`Ekonominin kendi içindeki adımları iyi atılıyor`

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Ekonominin kendi içindeki adımları iyi atılıyor ama yetmiyor. Yetmesi için bir parametrenin daha devreye girmesi gerekiyor. Bu da uluslararası ilişkiler. ABD, AB ülkeleri, doğuya kadar olan komşularımız ile ilişkiler nezakete dayalı olmalı ama menfaati daha fazla kollanması gereken ilişki yönetimi olmalı" dedi.

11.12.2018 Cuma 14:30

Güncelleme : 12.12.2018 Cuma 09:44

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD)  Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneğinin (ANSİAD) Akdeniz  Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen 16. Girişimcilik Günleri  açılış programına katıldı. Gençlere konferans veren ve öğrencilerin sorularını  yanıtlayan Bilecik, girişimciliğin son yıllarda sıkça bahsedilen konuların  başında geldiğini söyledi. Bir ülkenin kalkınması, gelişmesi, hızla değişen  koşullara uyum sağlayabilmesi için ekonomisinin de büyümesi gerektiğini ifade  eden Bilecik, TÜSİAD olarak bu alanda 48 yıldır aktif bir görev üstlendiklerini  kaydetti.

Geleceğin şekillenmesi noktasında gençlere güvendiklerini dile getiren  Bilecik, umudu yeşertenlerin bugünkü gençler olduğunu dile getirdi.

Bilecik, kimilerinin şans dediğini kimilerinin ise zamanı iyi  kullanmak olarak değerlendirdiğini vurgulayarak, ülkedeki başarılı insanlardan  daha fazla ilham alınması gerektiğini kaydetti.

Gençlere, değişime her zaman hazır olmalarını öneren Bilecik,  "Değişimin tepesinde olamazsak değişim bizim tepemizde olur. Dünyaya daha farklı  gözlerle bakmak gerekiyor, baktığınızı görmeniz gerekiyor. Gördüğünü de  değiştirmek için cesarete ihtiyacınız var. 9 kere düştüyseniz, onuncu kez  kalkmasını bilmeniz gerekiyor. Sizlerden başarılı girişimcilik hikayeleri  oluşturmanızı istiyoruz. Sizlere baktığımızda bakış açımız değil, umut açımız  değişiyor." diye konuştu.

Gençlere cesaretli olmalarını tavsiye eden Bilecik, işler yolunda  gitmediğinde düşmekten değil, ayağa kalkamamaktan korkmaları gerektiğini  bildirdi.

Dünyada hiç kimsenin seyirci koltuğunda oturan insanları  alkışlamadığını, alkışların her zaman sahneye çıkanlar için olduğunu vurgulayan  Bilecik, "Oturduğunuz yerden kendinizi değerli kılamazsınız, adım atmanız,  sahneye çıkmanız gerekiyor." dedi.

Bilecik, teknolojinin girişimcilikte etkin rol oynadığını belirterek,  "Türkiye'de yeni bir öyküye ihtiyaç var, sanayide dijital dönüşümün başarılı bir  şekilde yazılacağı bir öyküye ihtiyaç var. Geleneksel sanayi akımının, dijital  dönüşümü sağlayacak şirketlerimizle gerçekleştirileceğine inanıyoruz."  değerlendirmesinde bulundu.

"BERAT ALBAYRAK'IN YÖNETİMİNİ TAKDİR EDEN BİRİSİYİM"

Ölüm hariç her şeyin çözümü olduğuna işaret eden Bilecik, sözlerini  şöyle sürdürdü:

"Önce bir yüzleşmek, kabul etmek gerekir. Bizim aslında ekonomide  zaman zaman altını çizmek istediğimiz nokta budur. Şu an dönem olarak  baktığımızda sıkı para politikaları olmazsa olmaz noktaların başında geliyor.  Hiçbir siyasi iradenin etkilenmediği, bağımsız kurulların rahatlıkla icra  edebileceği bir yapı şeklinde devam etmesi gerekir. Bu geçmekte olduğumuz dönemde   bunun pozitif emarelerini görüyoruz iyi başlangıç. Maliye politikası çok  önemlidir. Tasarruf tedbirlerinin  fazlasıyla olduğu ama bir yandan bakıyoruz yıl  sonuna kadar devam eden ÖTV indirimi, diğer vergi indirimleri bunlar 31 Aralık  itibarıyla devam edecek mi, etmeyecek mi buna dikkat etmek gerekir. Tasarrufu  nasıl disipline ederiz, bu konuda Berat Albayrak'ın yönetimini takdir eden  birisiyim."

Yerel seçimlerin ekonomik etkisine değinen Bilecik, şu ifadeleri  kullandı:

"Seçim ekonomisi başlarsa Türkiye'de bir 3 ay daha kaybetmiş oluruz. 3  ay yaptıklarınız size bir yıl, 2 yıl kaybettiriyor çoğu zaman. Ekonominin kendi  içindeki adımları iyi atılıyor ama yetmiyor. Yetmesi için bir parametrenin daha  devreye girmesi gerekiyor. Bu da uluslararası ilişkiler. ABD, AB ülkeleri, doğuya  kadar olan komşularımız ile ilişkiler nezakete dayalı olmalı ama menfaati daha  fazla kollanması gereken ilişki yönetimi olmalı. Bunu kaliteli diplomasi ile  yaparız. Ekonominin toparlanmasına baktığımız zaman bu üç ayak dış ilişkilerin  yönetimi, mali politikası ve sıkı para politikaları olmazsa olmazımız. Enflasyon  da yüzde 100 çözülebilecek bir iş. Merkez Bankası gibi kurumlara baktığımız zaman  içinde 50 tane işinde uzman insanlar var. Bugün sıkı para politikası demek, faiz  artırılması gerekiyorsa artırılır, düşürülmesi gerekiyorsa düşürülür. Bunda  telaşlanacak bir şey yok."



"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma