Sultangazi Belediyesi ve Vakıf Katılım Bankası desteğiyle düzenlenen "Vakıflar ve İslam Ekonomisi Paneli"nde vakıf kültürünün tarihsel gelişimi ve
para vakıflarının İslam ekonomisine katılımı, faizsiz bankacılığın dünü, bugünü ve yarını konuşuldu.
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş etkinlikteki konuşmasında, katılım bankacılığının Türkiye'deki pazar payının şu an yüzde 5'lerde olduğunu belirterek, 2017 ile birlikte bir kıpırdanma yaşanmaya başladığını, yüzde 5'lerin üzerine yavaş yavaş çıkıldığını söyledi.
Kamu katılım bankalarının pozitif etkilerinin görüldüğüne, pazardan bir oyuncunun çıkmasının negatif etkilerinin de yavaş yavaş atıldığına işaret eden Göktaş, şunları kaydetti:
"Normalleşme sürecine girdik. 2018 yılıyla birlikte pazar payının büyüyeceğine inanıyoruz. Büyüme öngörüsü için mevcut oyuncuların sermayeyi ne kadar artıracağı çok önemli. Tahminim en azından 2018 için yüzde 6'ları 7'leri zorlayacağımız şeklinde. Sektörün bilinirliği eskiye göre daha iyi seviyelerde. Mümkün olduğu kadar çok kitleye ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Vakıf Katılım olarak 2017 yılını oldukça iyi geçirdiklerini aktaran Göktaş, yılı 63 şube ile kapattıklarını hatırlattı.
Göktaş, "Hedeflerinizin hepsinin çok üstünde gerçekleşme sağladık. 2018 yılı hedefimiz şube sayımızı 100'e çıkarmak, pazar payımızı yüzde 8'lere çıkardık, 2018'de yüzde 10 pazar payına çıkarız, emin adımlarla diğer hedeflerimize de ulaşacağız." ifadelerini kullandı.
Tabana yayılmanın önemine dikkati çeken Göktaş, yabancıların sektöre ilgisinin uzun zamandır devam ettiğini söyledi. Katar'dan, Birleşik Arap Emirlikleri'nden sektöre ilgi olduğunu belirterek, "Şu an için realize olmuş birşey yok. 2018 yılı eğer düşündüğümüz ölçüde pozitif giderse, bir takım girişimlerin olacağını düşünüyorum. Gelmeye niyeti olanlar var, 2018 yılında inşallah yeni oyuncular aramıza katılır diye bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"ADETA DÜNYANIN MERKEZİNDEYİZ"
Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, son yüzyılda yaygınlaşan faiz lobisi sorununa işaret ederek, insanların adeta borçlu yaşamaya mahkum edildiğini, bunun sonucunda da üretmeden tüketme alışkanlığının verdiği zararları anlattı.
Bu sorunun sosyal patlamalara sebep olacak sonuçlar doğurabildiğine dikkati çeken Altunay, şunları söyledi:
"İnsanların bilinçlenmesine vesile olmak adına bu panel önemli. Kişi, bilmediğinin düşmanıdır. Bilirse uygular, bilmezse sistem onu alır, kendi yoluna sürükler. Panel, bilinçlendirmeyi, öğretmeyi amaçlıyor. Türkiye öyle bir yerde ki, doğu ile batının, Asya ile Avrupa'nın buluşma noktasıyız. Herkesin gözünü diktiği, üzerimize senaryolar yazdığı bir ülkeyiz.
Öyle önemli bir ülkeyiz ki, adeta dünyanın merkezindeyiz ve dünyaya buradan bakıyoruz. Son zamanlarda baktığımızda nerede bir mazlumun sesi geliyorsa, ülke olarak ona asla sessiz kalmayız. Aynı zamanda İslamın da temsilcisiyiz. Türkiye olarak gelecekle ilgili iddiamız var. Bunu gerçekleştirmek için en büyük savaş ekonomi savaşı. Yabancıların bugün en fazla üzerimize geldiği konu, gerek iç siyasette, gerek dış siyasette özgüvenimizi yaralamak."
Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpasları, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin bu saldırıların bir parçası olduğunu dile getiren Altunay, sonuçları itibarıyla bölmeyi değil bir yumruk yapmayı başardıklarını anlattı.
Altunay, katılım bankacılığının, faizsiz finans kurumlarının yaygınlaşması için tanıtım ve bilinçlendirme çalışmalarının önemli olduğunu söyledi.
Etkinlik kapsamında düzenlenen panellerde katılımcılar, vakıfların geçmişi ve katılım bankacılığının geleceğini konuştu.