Güncelleme : 15.07.2016 Cuma 11:08
OECD, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olunan bölgesel ve yurt içikaynaklı çok olumsuz şartlara rağmen son yıllarda güçlü şekilde büyümeye devam ettiğini, ancak bunun sürdürülebilirliği için makroekonomik esnekliğin, kurumların ve sosyal uyumun güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
OECD, Türkiye ekonomisi için bugün açıkladığı 2016 Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu'nda Türkiye'nin artık büyümede ani yükseliş ve düşüş sarmalları yaşamadığını ancak, dış açığın büyüdüğünü ve net dış yatırım pozisyonunun son 10 yılda bir miktar kötüleştiğini belirtti.
Türkiye'nin güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi başarması için yurtiçi tasarrufların artması ve yurt içi ve dış kaynaklar arasında talebin yeniden dengelenmesi gerektiğini ifade eden OECD, "İhtiyaç duyulanrekabet gücü kazanımları ücretlerin azaltılması ve fiyat enflasyonu ile verimliliği artırma yoluyla olmalı" değerlendirmesini yaptı.
Türk otoritelerin reform sürecinde bir duraklama döneminin ardından, 2016 yılı başlarında iddialı bır ekonomik reform ajandası ortaya koyduklarına işaret eden OECD, verimliliği ve yaşam standartları artırmayı hedefleyen bu 2016 Eylem Planı'nın tam olarak uygulanmasına, gerçekleşen uygulamalara yönelik sistemsel izleme ve raporlamaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin imalat sektörünün kayda değer bir büyüme gösterdiğine ancak iyi performans gösteren şirketlerin hala politika çerçevesindekieksiklikler tarafından engellediğini belirten OECD, ikinci kategorideki şirketlerin rekabeti ve istihdam yaratmayı devam ettirdiklerini, ancak verimlilikte geri kaldıklarını ifade etti.
Üçüncü gruptaki şirketlerin çok fazla sayıda düşük nitelikli işçi çalıştırdıklarına ve bir kayıt dışılık tuzağı içinde ayakta kalmaya çalıştıklarını anlatan OECD,"Bu durumu iyileştirmek için iş ortamının verimliliği artıracak, geleceği en parlak şirketlerin daha hızlı büyümelerine imkan vermek gerekiyor. Bunun için istihdam vergileri azaltılmalı ve düşük nitelikliçalışanlar için istihdam maliyetleri azaltılmalı. Tüm şirketler için istihdam kurallarının esnekliği geliştirilmeli" tavsiyesinde bulundu.
OECD'nin verimliliğin artırıması için yapısal darboğazların kaldırılmasına yönelik tavsiyeleri arasında, yüksek verimli ve büyük şirketler için vergi eşiklerinden kaçınılması, küçük girişimciler için nitelik kazandırıcı programlar uygulanması, aralarında mültecilerinde olduğu yer değiştiren işçiler için sosyal güvenlik ağının iyileştirilmesi de var.
Raporunda Türkiye'nin global katma değer zincirlerine katılımının derinleştirilmesinin büyümenin yeniden dengelenmesine yardımcı olabileceğine de belirten OECD, Türkiye'nin ihracatında ithal içeriğin payının arttığına, Türkiye'nin diğer ülkelere aramalı sağlama kapasitesinin sınırlı olmaya devam ettiğine işaret etti. "Bu durum kısmen Türkiye'nin nihai ürünlerde uzmanlaşmasını yansıtırken, diğer taraftan ticaret ve yatırım politikalarındaki engellere de işaret ediyor" değerlendirmesini yapan OECD, daha ihracat odaklı bir ekonominin yer değiştiren işçilerin verimli istihdam bulabilmeleri sağlayacak sosyal politikalar tarafından desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
OECD raporunda Türkiye'ye çevre, hava kirliliği yaratan aktivitelerin takibinin ve çevresel düzenlemelerin güçlendirilmesikonusunda ilerleme sağlanması tavsiyesinde bulunurken, bunun için hava kirliliği vergisi, karbon vergisi ve emisyon izinleri gibi ekonomik enstrümanların kullanılabileceğini de belirtti.
OECD, 2016 Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu'nda büyüme için 2016 ve 2017 tahminlerinde, Nisan ayında IMF-Dünya Bankası toplantıları sırasında açıklanan Global Ekonomik Görünüm Raporu'nda yer alan tahminlere göre değişime gitmedi. 2016 için büyüme tahminini yüzde 3,9 ve 2017 için büyüme tahminini yüzde 2,7 olarak korudu.
Ancak OECD, enflasyon tahminlerini revize etti. 2016 için TÜFE beklentisini yüzde 7,9'dan 7,47e indiren OECD, 2017 için enflasyon tahmininiise yüzde 7,3'ten 7,5'e çıkardı.
OECD, 2016 ve 2017 için işsizlik beklentilerini yüzde 10,1 ve 10,2 olarak korudu.