Bu yıl ekonomik büyüme şaşırtacak

Merkez Bankası Başkanı Başçı, "Türkiye’nin büyüme potansiyeli büyük. Büyük olasılıkla bu yıl ekonomik büyüme yukarı yönlü olarak şaşırtacak" dedi.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Türkiye’nin büyüme potansiyeli büyük. Büyük olasılıkla bu yıl ekonomik büyüme yukarı yönlü olarak şaşırtacak" dedi. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen bir panele konuşmacı olarak katılan Başçı, Türkiye'de büyüme hızının yüzde 4’e yakın seyrettiğini, enflasyondaki düşüşün haziran ayından itibaren başlayacağını tahmin ettiğini belirtti. Kredi büyüme hızının referans seviyesine yaklaştığını ve cari işlemler açığında iyileşmenin devamının beklediğini vurgulayan Başçı, "Türkiye’nin büyüme  potansiyeli büyük. Büyük olasılıkla bu yıl ekonomik büyüme yukarı yönlü olarak şaşırtacak. Piyasa beklentilerinin aksine büyüme trendinin yüzde 4 olduğunu görüyoruz. Şu ana kadar, orta vadeli programda da belirtilen yüzde 4 tahminimizi aşağı çekmek için ciddi bir gerekçe görmüyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin mali politikalarına da değinen Başçı, "Türkiye’de büyümeye ek olarak ikinci olumlu faktör mali ihtiyattır. Türkiye bu alanda uzun yıllar bütçe açığını GSYH’ye oranla yüzde 3'ün altında tutarak çok başarılı oldu. Borçların GSYH’ye oranı düşüyor. Gelecek yıl bu oran büyük olasılıkla yaklaşık yüzde 34 olacak. Orta Vadeli Program projeksiyonu bunun program hedefi sonunda yuzde 30'a indirilmesini öngörüyor. Bunlar son derece olumlu gelişmeler" değerlendirmesini yaptı.


ENFLASYON DÜŞÜŞ TRENDİNE GİRECEK
 
Başçı, enflasyonun önümüzdeki dönemde yeniden düşüş trendine gireceğine dikkati çekerek, "Enflasyonun düşürülmesi sürecindeyiz. Enflasyonun düşüş sürecinde olmamız iyi bir haber. Enflasyon bu aydan itibaren yeniden düşmeye başlayacak. Enflasyonun ardındaki bütün unsurları kontrol ettik, talep faktörlerine, kurla ilişkili unsurlara baktık" ifadelerini kullandı. Kredi büyümesinin ise Merkez Bankası hedefleri doğrultusunda azaltılmasının enflasyonun yanı sıra cari açığın azaltılması açısından da önemli bir gelişme olduğunun altını çizen Başçı, "Geçen mayıs ayından bu zamana kadar Türkiye’de yatırım yapmak konusunda büyük bir iştahın oluşmamasının asıl sebebi dış açık. Kredi büyümesi özellikle tüketici kredileri tarafından referans noktası olarak belirlediğimiz yüzde 15 seviyesinin altına doğru yavaşlıyor. Bu hem enflasyon hem de dış açık için iyi bir haber. Şu andan itibaren giderek görülür bir şekilde iyileşecek" bilgilerini paylaştı.



AVRUPA’DAKİ EKONOMİK İYİLEŞMEDEN UMUTLUYUZ
 
Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin bir soruyu cevaplayan Başçı, "Spesifik olarak biz diğer merkez bankalarının eylemlerine, kararlarına ilişkin yorum yapmıyoruz ama burada eğer istisna olarak bir beyanda bulunursam; Avrupa’nın iyileşmesine yardımcı olduğu oranda Türkiye için de faydalı olacaktır" dedi. Panel katılımcılarının sorularını da yanıtlayan Başçı, uygulanan makro ihtiyati tedbirlerin işe yaradığını vurgulayarak, "Vadeleri sınırladığınızda, gelire göre kredi uygulamasını getirdiğinizde tüketici kredilerine olan talebi azaltıyorsunuz fakat ticari kredileri sabit tutuyorsunuz. Bu şekilde hedeflenen tedbirlerin, dış açık sorunu için de özellikle faydalı olabileceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı. Avrupa ekonomilerindeki iyileşme göstergelerinin son derece olumlu olduğunun altını çizen Başçı, şunları kaydetti: "Avrupa’da ekonomik iyileşmenin devam edeceği konusunda umutluyuz. Bu bizi farklı yapan unsurlardan biri. Makro ihtiyati tedbirlerin ilk etabını uyguladık ve büyümemiz yüzde 2’nin biraz üzerinde geldi, cari açığımız yüzde 6’ya geriledi. Fakat bu kez Avrupa’da talep var. Avrupa’daki PMI (satın alma yöneticileri endeksi) verilerini yakından takip ediyoruz. İngiltere’deki ekonomik iyileşme son derece güçlü, PMI verileri güçlü. Avrupa’ya ihracatımız çok hızlı şekilde artıyor. Almanya’ya da aynı şekilde ihracatımız hızla artıyor. Avrupa’daki iyileşme, ekonomik büyümemiz için son derece önemli ve ihracatımız bunu gösteriyor. Bu şekilde yavaşlayan iç talep, Avrupa’dan gelen dış taleple telafi edilecek. Bu yolla daha düşük bir büyüme oranından ziyade yüzde 4'e yaklaşacağız."