`Varlıklı ve adil bir toplum için sürdürülebilir büyüme şart`

Dünya gündeminde en üst sıralara çıkan ve iklim değişikliğinden, siyasi ve sosyal alanlara kadar farklı platformlarda tartışılan küresel yoksulluk sorunu,9-11 Aralık tarihleri arasında İstanbul`da düzenlenen 6. Boğaziçi Zirvesi`nde masaya yatırılıyor

09.12.2015 Cuma 13:55

Güncelleme : 09.12.2015 Cuma 15:00

Dünya gündeminde en üst sıralara çıkan ve iklim değişikliğinden, siyasi ve sosyal alanlara kadar farklı platformlarda tartışılan "küresel yoksulluk" sorunu,9-11 Aralık tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen 6. Boğaziçi Zirvesi'nde masaya yatırılıyor.
   
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer zirvede yaptığı açılış konuşmasına,“Bu sabah, sadece büyümeyi değil hem kendi hem de
çocuklarımızın geleceğini garanti altına almak için gerekli olanları konuşuyoruz. Dünyanın verimlilik kapasitesini en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimizi konuşuyoruz. Yani daha sağlıklı, daha varlıklı, daha iyi eğitimli ve adil bir toplumu oluşturabilmek için şart olan sürdürülebilir büyüme hakkında konuşuyoruz.” diye başladı.

“YAKLAŞIK 2,2 MİLYAR İNSAN YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA”

Suzan Sabancı Dinçer, gelişmekte olan ülkelerdeki nüfusun yüzde 14’üne karşılık gelen neredeyse 900 milyon insanın yoksulluk içinde yaşadığına dikkat çekti ve ekledi:
   
“Gelişmekte olan bölgelerdeki her beş kişiden biri günlük 1.25 dolardan da az bir harcamayla geçimini sağlıyor. Yaklaşık 2.2 milyar insan ABD’nin yoksulluk sınırı olan günlük 2 doların altında bir miktarla geçimini sağlamaya çalışıyor. Bugün dünyadaki her dokuz
insandan biri hala yetersiz besleniyor.”
  
Suzan Sabancı Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: “Hepimiz büyümenin sürdürülebilir olması ve zenginliğin daha adil şekilde paylaşılması gerektiği konusunda aynı fikirde olsak da, hala cevap vermemiz gereken zor sorular ve üstesinden gelmemiz gereken problemler var”.
   
Suzan Sabancı Dinçer sözlerine şöyle devam etti: “Bugün ileriye doğru giderken, en önemli zorluk global önceliklerimizi nasıl belirleyeceğimizdir. Enflasyonu kontrol altında tutarken, kemer sıkma politikalarını nereye kadar devam ettirebiliriz? Bir taraftan kamu harcamalarını kontrol ederken diğer taraftan ekonomiyi işler halde tutma ihtiyacı arasındaki dengeyi nasıl sağlayabiliriz? Sonuç olarak çevreyi ve toplumun yaşam kalitesini koruyarak ekonomik büyümeyi nasıl sağlayabiliriz ve refah seviyesini nasıl yükseltebiliriz?”
   
Suzan Sabancı Dinçer, konuşmasına şu mesajlarla son verdi: “Gerçek şu ki, gelecek için hazır bir reçete yok. Fakat kesin olan şu ki ortada global oksulluk olarak tanımlayabileceğimiz bir acil sorun var. Bu sorun tüm dünyada uluslararası bir anlayış ve sahiplikle tartışılmalıdır. Zor olan sürdürülebilir kalkınma hedefimize nasıl ulaşacağımız konusunda kuzeyi ve güneyiyle, zengini ve fakiriyle kabul görmüş bir fikir ve eylem birliğine varmaktır. Bu yönüyle uluslarüstü kurumlara ve öncü olabilecek gelişmiş ülkelere büyük sorumluluk düşmektedir.”

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma