Güncelleme : 19.04.2016 Cuma 12:53
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, Ege Bölgesi’nde 10 yıl sonra en fazla ihracat yapan sektör konumuna gelen birliğin, 2015 yılı sonu için belirlediği 1,5 milyar dolar ihracat seviyesine avro/dolar paritesinde avro aleyhine değişimin engel olduğunu bildirdi.
Birliğin 2015 yılı Olağan Mali Genel Kurulunda konuşan Kızılgüneşler, ana ihraç pazarlarının AB olduğunu, ancak avro/dolar paritesindeki değişim nedeniyle ihracatta hedeflerinin gerisinde kaldıklarını kaydetti.
Türkiye’nin 18 ayda 4 seçim geçirdiğini hatırlatan Kızılgüneşler, “Hem seçim sürecinin uzaması, hem de paritenin etkisiyle 2015 yılı sonu hedefimizin uzağında kaldık. Pariteden arındırıldığında ihracatımızda küçük bir artış var. Paritenin etkisinin azalmasıyla birlikte ihracatımız mart ayında yüzde 30 artış gösterdi. Önümüzdeki yıllarda 1,5-2 milyar dolar rakamlarına ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
Kızılgüneşler, birliğin yürüttüğü çalışmaların meyvelerini toplamaya başladıklarını kaydederek, “EİB Moda Tasarım Yarışması sayesinde bölgede tasarım kültürü oluştu. Birçok firmamız tasarım ofisleri kurdu, katma değerli ürün ihracatı arttı. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği üyeleri kilogram başına ihraç fiyatında ilk sırada. İzmir’e büyük alım gruplarını getirerek katma değerli ürün ihracatımızı artıracağız. Gelinlikte İzmir marka haline geldi. Hem gelinlik gibi niş sektörlerde hem de geleneksel sektörlerde çalışmaya devam edeceğiz ve 2016 senesi sonunda ihracatımızı 1,5 milyar dolar seviyesine taşıyacağız.” diye konuştu.
ROBOTLARI ÜRETİMDE KULLANACAK BİR SÜRECE GİRDİK
Birliğin 2016 yılı bütçesi ve iş programının kabul edildiği genel kurulun ardından, "Akıllı Fabrikalar - Tekstil ve Hazırgiyim Sektörlerinde Sanayi 4.0" konulu bir seminer de düzenlendi.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği işbirliğinde düzenlenen seminerde konuşan Hugo Boss Tekstil Endüstrisi Ltd. Genel Müdürü Herr Hensch, sanayi de işçilik ücretlerinin arttığını ifade etti.
Hensch, “Bu süreçte fabrikalarımızı nasıl iyileştirebiliriz, tekstil sektöründe teknolojiyi nasıl kullanabiliriz diye düşündük. Robotları üretimde kullanacak bir sürece girdik. Robotların üretimde olduğu bir yerde ara yok, sürekli otomatik üretim var. İklimlendirmeye gerek yok, yemeğe gerek yok” dedi.
Varlıkların doğru kullanılması, iş gücünün izlenmesi, envanterin takibi, kalitenin güvence altında olduğu bir sistem üzerinde çalışmaya karar verdiklerini dile getiren Hensch, “Statüko her şeyin yerinde kalmasını ister. Sanayi 4.0’da insan kaynakları, bilgi paylaşımı açısından hiyerarşik yapı açısından organizasyon yapınızı değiştirmeniz gerekir, aksi takdirde Endüstri 4.0’ı uygulayamazsınız. Farklı düşünmek son derece önemli. Bu sistem için başkaldıranları bulmanız gerekiyor. Günlük hayatı gözlemleyebilen insanlara ihtiyaç var.” diye konuştu.
Endüstri 4.0’ın istihdamda ciddi düşüşlere yol açacağının hatırlatılması üzerine Hensch, dünya genelinde tüm sanayi devrimlerinde benzer süreçlerin yaşandığını, iş gücünün eğitimle daha kalifiye hale getirilerek başka alanlarda istihdam edilmesi için çalışma yürütülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.