kamunun diğer şirketlerinin halka arz edilmesine ilişkin belediyelerle çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.