Güncelleme : 12.12.2014 Cuma 12:58
İHKİB Başkanı Tanrıverdi "Başta gümrükler olmak üzere işimizi zorlaştıran uygulamalar yüzünden son aylarda ihracatta ciddi düşüşler yaşadık. Türkiye en az 1 milyar dolar kaybetti" dedi.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, başta gümrükler olmak üzere işlerini zorlaştıran uygulamalar nedeniyle son aylarda ihracatta ciddi düşüşler yaşadıklarını ve Türkiye'nin en az 1 milyar dolar kaybettiğini ifade ederek, "Sipariş iptallerinin yanında, en büyük korkumuz yoğun müşteri kayıpları başlamadan bu hatalı uygulamalara bir son verilmesini istiyoruz. 19 milyar dolar ihracat yapan sanayiciler olarak, kaçakçı ihracatçı mıyız? Önce buna karar versinler" açıklamasını yaptı.
Tanrıverdi, yaptığı yazılı açıklamada mantığını anlamakta zorlandıkları uygulamalar nedeniyle müşteri ve pazar kaybı yaşama riskiyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, uzun bir aranın ardından hazır giyim ihracatının düştüğüne dikkati çekti.
Bugüne kadar görülmemiş bir uygulamayla Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen ham maddelerin tamamının kırmızı hatta düştüğünü ve tüm ürünlerin kimyahaneye gönderildiğini aktaran Tanrıverdi, "Kimyahaneye gönderilen ürünleri nakledecek yeterli eleman ve altyapı yok. Buralar tepeleme ihracatta kullanılacak malla dolu. Kapasitelerinin üzerinde anlamsız sıkı denetim yapmaya çalışıyorlar. DİR kapsamında getirildiyse etiketi dahi incelemeye alıyorlar" ifadelerini kullandı.
Tanrıverdi, 10-15 günden önce mal çekemedikleri için üretimde ciddi gecikmeler yaşadıklarını dile getirerek, dolayısıyla aldıkları siparişleri zamanında teslim edemediklerini ve iptaller yaşadıklarını anlattı.
Kendileri yeni pazar bulmak için gece gündüz çalışırken, ellerindeki mevcut müşterileri kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Tanrıverdi, "Bunun ilk sinyallerini almaya başladık. Gümrükteki sorunlar çözülmezse 2-3 ay sonra kimse bize 'ihracat neden bu kadar düştü?' diye sormasın. İhracatçılardan gelen şikayetlerden başımızı kaldıramıyoruz. Hiç kimse kontrollere karşı değil. Zararın neresinden dönülse kardır anlayışıyla, bundan sonra doğru hesap yapılıp doğru kararlar alınmasını istiyoruz. Gümrüklerde yaşanılan rezaletle ilgili sesimizi duyan yok" değerlendirmelerini yaptı.
Canikli'den, yanlış uygulamaya 'dur' demesini bekliyoruz
Tanrıverdi, en büyük pazarları olan Avrupa'ya yakınlığın avantajını kullanarak 2014 için 20 milyar doların üzerinde bir ihracat hedeflediklerini anımsatarak, ancak başta gümrükler olmak üzere işlerini zorlaştıran uygulamalar nedeniyle son aylarda ihracatta ciddi düşüşler yaşadıklarını ve Türkiye'nin en az 1 milyar dolar kaybettiğini öne sürdü.
Hızlı teslimat yapabilme avantajımızı, gümrüklerin marifetiyle rakibimiz ülkelere altın tepsi içinde hediye ettik" diyen Tanrıverdi, şunları aktardı:
Onlar gümrük işlemlerini 2 saatte tamamlarken, biz ham maddemizi bile 15 günde çekip üretim için fabrikalarımıza götüremiyoruz. Artık her yerde soruyoruz: Biz hırsız mıyız, yoksa ihracatçı mı? Önce buna karar versinler. 50 bin ihracatçıyı töhmet altına sokmanın ne anlamı var? Uygulamanın zorluklarını görmeden masa başında oturarak karar verenlerin, Türkiye'nin net ihracatçısı olan bizlere kaçakçı, hırsız muamelesi yapmaya hakları yok.
Sipariş iptallerinin yanında, en büyük korkumuz yoğun müşteri kayıpları başlamadan bu hatalı uygulamalara bir son verilmesini istiyoruz. 19 milyar dolar ihracat yapan sanayiciler olarak, kaçakçı ihracatçı mıyız? Önce buna karar versinler. İki kaçakçı var diye, Türkiye'nin en büyük sektörüne hırsız muamelesi yaparak kantarın topuzunu kaçıranlar bu vebalin altından kalkamaz. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Nurettin Canikli'den Türkiye'ye zarar veren yanlış uygulamaya 'dur' demesini bekliyoruz."