Güncelleme : 27.11.2014 Cuma 17:46
Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Çetinkaya, 2015 yılında Borsa İstanbul'un yanı sıra, Ziraat Bankası'nın birincil, Vakıfbak'ın ise ikincil halka arzının gündeme gelebileceğini söyledi.
AYŞE EKİN GÜNDÜZ/UZMANPARA
Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Çetinkaya, 2015 yılında Borsa İstanbul'un yanı sıra, Ziraat Bankası'nın birincil, Vakıfbak'ın ise ikincil halka arzının gündeme gelebileceğini söyledi.
Halk Yatırım'ın geleneksel hale getirdiği Yatırımcı Konferansları'nın beşincisi bugün İstanbul Dedeman Otel'de düzenlendi. Konferans öncesinde düzenlenen toplantıda ekonomik gelişmeler çerçevesindeki değerlendirmelerini ve kurum vizyonunu paylaşan Halk Yatırım Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Murat Çetinkaya, Türkiye'nin son 10-12 yıllık süreçte benzer ülkelerle yapılan makroekonomik mukayeselerde özellikle enflasyon ve reel faiz parametrelerinde çarpıcı bir iyileşme kaydettiğini söyledi. Bu olumlu ayrışmanın dönem boyunca Türkiye varlık fiyatlamalarına yansıdığını aktaran Çetinkaya, tektonik olarak ifade ettiği bu yapısal pozitif ayrışmanın devam edeceğine inandığını söyledi.
İçinde yaşanılan dönemde yerel ya da küresel etkenlerle oluşan dalgalanmaların bu ana güçlenme trendinin zaman zaman da olsa gözden kaçmasına sebep olabildiğini ancak bu anlamda tecrübe eğrisinde yeterli sürenin geçtiğine, iyimserlikten ödün vermemek gerektiğine inandığını ifade eden Çetinkaya, şunları söyledi:
"Tüm kriz ortamlarında dahi biz makul iyimserliği bırakmamak amacındayız. Türkiye’nin olumlu yönde gelişen parametrelerini değerlendirirken dünya yandı bitti dardayız demenin anlamı yok. Tektonik yavaş zamanla kendini hissettiren önümüzdeki 15 seneye fikir veren yapının devam edeceğini düşünüyoruz. Batılı ülkeler planlamada bize göre avantajlı. Tüm kurumların makul iyimserlikten ödün vermemesi dileğim."
Öte yandan, kendilerinin geçmişte büyük halka arzlara öncülük ettiklerini hatırlatan Çetinkaya "Gelecek yıl Borsa İstanbul'un yanı sıra, Ziraat Bankası'nın birincil, Vakıfbak'ın ise ikincil halka arzının gündeme gelebilir. Başarılı halka arzlara öncülük etmeye devam edeceğiz" dedi.
Halk Yatırım Görünüm 2015 Raporunu hazırlayan Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Birimi Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise küresel gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisi ve beklentilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Büyüme hızı ve bileşiminin küresel olarak değiştiğine işaret eden Tokalı, düşük volatiletinin geride kaldığını düşündüklerini kaydetti. Bu yıl Türkiye'de büyümenin yüzde 3.3 gelecek yıl yüzde 4 olmasını beklediklerini ifade eden Tokalı, sözlerine şöyle devam etti:
Büyüme modelimiz de değişiyor. İç talebin ön planda olduğu büyüme varken bu yılın ilk yarısında ise net ihracat tarafında pozitife geçebildiğimizi gördük. Önemli olan bu yeni büyüme modelinin ne kadar kalıcı olacağı. Para politikasından da destek olduğunu düşünüyoruz yeni modele ve net ihracata dayalı büyüme modelinin gelecek yıl da etkin olmasını bekliyoruz.
Mali disiplin politikasından hiç taviz verilmedi. Bütçenin yarattığı alan da büyümeyi destekliyor. Net ihracat ve kamunun ön planda olduğu bir büyüme bekleniyor. Gelişen ülkelerde yüksek enflasyon olgusu devam ediyor. Gelişen ülkelerde Merkez Bankaları makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyacak. Hala yüksek enflasyon grubundayız. Yüksek tek hanelere geri dönme potansiyeli taşıyoruz. Türkiye'de aşağı yönlü hareketi destekleyici unsurlar daha fazla gelecek yıl için. 2015'in ilk yarısında yüzde 6-7 seviyesine düştüğünü göreceğiz ama bu kalıcı mı bilinmez. Petrol de 100 dolar altında kalırsa enflasyona önemli destek sağlayacak. İç talep sınırlı kalacak.
Kur faktörünü ise hem destekleyici hem de risk unsuru olarak görüyoruz. Bu yılın ilk yılında yüksek gıda fiyatları vardı. Bu kışın da nasıl geçeceğini bilmiyoruz. Gıda enflasyonu çok destekleyici olmayacağını düşünüyoruz. Destekleyici unsurların risk unsurlarını baskıladığını, enflasyonda gelecek yılı yüzde 7.2 ile tamamlayabileceğimizi öngörüyoruz.
Gelecek yıl daha yönetilebilir cari açık kavramının öne çıkacağını düşünüyoruz. Bu finansman tarafına da rahatlama getirecek. Özetle 2015'in büyüme dinamiği, cari açıkta rahatlama, enflasyonu aşağı indirme ve küresel şoklarda içsel hasarların makul seviyelerde kaldığı bir dönem olabileceğini öngörüyoruz."
Öte yandan Model portföylerini de bu öngörüler çerçevesinde tekrar şekillendirdiklerini ifade eden Tokalı "Buna göre emtia tarafında normalleşme dönemi ile birlikte altın artık eski popülaritesini kaybedecek. Geçen yıl paladyum demiştik bu yıl ise platin diyoruz. Güçlü dolar temamız. 2015'te inşaat, çimento, cam ve havacılık sektörleri yatırımcı açısından daha rahat hissedeceği sektörler olacak. Konut sektörü itici sektörlerden diye düşünüyoruz. Konutta sistematik risk oluşturacak seviyede balon olduğunu görmüyoruz" dedi.