`Sadeleştirme süreci kademeli olabilir`

Deutshce Bank ekonomisti Kubilay Öztürk, PPK`nın faizlere ve sadeleştirmeye ilişkin kararını değerlendirdi.

20.01.2016 Cuma 15:29

Güncelleme : 20.01.2016 Cuma 15:29

Deutsche Bank'ın Salı günkü araştırma raporunda raporunda, banka ekonomisti Kubilay M. Öztürk Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı konusunda açıklamalarda bulundu.

Deutsche Bank ekonomistine göre banka fiyat istikrarı ve finansal istikrara ilişkin risklerin artmasıyla, Para Politikası Kurulu'nun (PPK) sadeleştirme konusunda küçük bir adım atmasını beklerken piyasa büyük bir çoğunlukla faizlerin değiştirilmemesine hazırlandı.

Merkez Bankası'nın kullandığı dil, bir öncekine çok yakın olmakla beraber ince farklar içeriyordu. PPK'nın bu kez çerçeve sadeleştirmeden bahsetmemesi, söz konusu farkların ilki ve en önemlisi olarak yer alıyor. Öztürk'e göre ikinci fark, PPK'nın jeopolitik risklerin ihracat üzerindeki etkisinden bahsetmesi ve büyüme kompozisyonunun net ihracat'a doğru kaydığı yönündeki ifadenin artık kullanılmaması oldu. Üçüncü fark ise TÜFE gibi temel göstergelerin, maliyet bazlı unsurlardan olumsuz yönde etkilendiği bilgisi oldu. Politika görünümünde değişiklik olmazken, likidite şartlarının sıkı kalacağına ve sıkı politika duruşunun kalacağına değinildi.

Sadeleştirmeye ilişkin Deutshce Bank değerlendirmesine göre banka, doğrudan işaret edilmemesi ortodoks politikalara geçişin masadan kalktığı anlamına gelmiyor. Politika yapıcıların açıkça belirttiği “artan küresel volatilite” ve “piyasa volatilitesindeki son azalmayla beraber koridorun sadeleştirilmesi daha sağlam olur” ifadeleri birleştirildiğinde, kurul için ay ay hamle yapmaya yönelik yeterince gerekçe bulunmadığı anlamı elde ediliyor.

Bankaya göre, PPK'nın sadeleştirme konusundaki sessizliğinden iki sonuç çıkarılabilir. İlk sonuç, kurulun mevcut durumun sağladığı esnekliğin verdiği avantajlardan yararlanıyor ve piyasa koşulları tersini gerektirmedikçe, süreç kademeli olarak işleyecek. İkinci sonuç ise kurulun, Başkan Erdem Başçı'nın Nisan-Haziran döneminde görevinin sona erecek olması gibi belirsizlikler ortadan kalkıncaya kadar daha basit ve daha güvenli hamleler yapmaya yöneliyor olması.

Türk Lirası'ndaki değer kaybı ve zorlayıcı enflasyon görünümü, faizlerin normal şartlarda yukarı yönlü hareket etmesi gerektiğini işaret ederken, böyle bir düzenleme mevcut şartlar altında yakın bir zamanda mümkün görünmüyor.

"
En Çok Okunan Haberler

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Borsada tüm zamanların rekoru

`Fed bu yıl sadece bir kez faiz indirecek`

Bitcoin ETF`lerinden rekor çıkış oldu

`Doğru yolda olduğumuzdan emin oluyoruz`

ABD Hazinesi gelecek hafta tahvil ihraç edecek

Google yüzlerce çalışanını işten çıkardı

Güney Kore`de enflasyon %3`ün altına indi

Microsoft, Malezya`ya yatırım yapacak

Wall Street`te endeksler karışık seyretti

`Faiz indirimi için daha zaman var`

Fed faiz kararını açıkladı

Doğal gaz tarifesinde değişiklik yapılmadı

TL mevduatta stopaj oranları değişti

Altın fiyatlarında ‘Fed’ etkisi

Dolar bugün ne kadar oldu?