`İhracatın büyümeye katkısı devam edecek`

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Hükümet olarak 2019 yılını dengelenme yılı olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın büyümeye katkısının devam edeceğini öngörüyoruz" dedi.

08.10.2019 Cuma 10:41

Güncelleme : 09.10.2019 Cuma 09:14

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi tarafından organize edilen "Ticaret Savaşları, Brexit ve Çok Taraflı Ticaret  Sisteminin Geleceği" başlıklı toplantıya katıldı.

Pekcan, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok taraflı her girişimi desteklediğini ifade ederek, ICC ile yürütülecek tüm çalışmalara destek vereceklerini söyledi.

Türkiye'nin belli hedefleri olan dinamik bir ülke olduğuna işaret eden Pekcan, şunları kaydetti:

"Hedefimiz, bir an önce Türkiye'yi yüksek gelirli, müreffeh, kalkınmış ülkeler statüsüne taşımak. Bu konuda kararlıyız, adımlarımızı da bu doğrultuda atıyoruz. Hükümet olarak 2019 yılını dengelenme yılı olarak görüyoruz. Küresel ve bölgesel bazdaki konjonktürel faktörler, bizim ana hedefimizi değiştirmeyecek.  Potansiyelimiz olan sürdürülebilir büyümeyi sağlamakta kararlıyız. İlk 9 ay itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71'lerden yüzde 86'lara ulaşmış durumda. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın büyümeye katkısının devam edeceğini öngörüyoruz."

"KÜRESEL TİCARETİ OLUMSUZ ETKİLEYEN PEK ÇOK KORUMACI ÖNLEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Ruhsar Pekcan, küresel ekonominin gündemine taşınan ticaret  savaşlarının söylem olmaktan çıkıp "yaralayan bir eylem" haline dönüştüğünü  söyledi.

ABD, Çin ve Avrupa Birliği'nin (AB) aldığı korumacı önlemlerin, küresel ekonomiyi kıskaca aldığını belirten Pekcan, "Esasen baktığımızda, 'ticaret savaşları' olgusunun çağımızın ekonomik koşulları ve gerçeklikleri ile çeliştiğini görüyoruz. Küresel ekonomi, beraberinde küresel tedarik zincirlerini oluşturdu. Ülkelerin, firmaların ekonomileri birbiri ile bağlantılı." diye konuştu.

Bilgi iletişim teknolojilerindeki yeniliklerin, e-ticaretin pek çok  alanda konvansiyonel ticaretin yerini almasının konuşulduğunu ifade eden Pekcan,  iletişimin bu denli ileri olduğu çağda "ticaret savaşları" olgusunun, üzerinde  tartışılması gereken bir olgu olduğunu vurguladı.

Pekcan, "Bugün yaşadığımız ticaret savaşlarının, daha çok ülkelerin  konjonktürel politika tercihlerinin bir sonucu olduğunu görüyoruz ama  öngörebildiğimiz gelecekte de bu realite ile, küresel ticareti olumsuz etkileyen  pek çok korumacı önlemle karşı karşıyayız. Türkiye olarak bugüne kadar kendi  uluslararası rekabet gücümüze güvendik, güvenmeye devam edeceğiz. Adil rekabet  şartlarında, çok taraflı ticaret sisteminin korunması ve geliştirilmesinden yana  olduk ve bu görüşümüzü devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE DE HER ÜLKE GİBİ ÇİN REALİTESİ İLE KARŞI KARŞIYA"

Ticaret Bakanı Pekcan, Türkiye'nin, Gümrük Birliği içerisinde AB ülkeleri ile rekabet içinde iş birliğini sürdürdüğüne işaret ederek, bu iş  birliğinin daha da gelişmesinden yana olduklarını söyledi.

Türkiye'nin de her ülke gibi Çin realitesi ile karşı karşıya olduğuna  dikkati çeken Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle tekstil ve hazır giyim alanında tüm dünyada Çin'le beraber  rekabet halindeyiz. Uluslararası rekabetin, kurallara ve adil şartlara dayalı bir  düzende işletilmesinden yanayız. Türkiye ile ABD arasında geniş bir yelpazede mal  ticareti söz konusu. Ancak Türkiye'nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi'nden  (GSP) çıkarılması, Section 232 önlemleri, anti-damping veya telafi edici vergi  gibi çeşitli önlemler, elbette ikili ticaretimizi etkilemekte. Biz her platformda  bu olumsuzlukların giderilmesi ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması  konusunda görüşlerimizi bildirdik ve bildirmeye devam edeceğiz."

Pekcan, ABD'nin şu an kendi politikası gereği korumacılık önlem ve  söylemlerini sürdürdüğünü, bunun tüm dünyayı da etkilediğini kaydetti.

"İNGİLTERE'DE, AB'DE DAHİL ŞU AN 31 EKİM'DE NE OLACAĞINI HALA HİÇBİRİMİZ BİLMİYORUZ"

Ruhsar Pekcan, AB-Türkiye ilişkilerine bakıldığında, diyalogların ve görüşlerin sürdüğünü, ticari hukuktan gelen haklar olmasına rağmen diyalogla  sürdürülmesinden yana olduklarını söyledi. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin  her iki tarafın da yararına olacağını ifade eden Pekcan, bu yönde görüş  bildirdiklerini aktardı.

Katılımcılarla özel sektörden beklentilerini paylaşan Pekcan, Brexit  konusuna değinirken, şunları kaydetti:

"İngiltere'de, AB'de dahil şu an 31 Ekim'de ne olacağını hala hiçbirimiz bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var; İngiltere, bizim en çok ticaret yaptığımız ülkelerden biri, en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke. Hard Brexit olması halinde AB'den sonra en çok etkilenen ülke Türkiye. Bununla ilgili  proaktif çalışmaya gayret ediyoruz. 'Türkiye en az nasıl etkilenir' konusunda  çalışmalarımızı da sürdürüyoruz."

Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler statüsüne yükselmek, refah  seviyesini artırmak gibi hedefleri bulunduğunu ifade eden Pekcan, Türkiye'nin  genç ve eğitimli nüfusu, sahip olduğu teknolojik altyapı, sanayi deneyimi,  kaliteli üretimi ve yetişmiş insan gücü ile yüksek büyüme potansiyeline sahip  dinamik bir ülke olduğunu vurguladı.

Pekcan, "Gönül ister ki korumacılık önlemleri yeni bir atalete  sürüklenmesin, daha da derinleşmeden vazgeçilsin. Bu tür eğilimler, çağımızın  ekonomik gerçekleri ile örtüşmüyor." dedi.
"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma