Güncelleme : 13.02.2016 Cuma 15:05
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımcılara cazip fırsatlar sunan ve yatırım ortamını iyileştiren bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye’nin dünyada en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde olması gerektiğine inanmaktayız" dedi.
Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle 2005 sonrası dönemde Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde radikal bir değişim gerçekleştiğini ifade ederek, "Türkiye, uluslararası doğrudan yatırımcılara cazip fırsatlar sunan ve gerçekleştirmekte olduğu reformlarla yatırım ortamını iyileştiren bir ülke" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’ye gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım tutarının 1975 - 2004 döneminde sadece 19,6 milyar dolar seviyesinde iken, 2005 -2014 yıllarında 8 kattan fazla artarak 144,3 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Erdem, 2014 yılında ise küresel olarak uluslararası doğrudan yatırım miktarının azaldığını dile getirdi.
Erdem, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı geçici verilerine göre, Türkiye'ye 2015 yılında uluslararası doğrudan yatırım girişinin 16 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlatarak, "2016 yılında da bu olumlu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Önemli olan ise nominal değerlerden çok, küresel uluslararası doğrudan yatırım hareketinden aldığımız yaklaşık yüzde 1’lik payın yüzde 3’lere çıkarılmasıdır. Bu da bizi yaklaşık yıllık 40 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım rakamlarına getirmektedir" diye konuştu.
"İLK 10 ÜLKE YATIRIMLARIN YÜZDE 55'İNİ ÇEKİYOR"
Yatırım ortamının iyileştirilmesi için ihtiyaç duyulan yapısal reformların gerçekleştirilmesi halinde Türkiye’nin, dünyada en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken 10 ülke arasına girme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Erdem, şöyle konuştu:
"Ülkemize baktığımızda, 2014 yılında küresel uluslararası doğrudan yatırım akışı azalırken, Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarının 12,8 milyar dolar ile 2013 yılındaki 12,5 milyar dolar seviyesini aştığını görüyoruz. Geçen yılın 11 ayında ise 14 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi gerçekleşmiştir. Bu rakam, 2014 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 23 artışı ifade etmektedir. YASED olarak Türkiye’nin dünyada en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde olması gerektiğine inanmaktayız."
Erdem, küresel uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin yüzde 55’inin ilk 10 ülkeye yöneldiğini kaydetti
Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmesinde, inovasyon süreçlerine sahip olması ve üretim süreçlerini geliştirmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Erdem, "Bu nedenle Ar-Ge çalışmalarını çekecek, besleyecek ve büyütecek ortamların, kısacası ‘Ar-Ge ekosisteminin oluşması ve güçlendirilmesi gerekli görülmektedir. Hükümetin stratejik belgelerinde ve en son hazırlanan Ar-Ge reform paketi kapsamında, bu konudaki önerilerimizin yer almasını, uluslararası doğrudan yatırımcılar olarak memnuniyetle karşılıyoruz" diye konuştu.
"POLİTİK İSTİKRAR, YATIRIM AKIŞINI HIZLANDIRIR"
Erdem, Türkiye’nin bölgesel merkez olarak konumlandırılması için bazı düzenlemelere ihtiyacı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Gerekli olan teşvik ve düzenlemeler, kalifiye iş gücünün artırılması, Avrupa Birliği uyum sürecinin devamı, serbest ticaret ve rekabet ortamının tesisi gibi konularda hiç vakit kaybetmeden yeni adımlar atılması gerekiyor. Türkiye vurguladığım bu başlıklarda reform konusunda harekete geçmiş durumda. Mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inanıyorum.
Beklentimiz ülke olarak; makroekonomik istikrarın güçlendirildiği, cari açığın ve enflasyonun aşamalı olarak düşürüldüğü bir ortamda yapısal reformlar yoluyla büyümemiz ve rekabet gücümüzün artmasıdır."
Planlanan tüm yapısal ekonomik reformların tamamlanmasının önemine işaret eden Erdem, "Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımcılar tarafından özellikle ihracatı destekleyecek ve Ar-Ge gibi katma değerli alanlarda bir bölgesel merkez olarak konumlandırılması, yüksek katma değerli üretimin ve ihracatının artırılması, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, yasal düzenlemelerin gerçekleştirilerek öngörülebilirliğin artırılması, fikri mülkiyet haklarının iyileştirilmesi gibi beklentilerimiz önem arz etmektedir" ifadesini kullandı.
YASED’in öncelikleri ile hükümetin hedeflerinin örtüşmesinin kendilerini memnun ettiğini anlatan Erdem, uluslararası doğrudan yatırım miktarının artırılması için yapılan tüm çalışmalara katkı sağlamayı sürdüreceklerini belirtti.