Rekabet Kurumu`ndan 3 yılda 10 milyar lira katkı

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, kurumun faaliyetleri neticesinde yıllık ortalama 3,3 milyar lira tüketici refahına katkı sağlandığını vurgulayarak "Rekabetin bozulmamasına yönelik önceden aldığımız kararlar da verdiğimiz cezalar kadar önemli. Bu kararlar alınmasaydı, fiyat artışları nedeniyle tüketicinin cebinden gerçekçi bir tahminle 3 yılda yaklaşık 10 milyar lira çıkacaktı." dedi.

30.11.2017 Cuma 14:55

Güncelleme : 01.12.2017 Cuma 08:51

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle kahvaltılı sohbet  toplantısında bir araya geldi.

Buradaki konuşmasında, kurumun 20. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla  düzenledikleri "Rekabet Zirvesi" programını 31 Ekim-3 Kasım'da İstanbul'da  gerçekleştirdiklerini anımsatan Torlak, zirvede ulusal ve uluslararası arenada  rekabet hukuku, rekabet politikaları ve ilişkili düzenleme alanlarında güncel  gelişmelerin ve tecrübelerin paylaşıldığını, sorunların ve çözüm yollarının  masaya yatırıldığını ifade etti.

Torlak, söz konusu zirve kapsamında, kurumun 2014-2016 dönemindeki  faaliyetlerine yönelik etki değerlendirmesi çalışması hazırladıklarına dikkati  çekerek bu kapsamda 23 Rekabet Kurulu kararı neticesinde engellenen fiyat  artışları veya elde edilen daha düşük fiyatlar sayesinde tüketicilere sağlanan  maddi faydaların boyutunun değerlendirildiğini söyledi.

Rekabet Kurumu müdahaleleri neticesinde tüketicilere sağlanan  faydanın, yıllık ortalama 355 milyon lira olduğunu dile getiren Torlak, bunun  kurumun ilgili dönemdeki yıllık ortalama bütçe giderinin 5,5 katı büyüklüğünde  olduğunu aktardı.

Torlak, OECD kılavuzu dikkate alındığında ise kurumun faaliyetleri  neticesinde yıllık ortalama 3,3 milyar lira tüketici refahına katkı sağlandığını  vurgulayarak "Bu tahmini tutar kurumun bütçe giderlerinin 51 katı düzeyinde.  Cezalarla gündeme geliyoruz ama rekabetin bozulmamasına yönelik önceden aldığımız  kararlar da verdiğimiz cezalar kadar önemli. Bu kararlar alınmasaydı, fiyat  artışları nedeniyle tüketicinin cebinden gerçekçi bir tahminle 3 yılda yaklaşık  10 milyar lira çıkacaktı." diye konuştu.

Bugüne kadar toplamda 3 milyar liraya yakın idari para cezası  uygulandığını belirten Torlak, 2017'de gıda sektörü ve elektronik platformlarla  ilgili şikayetlerin öne çıktığını dile getirdi. Torlak, "Bir dosya bazında en  yüksek ceza 2013'te 12 bankaya verilen ceza oldu. Teşebbüs olarak ise TÜPRAŞ'a  400 milyon liralık ceza uygulandı. Aslında 20 yılın yüzde 50'si bunlardan  oluşuyor. 2017'de yaklaşık 300 milyon liralık ceza kesildi." ifadelerini  kullandı.

Torlak, ucuz et satışının sadece iki market zincirinde gerçekleşmesi  üzerine yapılan "haksız rekabet" eleştirileriyle ilgili Et ve Süt Kurumu (ESK)  Genel Müdürlüğü tarafından kendilerine muafiyet başvurusu yapıldığını anımsatarak  ESK'nin toptan ve perakende kırmızı et sektöründeki pazar payının yüzde 3'ü  geçmediği ve alt gelir gruplarının kırmızı ete erişiminin sağlanması amaçlandığı  için muafiyetin tanındığını söyledi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun (TESK) ucuz et ve  kıymanın kasaplarda da satılması için kuruma başvuruda bulunduğunu bildiren  Torlak, buna ilişkin değerlendirme sürecinin devam ettiğini kaydetti.

Torlak, kurumsal kredilerde rekabeti bozucu bir eylem içerisinde  oldukları gerekçesiyle bankalara yönelik soruşturmada nihai kararın verildiğini  anımsatarak "Burada 3 teşebbüsün rekabet ihlali gerçekleştirdiğine karar verildi.  Bu dosya bir pişmanlık müracaatıyla gerçekleştiği için bu üç teşebbüsten  pişmanlık başvurusu gerçekleştiren bankanın verilen cezanın yüzde 100  indirilmesiyle, diğer iki bankaya ise belirli miktarlarda idari para cezası  uygulanmasına karar  verilmiş oldu." diye konuştu.

UZLAŞMA TEŞVİK EDİLECEK

Pişmanlık başvurusunun Türkiye'de çok örneği olmadığının altını çizen  Torlak, yasa değişikliği içerisinde uzlaşmayı teşvik edici maddelerin de olduğuna  işaret etti. Torlak, "Yasa değişikliği önerimiz şu anda Başbakanlıkta. Orada  pişmanlıktan ziyade uzlaşmayı teşvik eden değişikliklerimiz var." dedi.

Kuruma gelen dosyalarda farklı süre kıstasları olduğuna dikkati çeken  Torlak, en kısa sürede devralma ve birleşme dosyalarına cevap verildiğini  anlattı.

Torlak, Google ile ilgili dünyanın farklı ülkelerinde soruşma  süreçlerinin devam ettiğinin altını çizerek Türkiye'de de sürecin sürdüğünü  kaydetti.

Demir çelik sektöründe kamuoyuna yansıyan konulardan hareketle  inceleme yaptırdıklarına işaret eden Torlak, sektördeki fiyat artışlarının  maliyetlerin artmasından ve arzın azalmasından kaynaklı olduğunun tespit  edildiğini ve herhangi bir soruşturma açılmasına gerek olmadığının  kararlaştırdığını sözlerine ekledi.

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma