Borsa`dan 11 yılın en iyi çeyreklik performansı

Borsa İstanbul`da, ocakta rekor seviyeye yükselen BIST 100 endeksi, yeni tip corona virüs (Kovid-19) salgının etkisiyle şubat ve martta sert düşse de ikinci çeyrekte son 11 yılın en iyi çeyreklik performansını sergiledi.

02.07.2020 Cuma 11:54

Güncelleme : 02.07.2020 Cuma 15:32

Çin'de ortaya çıkan ve kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan  Kovid-19 salgını, küresel bazda merkez bankalarının ve hükümetlerin trilyonlarca  dolarlık önlemler almasına sebep oldu. Alınan bütün önlemlere rağmen küresel pay  piyasalarının büyük çoğunluğu henüz salgın öncesi seviyelerin oldukça uzağında  yer alırken, Borsa İstanbul pozitif ayrıştı.

BIST 100 endeksi, Ocak 2020'de rekor seviye olan 124.536,60 puana  çıkmasının ardından Kovid-19 salgının etkisiyle 81.936,40 seviyesine kadar  gerilese de bu seviyeden sonra tarihi bir yükseliş rallisine imza attı.

Yılın ikinci çeyreğinde 89.643,71 puandan 116.524,78 puana çıkan BIST  100 endeksinde, bu dönemde kaydedilen yaklaşık yüzde 30'luk artış, çeyreklik  bazda son 11 yılın en güçlü değer kazancına işaret etti.

BIST 100 endeksi yılın ilk yarısında ise yüzde 1,84 değer kazanarak,  dünya borsaları arasında bu dönemde getiri sağlamayı başaran ender endekslerden  biri olurken, işlem hacmi yatırımcı sayılarında da rekor üzerine rekor kırdı.

BIST 100 endeksi, haziranda en yüksek 116.970,70 puanı görmesinin  ardından bu seviyenin hemen altında 116.524,80 seviyesinden yılın ilk yarısını  tamamlarken, aylık bazda ise yüzde 10,43'lük artış kaydetti.

Analistler, BIST 100'de yaşanan yükselişte, faizlerdeki gerilemenin  ardından getiri arayışına giren yatırımcılar ve "üreterek büyüyen Türkiye"  hikayesinin en önemli etkenler olduğunu kaydetti.

Bu gelişmelerle, pay piyasalarında ayda en az bir kez işlem yapan  yatırımcı sayısı son bir yılda yüzde 100'den fazla artarak 343 binden 790 bine  ulaşırken, toplam yatırımcı sayısı da 1,5 milyonu aştı.

GELİŞMEKTE OLAN PİYASALARA PARA AKIŞI HENÜZ BAŞLAMADI

AA Finans Analisti Cüneyt Paksoy, konuya ilişkin yaptığı açıklamada,  ABD Merkez Bankası (Fed) önderliğinde majör merkez bankalarının sınırsız parasal  genişleme ve olabildiğince düşük faiz politikalarından bugüne kadar en çok  borsaların faydalandığını gözlemlediklerini kaydetti.

Merkez bankalarınca basılan paranın şu ana kadar çok fazla yayılma  göstermediğini belirten Paksoy, "Gelişen piyasalara dair ucuzluk olsa bile çok  fazla bir para akımının olmadığını görmekteyiz. Paranın tekrar gelişen piyasalara  doğru akış ihtimalinin ikinci dalga korkularının bertaraf olması ve hasar  tespitinin netleşmesi ile mümkün olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini  kullandı.

Paksoy, mevcut durumda küresel pay piyasalarında Kovid-19 salgınıyla  ilgili ikinci dalga ihtimali, ABD-Çin gerginliği ve jeopolitik risklerin sebep  olduğu bir kar realizasyonu süreci yaşandığını ancak Borsa İstanbul'un görece  daha iyi bir performans gösterdiğini vurguladı.

Yükselişlerin, her ülkenin kendine özel hikayesi ile paralel  seyredeceğini vurgulayan Paksoy, daha çok yerli yatırımcı gücü  ile birlikte  teknoloji, perakende ve bilişim başta olmak üzere belirli sektörlerle  gerçekleştiğini gözlemlediklerini kaydetti.

POZİTİF AYRIŞMANIN ARKASINDA BİRÇOK SEBEP VAR

Paksoy, Borsa İstanbul'un pozitif ayrışmasında üretim-tüketim ve  istihdam tarafının korunmasına yönelik proaktif bir sürecin yürütülmesine dikkati  çekerek, "Bu bağlamda Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yönetiminde Türkiye  Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Bankacılık Düzenleme Kurumu (BDDK) ve özellikle  kamu bankalarının katılımı ile değişim sinyalinin ve üreterek büyüyen Türkiye  hikayesinin masada tutulması BIST 100 endeksinin pozitif ayrışmasında önemli rol  oynadı." ifadelerini kullandı.

Borsa İstanbul'un pozitif ayrışma sürecinin birçok sebebi olduğunu  kaydeden Paksoy, değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Ekonomi yönetimi tarafından teşvikler verilirken, fiyat ve finansal  istikrarın korunması adına gösterilen hassasiyet, TCMB tarafından üst üste 9  toplantıda manevra alanı içinde  faiz indirimleri yaparak üretim hikayesine  dolaylı destek verilmesi ve son toplantısında bekle-gör’e geçilerek istikrara  dönük mesajlar verilmesi Borsa İstanbul'un pozitif ayrışma sürecinde belirleyici  oldu. Bunlarla birlikte, endekste TL bazlı grafikler yanında dolar bazlı  grafiklerde görülen görece ucuzluk, belirli bir süre geride kalan bankacılık  sektörünün son düzlükte aktif rasyosundaki düzenleme ve Halkbank ile ilgili  oluşan iyimser beklentiler de BIST 100 endeksine destek verdi."

Paksoy, teknik açıdan olası kar satışlarında kısa ve orta  vadede   110.000-113.000 bandının aşağı yönlü kırılması halinde 105.000-108.000 bölgesinin  önemli destek olduğunu ifade etti. Bu seviyelerin çalışması halinde  116.500-117.000 üzerinde güç kazanmanın önemli olduğuna dikkati çeken Paksoy, bu  durumda 120.000-125.000 bandının yeni potansiyel hedef olacağını kaydetti.

Paksoy, olası satışların artması sonucu aşağıda 100.000 seviyesini bir  sınır destek gibi görmek gerektiğini de hatırlatarak, "Özetle son dönemde pozitif  ayrışma görsek de global tarafta satışlar sertleşirse Borsa İstanbul'da da  satışların belirli oranda kalmakla birlikte etkili olabileceğini unutmamak,  temkinli iyimserlik içinde kalmak gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma