Brooking Enstitüsü başkan yardımcısı Kemal Derviş konuştu.
03.04.2014 Cuma 08:58
Güncelleme : 03.04.2014 Cuma 10:44
Brooking Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Financial Times'ta yayınlanan makalesinde, son aylarda Türkiye'de görülen yıkıcı tarz siyasete son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Derviş, Türkiye'de muhalefet güçlerini yeniden keşfetmeli başlıklı makalesinde muhalefet partilerine de tavsiyelerde bulunuyor.
Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Derviş, AKP'nin aldığı yaklaşık yüzde 45 oy oranının son genel seçimlerde elde ettiği yüzde 50 ve 2010'da referenadumunda aldığı yüzde 57 Evet oylarıyla kıyaslandığında ezici bir üstünlük anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.
Yazara göre, Türkiye'nin yeniden demokratik bir ülke olup ekonomi alanında da başarılı olabilmesi için üç şeyin olması gerekiyor.
Derviş, bunların birincisinin AKP'nin devlet yönetimi ve sürdürülebilir ekonomik başarı arasındaki bağı kavrayabilen liderlik kadrosuna sahip, gerçek anlamda demokratik muhafazakar bir parti olması gerektiğini vurguluyor.
Türk muhafazakarların din ile siyaset ve piyasa işlemlerinin birbirinden ayrı tutulması şartına riayet etmesi gerektiğini belirten Derviş, bazı üst düzey siyasetçilerin de yaptığı gibi seçmenlere AKP'yi desteklemelerinin dini bir görev olduğunu söylemeleri hem dine hem de demokrasiye karşı yapılmış bir hakaret olduğunu belirtiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Avrupa merkez solda sosyal demokrat bir parti olup hukukun üstünlüğü ve liberal toplum ilkesini savunması gerektiğini belirten Derviş, Avrupalı bir merkez sol partide etnik şövenizme yer olmadığını vurguluyor.
Barış ve Demokrasi Partisi'nin ise Türkiye'nin Kürtleri'nin demokrat bir ülkede refah ve barış içinde yaşayabilecekleri bir geleceği hedeflemeleri gerektiğini kaydeden Derviş, Türkiye'de farklı etnik grupların derin bir şekilde birbirine karışmış halde olduklarını ve ayrılığın herkes için korkunç bir kayıp olacağının altını çiziyor.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin ise kültürel ve yönetimsel yerelleştirmeye şüpheyle bakan önemli bir seçmen desteği olduğuna işaret eden Derviş, ancak partinin liderlik kadrolarının akıllıca hukukun üstünlüğünü savunup şiddete karşı uyarılarda bulunduğunu belirtiyor.
Derviş'e göre, Türkiye'de merkez sol muhalefet, tapelere odaklanmaktan kaçınıp, ekonomiye konsantre olmalı ve 1970'ler de başardığı gibi daha geniş bir çoğunluk adına konuşma kabiliyetini yeniden keşfetmeli.
Sadece bunun bile tek başına Erdoğan'ın iktidar tekeline kafa tutmaya yeteceğini belirten Derviş, aynı zamanda Türkiye'nin Kürtleri ve Sünniler'in yanı sıra Aleviler gibi diğer gruplara da güven vereceğini vurguluyor.
Derviş, makalesini şu sözlerle bitiriyor: Seçimleri kim kazanırsa kazansın, Mustafa Kemal liderliğinde hep birlikte kurulan Cumhuriyet herkesindir ve Avrupa ailesinin bir parçası olarak herkesin kendi kültürünü ve inancını yaşamaya hakkı vardır.
BIST piyasalarında oluşan tüm verilere ait telif hakları tamamen BIST'e ait olup, bu veriler tekrar yayınlanamaz. Pay Piyasası, Borçlanma Araçları Piyasası, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası verileri BIST kaynaklı en az 15 dakika gecikmeli verilerdir.
Veri Sağlayıcı Uyarı Notu
Veriler FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır.
Foreks tarafından sağlanan Pay Piyasası, Borçlanma Araçları Piyasası, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası verileri BIST kaynaklı en az 15 dakika gecikmeli verilerdir. BIST isim ve logosu Koruma Marka Belgesi altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm belgelerin telif hakları tamamen BIST'ye ait olup, tekrar yayınlanamaz. BIST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki perfomansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve / veya Kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BIST sorumlu değildir.