Cari açıkta daralma eğilimi sürüyor

Cari işlemler açığı, 2016 yılı ilk çeyreğinde daralma eğilimini devam ettirdi. Dış ticaret dengesinde iyileşme, cari açıktaki iyileşmenin temel nedenini oluşturdu.

01.07.2016 Cuma 15:25

Güncelleme : 04.07.2016 Cuma 10:05

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cari işlemler  açığının 2016 yılı ilk çeyreğinde daralma eğilimini devam ettirdiğini, dış  ticaret dengesindeki iyileşmenin, cari açıktaki iyileşmenin temel nedenini  oluşturduğunu bildirdi.

TCMB, 2016 yılı 1. çeyrek dönemine ilişkin Ödemeler Dengesi Raporu'nu  yayımladı.

Rapora göre cari işlemler açığı, 2016 yılı ilk çeyreğinde daralma  eğilimini devam ettirdi. Dış ticaret dengesinde iyileşme, cari açıktaki  iyileşmenin temel nedenini oluşturdu. Hizmetler dengesi ise net seyahat  gelirlerinde ortaya çıkan düşüşün etkisiyle cari açığın azalma eğilimine yaptığı  olumlu katkıyı azalttı.

Altın hariç ihracat yılın ilk çeyreğinde azalış eğiliminde oldu. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat artarken, jeopolitik ve ekonomik  gelişmeler nedeniyle Irak’a ve Rusya’ya yapılan ihracatın yüksek oranda  gerilemesi, ihracatın bu çeyrekte azalmasına neden oldu. Diğer taraftan, uzun bir  dönemdir düşüş eğilimde olan bavul ticareti gelirleri, düşük bazında etkisi ile,  geçen yılın aynı çeyreğine göre artış gösterdi. Altın ihracatı ise geçen senenin  aynı dönemine göre altın fiyatlarına bağlı olarak düşüş gösterdi.
 
Altın hariç tutulduğunda, ithalat 2014 yılının üçüncü çeyreğinde  başlayan azalış eğilimine bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Düşen enerji  fiyatlarının enerji ithalat faturasını düşürmesi, ithalattaki gerilemenin temel  nedenini oluşturdu. Altın ithalatı ise, bu çeyrekte bir önceki yılın  aynı çeyreğine göre bir miktar arttı.

'SURİYE’DE SÜREGELEN OLUMSUZ JEOPOLİTİK SİYASİ GELİŞMELERİN  AYRIŞTIRICI UNSUR OLDU'

Rapora göre cari işlemler hesabının dış ticaretten sonra en önemli  belirleyicisi olan hizmetler kalemi, yılın ilk çeyreğinde, net seyahat  gelirlerindeki gerilemeye bağlı olarak azalma eğiliminde oldu.

2016 yılının ilk ayında küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyrin ve  ayrışmanın devam etmesinin yanı sıra, para politikalarındaki belirsizliklerin yol  açtığı finansal oynaklık, küresel risk iştahının olumsuz seyretmesine neden oldu.  Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımlarında hızlı davranmayacağı  beklentisi ile şubat ayından başlayarak küresel risk iştahında göreli bir  iyileşme görüldü. Diğer taraftan, Suriye’de süregelen olumsuz jeopolitik siyasi  gelişmelerin bu dönemde de yoğun olarak devam etmesi, finans hareketlerine etki  eden ülkeye özgü ayrıştırıcı bir unsur olarak öne çıktı.

Ödemeler dengesi finans hesabına ana başlıklar itibarıyla  bakıldığında, doğrudan yatırım girişlerinde bu çeyrekte, geçen yılın aynı  döneminin aksine büyük işlemlerin olmaması, doğrudan yatırım girişlerinin 2015  yılının ilk çeyreğine göre düşüş göstermesine neden oldu. Portföy yatırımlarında  ise yılın ikinci ayıyla birlikte, küresel risk iştahındaki toparlanmaya paralel,  giriş yönlü hareket gözlendi. Diğer yatırım girişlerinde ise bankacılık sektörüne  girişler bir miktar gerilerken, diğer sektörlerin yurt dışı borçlanmaları artarak  devam etti.

Finansman unsurlarının kalitesi yönünden bakıldığında; rezerv  yeterlilik oranları ve gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) yönelen sermaye akımlarında  Türkiye’nin payı bir yıl öncesine göre gerilerken, diğer tüm unsurlar bir yıl  öncesine göre aynı kalmış veya bir miktar iyileşme gösterdi.

'MERKEZ BANKASI REZERVLERİ ARTTI'

Ödemeler Dengesi Raporuna göre doğrudan yatırım girişleri, yılın ilk  çeyreğinde bir önceki yıla göre gerileme gösterdi. Bu durum, doğrudan  yatırımlarda genel bir eğilim değişikliğinden ziyade, geçen sene ilk çeyrekte  görülen büyük miktarlı az sayıda işlemin ortaya çıkardığı baz etkisinin bir  sonucu olarak gerçekleşti.

Öte yandan, doğrudan yatırım girişlerinin bir unsuru olan gayrimenkul  yatırımları, 2016 yılı ilk çeyreğinde artış eğilimini sürdürdü. Bu yılın ilk  çeyreğinde Çin ve enerji ihracatçısı ülkelerde büyümeye yönelik ortaya çıkan  endişelerin bir miktar azalması ve Fed'in faiz artışlarına yönelik beklentilerin  piyasalarca olumlu yorumlanmasının bir sonucu olarak, gelişmekte olan ülkelere  yönelik portföy akımları şubat ayından itibaren giriş yönüne döndü.
 
Enstrüman olarak bakıldığında, bankacılık sektörü borçlanma  enstrümanları hariç, diğer tüm sektörlerin borçlanma enstrümanlarında ve hisse  senetlerinde giriş yönlü hareket gözlendi. Gerek bankacılık sektörünün gerekse  diğer sektörlerin yurt dışından kredi türü borçlanmalarında, 2016 yılı ilk  çeyreğinde arz yönlü bir kısıt gözlenmedi. Bu dönemde bankacılık sektörü  toplamda, düşük bir miktarda, net borç geri ödeyici olurken, geçen yılın ilk  çeyreğinde başlayan kısa vadeli kredi borçlanmasından uzun vadeli borçlanmaya  kayış, bu dönemde de devam etti.

Öte yandan, diğer sektörler, yurt içi büyük projelerin finansmanına  yönelik sağlanan uzun vadeli  kredilerdeki artışın etkisi ile net borçlanıcı  yönde hareket etti. Merkez Bankası rezervleri yılın ilk çeyreğinde, portföy ve  diğer yatırım girişlerinin olumlu etkisi ile artış gösterdi.

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Euro Bölgesi`nde işsizlik sabit kaldı

Nisan ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Enflasyon rakamları belli oldu

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi

`Hedge fonlar daha savunmacı hale geliyor`

`ECB muhtemelen üç kez faiz düşürecek`

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

Societe Generale net karını açıkladı

`Faiz patikasına taahhütte bulunmuyoruz`

Coinbase Global net gelirlerini artırdı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak