Güncelleme : 23.10.2017 Cuma 10:00
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, BBVA, "Merkez Bankaları Nasıl Konuşur? Türkiye'ye dair büyük veri uygulaması" başlıklı bir araştırma raporu yayımladı.
Raporda daha önce ABD Merkez Bankasının (Fed) iletişim politikasındaki şeffaflığının araştırılmasında faydalanılan ve ekonomi raporlarından, gazete ve dergi haberlerine kadar birçok alandaki metni, sayılara ve endekslere çevrilerek, değerlendirmeler yapılmasına imkan sağlayan "Doğal Dil İşleme (NLP) yöntemi" kullanıldı.
BBVA'nın araştırması, Merkez Bankasının Mart 2006-Eylül 2017 dönemindeki iletişim stratejisine hakim ton ve zaman içerisindeki para politikası trendini sayısallaştırdı.
Metinlerin işlenerek sayısal veriye dönüştürülmesi sonucunda politika dokümanlarındaki ifadeler TCMB’nin alanına giren ve "para politikası, enflasyon, küresel portföy akımları, iktisadi faaliyet ve iş gücü piyasası"ndan oluşan 5 konu başlığıyla incelendi.
"MERKEZ BANKASININ İLETİŞİMİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE SADELEŞTİ"
Üç ayrı dönemde TCMB’nin para politikası iletişiminin gelişiminin incelendiği raporda, küresel kriz öncesi 2006-2009 döneminde para politikasında fiyat istikrarı iletişiminin temel alındığı belirtildi.
Ancak takip eden 2010-2016 döneminde para politikasının ve iletişiminin karmaşıklaştığına işaret edilen raporda, bu dönemde portföy akımları ve makro-ihtiyati politika tartışmaları öne çıkarken iletişimde odak dağılmasının gözlendiği kaydedildi.
Raporda yakın dönemde (2016-2017) Merkez Bankasının iletişimini önemli ölçüde sadeleştirdiği ve birincil görevine odaklandığı vurgulandı.
"İLETİŞİMİN ODAĞI GÜÇLENDİ"
Bankanın iletişiminin enflasyon ve para politikası ekseninde şekillendiğine işaret edilen raporda, yapısal konuların da iletişim ağı içinde önemli yer aldığının görüldüğü kaydedildi.
Raporda TCMB'nin enflasyon ve para politikası metinlerindeki iletişiminin tonu da analiz edilirken, son dönemde iletişimin odağının güçlendiği ve tonunun fiyat istikrarını sağlama stratejisini teyit ettiği belirtildi.