`Teşvik sistemi revize edilmeli`

Eski Borsa İstanbul Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan, yatırım teşvik sisteminin yapısal reformlar çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye ekonomisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Turhan, verimlilik düzeyini yükseltme ve ihracatın teşvik edilmesinin, Türkiye'de ikinci bir ekonomik büyüme dalgası oluşturmada en temel girişimler olacağını belirtti. Hükümet tarafından açıklanan yapısal reformların, sermaye piyasalarını geliştirmeden yurt içi tasarrufların artırılmasına, enerji verimliliğinden yüksek katma değerli ihracata kadar birçok konuda yaklaşık 1250 eylem planını içerdiğini hatırlatan Turhan, bu konuda uygulamanın da önemine dikkati çekti.

Turhan, yatırımların artırılmasının bu planların parçası olduğuna işaret ederek, yürürlükteki yatırım teşvik sisteminde bazı değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti. Yatırımların artması için teşviklerin revize edilmesi ve tekrar düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, şöyle konuştu:

Bizim yatırım teşviklerimiz şu anda çoğunlukla vergi indirimi şeklinde. Bir yatırım yaparsınız, kar elde edersiniz ve yatırım için harcanan masrafları vergilerinizden düşersiniz. Ama bu yapı, bizim ihtiyacımız olan sıçramayı gerçekleştirmek için yeterli değil. Özel teşebbüsün ölçeğini ve kapsamını büyütmemiz gerekiyor. Ve eğer sizin yerel şirketleriniz yeterince büyük değilse onlara bir ilk hız vermeniz gerek. Bir ağaç dikerken önce ona su verirsiniz ki kökleri derinlere insin ve güvenli olarak toprağa tutunsun... Bir sektörün başlangıç ??aşamaları da aynıdır. Devlet ilk başta onu desteklemeli ve kendi ayakları üzerinde durabildiği zaman onu serbest pazarda rekabet etmesi için bırakmalıdır. Bu dünyanın her yerinde, ABD'de, Almanya'da, Japonya'da böyledir. Bu bir sihir ya da roket bilimi değil. Nasıl yapılacağını, ilerleyişi, yapılacakları biliyoruz. Bunu yapabiliriz."

Türkiye'de asgari ücret ve emekli aylıkları konusunda devam eden bir tartışma olduğuna dikkati çeken Turhan, işgücü verimliliğiyle bu sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağını söyledi. Turhan, şöyle devam etti:

"İşgücü verimliliği arttıkça şirketler doğal olarak daha fazla işçi talep edecek ve bu talep de yüksek ücreti getirecektir. Bu durumda asgari ücrette artış olmasa bile ücretler piyasa dinamiklerinin bir fonksiyonu olarak yine artacaktır. Ama asgari ücret, verimlilik daha yüksek bir seviyeye ulaşmadan artırılırsa şirketler daha az işçi istihdam edecektir. Bu, aynı anda düşük endüstriyel faaliyet ve düşük istihdama neden olacak çok kötü bir ortam yaratacaktır. Yani hiç kimse mutlu olmayacak. Biz bunun farkındayız. Ben bazı muhalefet partilerinin de bunu anlamış olmasını çok isterdim."

Türk ekonomisini bekleyen riskleri değerlendiren Turhan, Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımının büyük olasılıkla bu yıl içinde olacağını açıkladığına değinerek, Türk ekonomisi için de bir risk unsuru olan bu durumun kendisini kaygılandırdığını söyledi.