Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov, Anadolu Ajansının (AA) ev sahipliğinde ve Rus haber ajansı TASS iş birliğiyle düzenlenen Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı'nda konuştu.
TASS Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Maxim Filimonov moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Geleceğin Enerji Portföyünde Doğal Gaz" adlı oturumda değerlendirmelerde bulunan Simonov, küresel enerji uzmanlarının doğal gaz tüketiminin çeşitli bölgelerde farklı sebeplerle artmaya devam edeceği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
Simonov, doğal gazın temiz bir enerji kaynağı olarak değerlendirildiğini, yeşil enerji destekçilerinin bile doğal gazın kömür ve petrole kıyasla daha çevreci bir kaynak olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Avrupa'da doğal gaz tüketiminin ve ithalatının yükselmeye devam ettiğini vurgulayan Simonov, "2007 ile 2017'yi kıyaslarsak, bu coğrafyadaki gaz ithalatının 10 yılda 94 milyar metreküp arttığını görüyoruz. Bu büyük bir rakam. Bu yıl, geçen yıla kıyasla belki çok büyük bir fark olmayacak ama bu artış trendinin devam ettiğini göreceğiz. Avrupa piyasasında Rusya'nın payının artmaya devam ettiğini görmek de enteresan bir durum. 10 yıldan uzun bir süredir Rusya tehlikeli bir kaynak olarak görülüyor ama yüzde 36'ya varan bir Rus gazı payı var. Bu da tarihi bir rekor." ifadelerini kullandı.
Simonov, Avrupa'nın Rus gazına karşı kaygılı yaklaşımının sürdüğünü dile getirerek, "1968'den bu yana Avusturya'ya doğal gaz gönderiyoruz ve hala devam ediyoruz. Sovyet ideolojisinin düşmanca görüldüğü dönemde bile bu, ticareti durdurmak için bir sebep değildi. Kasım 2015'te Türkiye ile bir kaza sonrası yaşadığımız krizde Rusya'da birçok insan Türkiye'ye doğal gaz göndermeyi durdurmamız gerektiğini söyledi ama Gazprom bunu yapmadı. Siyasi problem olabilir ama bu doğal gaz ilişkimiz için geçerli değil. Bence Rusya ile Türkiye arasındaki durum, iş ile siyaseti ayırmanın çok iyi örneklerinden biridir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirdiğine işaret eden Simonov, şöyle konuştu:
"Ankara Rus gazının yanı sıra İran ve Azerbaycan gazı ile LNG gibi alternatiflere sahip. Türkiye'de bu yıl doğal gaz tüketiminde bir azalış var ama bu sürekli bir trend değil. Kur ve daha az tüketimden kaynaklanan geçici bir durum. Gelecek yıllarda Türkiye'nin gaz tüketimi artacak ve ekonomisi de büyüyecek. Yerel bir enerji kaynağı olan kömürün şu anda payı çok yüksek ama bunun da enerji sepetindeki payının azalacağını düşünüyorum. Rusya'nın Türkiye piyasasında çok önemli bir rolü var."
"AVRUPA'YA GAZ İHRACATI ARTARAK DEVAM EDECEK"
Moskova Ekonomi Yüksek Okulu Enerji Enstitüsü Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov da Türkiye'nin doğal gaz sektöründe talep ve arz arasındaki bağlantıda rolünün giderek daha fazla önem kazandığını ifade etti.
Rusya'nın Avrupa'ya gaz ihracatının artarak devam ettiğini kaydeden Yermakov, Türkiye'ye gönderilen gazın ise bu yılın 9 ayında 3,3 milyar metreküp azaldığını söyledi.
Yermakov, bazı politikacıların doğal gazı enerjide bir "geçiş" kaynağı olarak gördüğünü belirterek, "Doğal gazı bu şekilde gören politikacılar, ikame edecek temiz enerjinin nereden geleceğini söylemiyorlar ve hala doğal gazı sevmiyorlar. Karbondan arınmış bir dünya mümkün ama alternatif temiz enerji nereden gelecek?" değerlendirmesinde bulundu.
Rus gazını Türkiye ve Avrupa'ya iletecek TürkAkım doğal gaz boru hattı projesine de değinen Yermakov, "Türkiye sadece Rus gazını kendisi için almayacak, Avrupa'ya da iletecek. Bu aslında Türkiye'nin de enerji güvenliğini artıracak." diye konuştu.