Uzmanlar büyüme rakamlarını yorumladı

Türkiye`nin üçüncü çeyrekte çift haneli büyümesi ardından ekonomistler önemli değerlendirmelerde bulundu.

11.12.2017 Cuma 11:24

Güncelleme : 12.12.2017 Cuma 07:41

Türkiye üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyüme kaydederek büyük bir performans sergiledi. Ekonomistlerin konuyla ilgili Uzmanpara.com'a yaptığı değerlendirmeler ise şu şekilde: 
 
İNTEGRAL YATIRIM ARAŞTIRMA DİREKTÖRÜ TUNCAY TURŞUCU
 
"Büyüme verisi 3Ç dönemde yıllık %11.1 ile beklentilerin çok üzerinde geldi. Buna karşın bir önceki çeyreğe göre çeyreklik veri ise %1.2 ile beklentilerin altında geldi. 
 
Yıllık büyümede geçen yıldan gelen düşük baz etkisi olduğunu söylemek lazım. Geçen yıl 3Ç döneminde %0.8 daralma yaşamıştık. 
 
Tarım grubundaki verilerin zayıf olduğu söylenebilir. Bunun dışında yıllık bazda imalat sanayi, inşaat, hizmetler, vergi gibi kollarda iyi performanslar görülüyor. Ancak bu performansların hemen hepsinde geçen yılın düşük baz etkisi bulunuyor. 
 
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış çeyreksel verinin ise güçlü olmadığını görüyoruz. Burada %1.8 beklentiye karşılık %1.2 büyüme oluşurken, Tarım, imalat sanayi, finans ve sigorta, gayrimenkul gibi kollarda negatif veriler alıyoruz. İmalat sanayinin çeyreksel bazda büyümeye katkısının zayıf olması ilginç Çünkü sanayi üretim verilerinde arındırılmış verilerde üretim atışı %0.9 seviyesindeydi. 
 
Yine çeyreksel veride inşaat, hizmetler kollarında iyi performans var. Özellikle inşaat sektör ilk iki çeyreğe göre büyümeye en fazla katkıyı bu çeyrekte sağlamış.
 
Özet olarak büyüme her zamanki gibi hanehalkı tüketimi odaklı devam ederken, ihracatın büyümeye pozitif katkısı devam ediyor. Ancak önemli bir faktörde geçen yıldan gelen düşük baz etkisi. Çeyreksel bazda ise çok güçlü bir veri olduğunu söylemek zor. 
 
TCMB açısından bakıldığında sıkı para politikası duruşuna rağmen büyüme kanadının yüksek gelmesi pozitif ve Merkez’in elini rahatlatacaktır. TCMB sıkı para politikasına daha rahat devam edecektir."
 
KAPİTAL FX ARAŞTIRMA MÜDÜR YARDIMCISI ENVER ERKAN
 
"Büyümenin alt kırılımları itibariyle, en önemli katkının hanehalklarının nihai tüketim harcamalarında ve gayrisafi sabit sermaye oluşumundan geldiğini görüyoruz. Sabit sermaye oluşumundaki büyümenin artarak devam ediyor olması olumlu, diğer yandan tüketim harcamalarındaki büyüme ise talep bacağının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu durum aynı zamnda enflasyonda da yukarı yönlü baskının devam etmesi demek olacaktır. Net ihracat büyümesi pozitif olmakla beraber, ithalatın en önemli büyüme katalistlerin birisi olması bu büyüme patikasında aynı zamanda yüksek cari açığın da süreceğini göstermekte. 
 
Maliye politikalarının genişleyici olması, KGF’nin yatırımlara ve sektörlere pozitif etkisinin görülmesi, sektörel teşvik ve vergi indirimleri kapsamında artan canlılık ile iç talebin pozitif etkilenmesi; bunun yanında Avrupa gibi önemli ihracat pazarlarımızdaki toparlanmanın dış talebi pozitif etkilemesi ile üretim ve ihracatta görülen artışların büyüme momentumu üzerindeki pozitif etkilerini 1H17’de görmüştük. 3Q16’da yaşanan ve Türkiye ekonomisinin daralmasına yol açan malum olaylardan sonra, Türkiye’nin daha düşük büyüme patikasına çekilmemesi için yapılan teşvik ve desteklerin katkısı çerçevesinde, yüksek bir büyüme 3Q17’de de zaten bekleniyordu, ancak bu rakam bütün beklenenlerden de yukarıda oldu. Açıkçası; ortada olan durum enflasyon açısından riskler barındırmakla ve yüksek cari açık ile bütçe açığı oluşumuna meydan vermekle birlikte, niteliksel büyüme açısından da çok fazla tüketim ve daha az yatırım katkısı almasından dolayı sürdürülebilir değildir. Çeyrekten çeyreğe olan büyümenin de %1,2 seviyesinde gerçekleşmesi, geçen yıldan gelen düşük baz etkisinin de gözardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor. Geçmiş serilere ait sektörel büyümelerin de %4-5 bandını işaret ediyor olması, mevcut büyüme rakamlarının sürdürülebilir olmadığını, ekonomide ısınma olduğunu ortaya koymaktadır. 
 
2Q17’den sonra KGF kullanımı azaldı. Hem 3Q17’deki gibi geçen yıldan gelen bir baz etkisi olmaması, hem se sektörel teşvik ve desteklerin etkisinin azaldığı bir dönem olması itibariyle 4Q17’de büyüme %5’li bantlara doğru yavaşlayacaktır. Bu yavaşlama, 4Q17’nin ilk öncü göstergeleri ışığında çok da korkulduğu ölçüde olmayacaktır. Neticede sanayi üretiminin büyüme üzerindeki pozitif katma değer etkisi devam etmektedir. Bu kapsamda 2017’nin tamamı için de büyümenin %6 bandı üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Birçok kurumun da 2017 büyüme beklentilerinde son bir yukarı yönlü revizyon yapacaklarını düşünüyoruz."  

"
En Çok Okunan Haberler

Bankacılık sektörünün net karı belli oldu

Rekabet Kurulu`ndan META`ya para cezası

OECD bölgesinde enflasyon yükseldi

Bakanlıktan altın ithalatı kotasıyla ilgili açıklama

`ABD enflasyonu hisseler için önem taşıyor`

Euro Bölgesi`nde yatırımcı güveni toparlanıyor

`Temel göstergelere göre enflasyon yavaşlıyor`

S. Arabistan petrolde fiyat artışına gitti

`Haziranda faiz indirimi ihtimali güçlendi`

Avustralya`da iş ilanları sayısı artış gösterdi

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi