Malta'nın başkenti La Valletta'da iki gündür süren sığınmacı zirvesi kapsamında yapılan gayriresmi AB Konseyi Toplantısı'nın ardından, AB Konseyi Başkanı Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Tusk, sığınmacıların Avrupa'ya geçişte en çok kullandığı güzergahlardan biri olan Türkiye'ye odaklandıklarını ifade etti.
Hafta sonu Antalya'da yapılacak G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bu konuyu ayrı ayrı görüşme fırsatı bulacaklarını dile getiren Tusk, "Bununla birlikte, henüz tarih veremiyorum ama en kısa sürede Türkiye ile bir zirve yapacağız. Muhtemelen Kasım sonu olur" dedi. Donald Tusk, Avrupa göçmen politikasına bir ön koşul olarak Avrupa'nın dış sınırlarında yeniden denetimi sağlamaları gerektiğini belirtti.
'KASIM SONU VEYA ARALIK BAŞINDA OLUR' Almanya Başbakanı Angela Merkel de sığınmacı krizi ile ilgili olarak Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bir zirve düzenleneceğini söyledi. Merkel, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın Türkiye'de gerekli görüşmeleri yaptığını ve zirvenin Kasım sonu ya da Aralık başında planlandığını bildirdi. Almanya Başbakanı Merkel, zirvenin tam olarak ne zaman yapılabileceği konusunda Türkiye'den cevap beklendiğini de ifade etti. AB ülkeleri arasında Türkiye ile işbirliği konusunu görüştüklerini ifade eden Merkel Türkiye'deki sığınmacı kamplarında kalanların durumlarının iyileştirilmesi konusunda Türkiye'nin AB'den mali beklentisinin ana konu olacağını ifade etti.
ZİRVEDE TÜRKİYE'NİN ÜYELİK SÜRECİ DE GÖRÜŞÜLECEK Zirvede Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci, yeni fasılların açılması ve vize kolaylığı ile geri kabul anlaşması gibi konuların da görüşüleceğini belirten Merkel, Türkiye'deki sığınmacılar için yapılması planlanan 3 milyar
euro mali yardımın, 2016 ve 2017 yılları için düşünüldüğünü ve bu yardımın 500 milyon eurosunun hazır edildiğini kaydetti. Merkel iki NATO partneri olan Türkiye ve Yunanistan üzerinden AB'ye illegal bir şekilde gelen sığınmacıların durumunu legal hale getirmenin yollarını arayacaklarını belirtti. AB'nin Türkiye'ye vereceği siyasi bedelin ne olacağı yönündeki bir soruya Merkel, bunun siyasi bedelle ilgili bir durum olmadığı cevabını verdi.
AB ile Türkiye arasında süren üyelik müzakerelerinde fasılların açılmasının bir çok kez gerçekleştirildiğini hatırlatan Merkel, Kıbrıs konusundaki müzakerelerde yeniden harekete geçilmesini umduğunu kaydetti.
İNGİNÇ BİR AŞAMADAYIZ "Orada şu an belli olanakları açabilecek ilginç bir aşamadayız" diyen Merkel, Kıbrıs Rum tarafının 17. fasılın açılması konusuna sıcak baktığını bildirdi. Burada bir kazan-kazan durumu olduğuna işaret eden Merkel, "Bizim de üçüncü ülke vatandaşlarına ilişkin geri kabul anlaşmasının 2017'den önce yürürlüğe girmesi konusunda menfaatimiz var. Türkiye'nin de vizelerin kolaylaştırılmasında çıkarı vardır. Biz standartları değiştirmeyeceğiz, ancak Türkiye'ye bu standartların yerine getirilmesinde destek vereceğiz" şeklinde konuştu. Türkiye'deki sığınmacıların desteklenmesi konusunun kamplarda yaşayanlarla ilgili olmadığını, bunun daha çok şehirlerde yaşayan yaklaşık 2 milyon sığınmacıya ilişkin olduğuna işaret eden Merkel, 900 bin sığınmacı çocuğun hepsinin okula gidemediğini, bu konuda AB'nin katkı sağlamasının adil olacağını kaydetti.
Türkiye'de sığınmacıların yasal bir şekilde çalışabilmesinin sığınmacıların yaşam şartlarını iyileştirebileceğini ifade eden Merkel, bunun Türkiye'de tartışıldığını ve kendisinin Türkiye'deki tartışmalara katılmak istemediğini bildirdi. Türkiye'nin AB'ye ne söz verdiği yönündeki bir soruya karşılık da Merkel, bu konuda bir eylem planının yapılacağını, sığınmacıların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için Türkiye'ye verilecek mali yardımın bir günde ödenmeyeceğini, bunun belirli projelere bağlı olacağı cevabını verdi. Bu arada, AB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye ile zirve toplantısının, Brüksel'de 22 Kasım Pazar günü yapılacağı öğrenildi.