Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Güney Gaz Koridoru Danışma Kurulu 5. Bakanlar Toplantısı'nın açılış oturumunda konuştu.
Toplantıya ilgili taraflarca üst düzeyde katılım sağlanmasının memnuniyet verici olduğunu ifade eden Dönmez, Güney Gaz Koridorunun, bölge ülkelerinin iş birliği yapma konusundaki kararlılığını ortaya koyan en önemli projelerden biri olduğunu söyledi.
Güney Gaz Koridorunun 45 milyar doları aşan yatırım gereksinimiyle üretimden nihai tüketiciye kadar büyük bir değer zinciri oluşturduğunu kaydeden Dönmez, projenin bölge ülkeleri arasındaki uyum, dayanışma ve uzlaşı sayesinde hayata geçtiğini, bölgedeki diğer projelerin de bu siyasi uzlaşıyı örnek alması gerektiğini anlattı.
Güney Gaz Koridorunun "belkemiği" olan TANAP'ın ülkeler arasındaki iş birliğinin güzel bir örneği olduğunu vurgulayan Dönmez, "Geçen yıl 12 Haziran'da, TANAP'ın zamanında tamamlanmasına hep birlikte tanıklık ettik. Türkiye'ye ilk gaz teslimatını 30 Haziran 2018'de gerçekleştirdik. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Yunanistan sınırına kadar olan kısmın altyapı çalışmaları da bitmiş olacak. Bu çerçevede TAP projesinin de TANAP gibi en hızlı şekilde bitirilmesini ümit ediyoruz." diye konuştu.
Dönmez, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin TANAP ile bölge coğrafyasının sınırlarını aşarak, yeni kıtalara ve yeni insanlara ulaştığını söyledi. Bakan Dönmez, şöyle devam etti:
"TANAP Cumhurbaşkanımız ve Sayın Aliyev'in güçlü iradeleri ve komşu ülkelerin vizyoner yöneticileri sayesinde ortaya çıktı. Azerbaycan ve Türkiye’nin güçlü enerji vizyonu sayesinde nice işleri hep birlikte başardık, yine başaracağız. Bu güçlü bağlar, bu derin kardeşlik ve muhabbet bizlerin insanlığa bırakacağı en büyük mirastır. TANAP, kaybedeni olmayan tarihi bir projedir. TANAP ile Türkiye'nin enerjide anahtar ülke konumu güçlenecek. Azerbaycan tedarikçi ülke pozisyonuyla yeni pazarlara erişim sağlayacak. Avrupa ise kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğini artıracak. TANAP, Avrupa arz güvenliğine sağladığı katkının yanında, Türkiye’nin enerji politikası kapsamında da tamamlayıcı ve destekleyici bir unsur olacak. Geçtiğimiz iki yılda, altyapı projeleri geliştirerek doğal gazda arz güvenliğimizi geliştirmeye yönelik çok önemli adımlar attık. Bu kapsamda iki FSRU tesisini devreye aldık ve mevcut LNG terminallerimizin kapasitelerini yüzde 100'e yakın bir oranda artırdık. Ayrıca, 2023 yılına kadar 11 milyar metreküpe çıkarılması planlanan doğal gaz depolama kapasitemizi 3,5 milyar metreküpe ulaştırdık."
"AKDENİZ'DE YENİ SONDAJ FAALİYETLERİNE BAŞLAYACAĞIZ"
Arz güvenliğinin güçlendirilmesi kapsamındaki önemli adımlardan birinin de yerli kaynakların azami derecede kullanılması olduğunu anlatan Dönmez, "Bu çerçevede, arama çalışmalarımıza hem karada hem de denizlerimizde yoğun şekilde devam ediyoruz. 2018'de aldığımız ilk sondaj gemisi ile Antalya'da offshore arama faaliyetlerinde sona yaklaştık. Yine 2018 yılı sonunda aldığımız ikinci sondaj gemimizle de bu yıl içerisinde Akdeniz'de yeni sondaj faaliyetlerine başlayacağız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin enerji sektöründeki bölgesel sorunların çözümünde, bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasında kaldıraç görevi üstlendiğine işareti eden Dönmez, bölgesel ihtilafları ve belirsizlikleri artıracak, gerilimi tırmandıracak girişimlerden kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi.