Çin devalüasyonu serbest kur rejimine geçiş sinyali

Çin Merkez Bankası`nın devalüasyon hamlesiyle "serbest kur rejimine geçişin" zeminini hazırladığı görüşü ağırlık kazandı .

14.08.2015 Cuma 11:28

Güncelleme : 14.08.2015 Cuma 11:40

Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) yuanı devalüe etmesinin ardından kararın gerekçelerine ilişkin tartışmalar gündemin üst sıralarına taşınırken, ülkenin bu hamlesinin serbest kur rejimine geçişin bir sinyali olduğu görüşleri ağırlık kazandı.


Japonya'yı geçerek 2010 yılında ABD'nin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen Çin, arz ve talep büyüklüğü açısından küresel ekonomiye yön veren en önemli oyuncular arasında gösteriliyor.


Ancak, yıl başından bu yana makroekonomik göstergelerin Çin'in büyümesine ilişkin olumlu sinyaller vermemesi, küresel piyasaların birbirine daha bağımlı hale geldiği son dönemde dünya ekonomisindeki toparlanmaya ilişkin endişeleri de artırıyor.


Bu durum, Çin'de yavaşlayan büyümeye yönelik tedirginlikleri gündemin odak noktasına taşırken, söz konusu gelişmede yuanın değer kazanması ve bu paralelde zayıflayan dış ticaret rakamlarının etkili olduğu belirtiliyor.


Büyümenin sürükleyicisi konumunda bulunan ihracatın desteklenmesine yönelik Çin Merkez Bankası (PBoC) ve hükümet birçok yola başvursa da ülke ekonomisinin gidişatına ilişkin endişelerinin devam etmesi yapılan müdahalelerin etkinliğinin sorgulanmasına yol açtı.


En son açıklanan 2. çeyrek büyüme rakamlarının hükümetin yüzde 7,5'lik hedefinin altında kalması ve ihracatın temmuzda yüzde 8,3 gerilemesinin ardından ise PBoC sürpriz bir hamle yaparak devalüasyon silahını kullandı.


ÇİN'İN DEVALÜASYON GEREKÇELERİ


PBoC, 11 Ağustos tarihinde bir defaya mahsus olduğunu belirterek yuanın günlük referans kurunu yüzde 1,9 devalüe etmesine karşın, bu hamlesini sonraki iki günde de yineledi. Sırasıyla yüzde 1,6 ve yüzde 1,1'lik daha devalüasyona giden banka, böylece üç günde yuanın değerini toplamda yüzde 4,6 düşürmüş oldu.


PBoC'nin beklenmedik devalüasyon hamlesi, söz konusu adımın gerekçelerine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.


Zayıf yuanın ihracat avantajı yakalanmasını sağlayacağı ve rekabeti artıracağı konusunda piyasada görüş birliği bulunurken, rekabet üstünlüğü elde etme yönündeki çabaların "kur savaşlarını" yeniden tetikleyebileceği beklentileri de dile getirildi.


Öte yandan, para birimini sıkı denetime tabi tutan Çin'in, başta ABD olmak üzere birçok ülkeden gelen kur rejimi baskılarını azaltmak için harekete geçildiği değerlendirmeleri yapılırken, halihazırda "sabit kur rejimi" uygulayan ülkenin, devalüasyon hamlesiyle adım adım "serbest kur rejimine geçişe" zemin hazırladığı öne sürüldü.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's, konuya ilişkin bugün yaptığı açıklamada da Çin'in yuanın dolar karşısında günlük referans kurunun belirlenmesine ilişkin mekanizmadaki değişikliğin, para birimi esnekliğini artıracağını ve Çin'in sermaye liberalizasyonu adımlarını destekleyeceğini bildirdi.


Çin, halihazırda yuanın Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Özel Çekme Hakları (SDR) olarak bilinen rezerv para birimi sepetine dahil edilmesini istiyor. Bu sayede yuanın uluslararası bir para birimi olmasının önü açılacakken, yuanın değerinin serbest piyasada belirlenebilmesi, ülkenin ekonomik geleceği açısından büyük önem taşıyor.


DEVALÜASYONUN KÜRESEL ETKİLERİ


Çin'in yuanın değerini düşürmesinin ardından, küresel hisse senedi ve emtia piyasalarında sert düşüş yaşanırken, Asya para birimleri baskı altında kaldı.


PBoC'nin müdahalesi sonrasında dolar, Endonezya rupisi karşısında tarihinin en yüksek seviyesine çıkarken, Hindistan Rupisi karşısında son 2 yılın zirvesini gördü.


Kore wonu karşısında yüzde 3 değer kazanarak ekim 2010'dan bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaşan dolar, Tayland bahtı karşısında son 3,5 yılın, Malezya ringiti karşısında tarihi zirveyi gördü.


Emtia talebi açısından fiyatlar üzerinde belirleyici role sahip olan Çin'in yuanı devalüe etmesi sonrasında yükselen dolar, petrol fiyatlarında baskı yarattı. Bu durum gelirlerinin büyük bir kısmını petrolden elde eden Rusya piyasalarında da sarsıntıya neden olurken, enerji şirketlerine gelen satışlar öncülüğünde RTS endeksi 6 ayın en düşük seviyesine geriledi.


Analistler uzun süreli bir düşük yuan politikasının küresel ekonomiye etkilerinin ağır olabileceği uyarısında bulunurken, bunun kur savaşlarını harekete geçirebileceği ve deflasyonist ortama neden olabileceği endişeleri dile getiriliyor.

 

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Euro Bölgesi`nde işsizlik sabit kaldı

Nisan ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Enflasyon rakamları belli oldu

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi

`Hedge fonlar daha savunmacı hale geliyor`

`ECB muhtemelen üç kez faiz düşürecek`

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

Societe Generale net karını açıkladı

`Faiz patikasına taahhütte bulunmuyoruz`

Coinbase Global net gelirlerini artırdı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak