Hazır giyim sektörü gelecek yıldan umutlu

Yeni tip corona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları, iç ve dış piyasalarda azalan talep gibi nedenlerle zorlu bir dönemden geçen hazır giyim sektörü, yılın son çeyreğinden itibaren talep artışı bekliyor. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Uzak Doğu ve Güney Asya`daki ülkeler yerine siparişlerini Türkiye gibi yakın pazarlara kaydırmasıyla gelecek yıldan itibaren güçlü toparlanma öngörülüyor.

12.06.2020 Cuma 11:45

Güncelleme : 12.06.2020 Cuma 16:16

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon  Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, AA muhabirine, sektörün Kovid-19 salgını  sonrası projeksiyonuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Salgın döneminde hem iç piyasa hem de ihracatta ciddi daralma  yaşandığını belirten Fayat, "Hazır giyim ihracatında, bir önceki yılın aynı  dönemine göre mart ayında yüzde 30 ile başlayan azalış, nisanda yüzde 63 oldu.  Mayısta ise ihracattaki düşüş yüzde 40'lara geriledi. Yurt içinde özellikle  karantinanın olduğu şehirlerde alışveriş merkezlerinin (AVM) kapanması, organize  perakendenin yüzde 90-95 daralmasını beraberinde getirdi." dedi.

Fayat, haziran ve temmuz ayında bir önceki yıla göre ihracattaki  daralmanın daha düşük seviyelerde gerçekleşmesinin beklendiğine işaret ederek,  yıl sonu ihracat performansında da geçen seneye göre yüzde 15 küçülme  öngörüldüğünü söyledi.

"AB ÜLKELERİNDEN SİPARİŞLER TÜRKİYE GİBİ YAKIN PAZARLARA YÖNELECEK"

Siparişlerin bu yılın son çeyreğinden itibaren artmasını  beklediklerini vurgulayan Fayat, gelecek yıl nisan ayı civarında sektörün tekrar  eski performansına dönebileceğini dile getirdi.

Fayat, "Türkiye'nin hazır giyim sektöründe gelecek yılın ikinci  çeyreğinden itibaren pozitif ayrışmasını bekliyoruz. Pandemi sürecinde uzun  seyahatler yapılmak istenmemesi, AB pazarını, Bangladeş, Vietnam, Pakistan,  Hindistan Çin gibi ülkelerden mal alımı yerine Türkiye gibi yakın ülkelerden  güvenli alışverişe itti." diye konuştu.

AB ülkelerinin Türkiye'nin hazır giyim ihracatında yüzde 70'den fazla  payının bulunduğunu ifade eden Fayat, şu değerlendirmede bulundu:

"AB ülkelerinde planlar, gelecek 5 yıl boyunca yakın pazarlara yönelme  üzerine yapılıyor. AB'nin hazır giyimde Türkiye'den ithalatı yüzde 6 seviyesinde.  Bu oran yüzde 10'lara bile çıksa Türkiye'nin hazır giyim ihracatında ciddi artış  söz konusu olabilir. Bunun emarelerini gelecek yıl mart-nisan aylarından sonra  görmeye başlayacağız. Dolayısıyla sektörün artabilecek talebe hazırlıklı olması  ve gelecek yılki projeksiyonunu gözden geçirmesi gerekiyor."

Avrupa'da internet satışı güçlü olan markalardan yoğun talep geldiğini  belirten Fayat, o firmalarla çalışan ihracatçıların pandemi sürecinde pozitif  ayrışacağını ancak bunun hazır giyim ihracatı içindeki payının düşük seviyede  olduğunu anlattı.

"TOPARLANMA GELECEK YIL BEKLENİYOR"

Giysilerin Kovid-19 önlemleri kapsamında denenmediğini veya  denendikten sonra karantina odalarına alındığını ifade eden Fayat, AVM'lerde  hazır giyim sektörünün karantina önceki dönem satışlarının yüzde 30'unu  gerçekleştirebildiğini söyledi.

Fayat, cadde mağazalarında bu oranın yüzde 50'leri bulduğunu,  karantina uygulanmayan şehirlerde ise yüzde 70 seviyesinin yakalandığını dile  getirerek, tüketicilerin güveni arttıkça bu oranların daha da yükseleceğini  bildirdi.

Salgında ikinci dalga yaşanmazsa gelecek yıldan itibaren iç ve dış  piyasadaki satışlarda eski seviyelerin yakalanacağına işaret eden Fayat, "Yaz  mallarını sevk edemememiz dolayısıyla birçok markanın elinde gelecek yıl yaz  aylarında piyasaya süreceği mal kaldı. Onların erimesiyle beraber normale  dönmemiz gelecek yılı bulacak gibi görünüyor." dedi.

"TÜRKİYE SÜRECİ AVANTAJLI ATLATABİLİR"

Fayat, salgın sonrası dönemde Türkiye'nin sahip olabileceği  avantajlara dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Türkiye, pandemi sonrası ana pazarı olan Avrupa'ya yakınlığı, küçük  atölye yapısının sektörün omurgasını oluşturması nedeniyle sahip olduğu esneklik  sayesinde hızlı mal üretebilmesi gibi nedenlerle avantajlı konumda bulunuyor.  Hızlı ve az miktarlarda üretime olan talebin daha da artmasını bekliyoruz.  Pandemi döneminde tüketicilerde oluşan bilinçle doğa ve insana saygı duyan,  sürdürülebilir üretim süreçlerine entegre işletmelerin de daha çabuk ayrışacağını  ve hızlı bir şekilde toparlanacağını söylemek mümkün. Gereken yapılırsa Türkiye  süreci avantajlı bir şekilde atlatabilir."
"
En Çok Okunan Haberler

Merkez Bankası`nın rezervleri açıklandı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak

`Fed bu yıl sadece bir kez faiz indirecek`

Bitcoin ETF`lerinden rekor çıkış oldu

`Doğru yolda olduğumuzdan emin oluyoruz`

ABD Hazinesi gelecek hafta tahvil ihraç edecek

Google yüzlerce çalışanını işten çıkardı

Güney Kore`de enflasyon %3`ün altına indi

Microsoft, Malezya`ya yatırım yapacak

Wall Street`te endeksler karışık seyretti

`Faiz indirimi için daha zaman var`

Fed faiz kararını açıkladı

Doğal gaz tarifesinde değişiklik yapılmadı

TL mevduatta stopaj oranları değişti

Binance`ın kurucusuna 4 ay hapis

ABD`de mortgage faizi artışını sürdürdü