Güncelleme : 04.03.2016 Cuma 13:54
Zeybekci, 2000’li yıllarda uygulanmaya başlayan IMF destekli enflasyonu düşürme programlarının modasının geçtiğini belirterek, "Türkiye’de enflasyonun sebebi talebin çok yüksek olması değil, üretimin yetersiz olmasıdır.
Bu sebeple, enflasyonla mücadelede yapmamız gereken en önemli şey arzı, üretimi, büyümeyi teşvik etmektir. Üretimi artırmak için yapılması gereken şey enflasyonla mücadele politikamızı değiştirmektir. Bunun da ilk adımı; faiz oranlarını düşürerek, yatırımları teşvik edecek ucuz finansmana erişimi kolaylaştırmaktır" dedi.
DHA'nın haberine göre, Yazılı açıklama yapan Ekonomi eski Bakanı ve AK Parti Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci, 2000’li yılların başlarında uygulanan IMF destekli enflasyonu düşürme programları ile Türkiye’de enflasyonla mücadelede yöntemin sıkı para politikaları uygulamaları olduğunu söyledi. Zeybekci, "Söz konusu dönemde uygulanan bu politikalar, finansal bir krizde olan Türkiye için fayda sağlamış olsa da, halen enflasyonla mücadelede kullanılan yöntemlere temel teşkil etmektedir. Ancak Türkiye artık finansal krizde değildir. Aksine yıllık en az yüzde 5 büyüme hedefi olan, dinamik, gelişen bir ülkedir. Dolayısıyla modası geçmiş kriz dönemi politikaları, büyük hedefleri olan, edilgen değil, etken ekonomi olma yolunda ilerleyen Türkiye için artık geçerliliğini yitirmiştir" dedi.
Hastalığın enflasyon olarak tespitinin doğru olduğunu, ancak uygulanan yüksek faiz tedavisinin yanlış olduğunu belirten Zeybekci, "Uygulanan yüksek faiz politikası kendi enflasyonunu üreterek, Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir faiz-enflasyon sarmalına sokmaktadır. Türkiye’de enflasyonun sebebi talebin çok yüksek olması değil, üretimin yetersiz olmasıdır. Enflasyonla mücadelede yapmamız gereken en önemli şey arzı, üretimi, büyümeyi teşvik etmektir. Üretimi artırmak için yapılması gereken şey enflasyonla mücadele politikamızı değiştirmektir. Bunun da ilk adımı, faiz oranlarını düşürerek, yatırımları teşvik edecek ucuz finansmana erişimi kolaylaştırmaktır. Amacımız geçici çözümler geliştirmek değil, kalıcı, yapısal politikalar üretmek olmalıdır" diye konuştu.
TÜİK tarafından açıklanan şubat ayı enflasyon rakamlarına göre yıllık enflasyonun yüzde 8.8 artış gösterdiğini, küresel krizden sonraki dönemde Türkiye’nin hedefi olan yüzde 5 seviyesinin çok üzerinde gerçekleşerek ortalama yüzde 8 düzeyinde seyrettiğini vurgulayan Zeybekci, enflasyonla mücadele faizleri yüksek tutarak başarının artık mümkün olmadığını söyledi.
Zeybekci, "Dünyadaki gelişmelere baktığımızda da faiz politikasının enflasyon üzerindeki başarısızlığını görmek mümkündür. Dünyanın önemli ülkelerinde piyasada canlanma sağlayarak, deflasyondan enflasyona geçme çabasıyla uygulanan ve çalışmayan düşük faiz politikasının tam tersi Türkiye’de uygulanmaktadır. Türkiye’de üretime, büyümeye ve istihdam artışına ihtiyaç vardır. Sanayicimizin, iş adamlarımızın ucuz likiditeye ve finansmana ihtiyaçları vardır. Finansman maliyetlerini ne kadar düşürebilirsek, firmalarımızın ucuz finansmana erişimini ne kadar kolaylaştırabilirsek, ekonomimizde o ölçüde daha fazla üretim, yatırım yapılacak ve istihdam imkanları oluşacaktır. Üretimdeki artışla birlikte, enflasyonda kalıcı ve gerçek tedavi sağlanmış olacak ve Türkiye yüksek faiz-yüksek enflasyon sarmalından çıkabilecektir" diye konuştu.