`Dolar rezerv para olma tekelini kaybedebilir`

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, dijital paraların devreye girmesi ve İngiltere`nin sterlinde yaptığı sterilizasyon gibi yöntemlerle ABD dolarının etkinliğinin kırılacağı öngörüsünde bulunarak "ABD doları gelecekte rezerv para olma tekelini kaybedebilir." dedi.

31.12.2017 Cuma 11:29

Güncelleme : 01.01.2018 Cuma 12:13

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı  Nurettin Özdebir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılın önemli olaylarını  değerlendirdi, 2018 yılına ilişkin beklentilerini anlattı.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının 2017'nin önemli  olaylarından biri olduğuna işaret eden Özdebir, kararın Türk milletini çok  üzmesine karşın, sonrasının hayırlı olduğunu söyledi.

Özdebir, "Cumhurbaşkanımızın İslam İşbirliği Teşkilatını toplaması ve  Birleşmiş Milletlerdeki (BM) hamleler, Kudüs için yeni bir kapının açılmasının  işareti. Bunun yanında Türkiye'yi ve liderini çekemeyenlerin ülkemize saldırıları  karşısında Türkiye, imajını tazeleyerek, düzelterek çok önemli bir başarı  yakaladı." diye konuştu.

"ABD'NİN DE YUMUŞAK KARNI VAR"

ABD'nin bugüne kadar ülkelerin kendi çizdiği sınırların dışına  çıkmasını istemeyen "zorba bir devlet" görüntüsü çizdiğini belirten Özdebir,  ülkenin bu özelliğini ordusundan aldığını dile getirdi.

Özdebir, ABD'nin dünyada rezerv para olan doları kullanarak sonsuz bir  kaynak yaratma imkanı bulunduğuna dikkati çekerek "ABD'nin de yumuşak karnı var.  ABD şu anda dünyanın en borçlu ekonomisi. Önümüzdeki dönemde dijital paraların  devreye girmesi ve İngiltere'nin sterlinde yaptığı sterilizasyon gibi birtakım  operasyonlarla ABD'nin etkinliğinin kırılacağını tahmin ediyorum. ABD doları  gelecekte rezerv para olma tekelini kaybedebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ölçekte parayı kontrol eden şirketlerle devletler arasında  savaşlar yaşandığını ifade eden Özdebir, dünyadaki zenginliklerin paylaşımıyla  ilgili de ayrı bir mücadelenin yürütüldüğünü bildirdi.

Özdebir, ABD'deki Evanjelistler ile siyonistlerin "Büyük İsrail"  projelerinin bulunduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

"Bu, yüzyıllardır hayalini kurdukları bir şey. Geçmişe bakarsak bunu  engellemeye çalışan ve fiilen İsrail ile savaşan hiçbir ülke ayakta kalamadı.  Bunlar arasında Mısır, Libya, Suriye ve Irak'ı sayabiliriz. Buralarda devlet  kalmadı. Bu coğrafyada buna mani olabilecek iki ülke var. Bunlardan biri İran,  diğeri Türkiye. Bu iki ülkenin ortak özelliği İsrail'in insan haklarını ayaklar  altına alan, insanların kutsallarını yaşamalarına mani olan anlayışına karşı  olmaları, Yahudiliğe karşı olmaları değil."

"DÖVİZ KURU OLMASI GEREKEN YERLERDE"

Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerini de paylaşan Özdebir, imalat  sanayisini destekleyen politikalar ve Kredi Garanti Fonu'nun imkanlarının devreye  sokulmasıyla bu yıl piyasaların ciddi anlamda canlandırıldığına dikkati çekti.

Özdebir, "Böylece yılın üç çeyreğinde ortalama yüzde 7'nin üzerinde  bir büyüme oranı yakaladık. 4. çeyrekte de büyümenin yüzde 7 civarında gelmesini  bekliyorum. Çünkü ihracatın pozitif katkısı yavaşlamakla beraber devam ediyor."  ifadelerini kullandı.

Döviz kurlarındaki artışın etkisiyle ara malı ithalatında büyük düşüş  yaşandığını belirten Özdebir, "Kurların artması, döviz cinsinden borcu olanları  sıkıntıya sokmakla birlikte birçok işin Türkiye'de yapılabilir hale gelmesine  vesile oldu. Bu anlamda kurların rekabetçi bir düzeyden aşağı inebileceğini  zannetmiyorum. Bence Merkez Bankası da bunun farkında olduğu için sınırlı  müdahale ediyor." dedi.

Özdebir, bir ülkenin rekabetini tayin eden en önemli parametrenin o  ülkenin para biriminin yabancı para birimleri karşısındaki değeri olduğunu  vurgulayarak şöyle konuştu:

"Bence şu anda kur, olması gereken yerlerde ve bunun yansımasını da  biz ithalattaki azalmayla görüyoruz. Bu anlamda gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın  söylemlerinden gerek Orta Vadeli Program'a bakıldığında 2018 yılında imalat  sanayisine daha fazla önem verileceğini görüyorum."

Özdebir, 2016'daki hain darbe girişiminin ekonomi üzerindeki  etkilerinin sürdüğünü, özellikle olayın yurt dışındaki algısının devam ettiğini  söyledi.

Bunun 2018'de telafi edileceğini dile getiren Özdebir, şunları  kaydetti:

"Mayıs ayına kadar gerek enflasyonda gerek istihdamda gelecek  rakamların baz etkileriyle insanlara daha fazla güven ve moral vereceğine  inanıyorum. Mayıs ayına kadar ekonomimizi canlandırırsak mayıstan sonra, baz  etkisinin ortadan kalkmasıyla aynı hızla devam edeceğine inanıyorum."

"
En Çok Okunan Haberler

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Borsada tüm zamanların rekoru

`Fed bu yıl sadece bir kez faiz indirecek`

Bitcoin ETF`lerinden rekor çıkış oldu

`Doğru yolda olduğumuzdan emin oluyoruz`

ABD Hazinesi gelecek hafta tahvil ihraç edecek

Google yüzlerce çalışanını işten çıkardı

Güney Kore`de enflasyon %3`ün altına indi

Microsoft, Malezya`ya yatırım yapacak

Wall Street`te endeksler karışık seyretti

`Faiz indirimi için daha zaman var`

Fed faiz kararını açıkladı

Doğal gaz tarifesinde değişiklik yapılmadı

TL mevduatta stopaj oranları değişti

Temassız ödemelerde limit yükseliyor

Altın fiyatlarında ‘Fed’ etkisi

Dolar bugün ne kadar oldu?