Zeybekçi `den büyüme açıklaması

23.05.2014 Cuma 13:47

Güncelleme : 23.05.2014 Cuma 15:22

"2014 yılı ilk çeyreği, hatta 2. çeyreğinde Türkiye'nin büyümesinin  2013'ün son çeyreğinden daha iyi olacağını bekliyoruz" - "AB ile ABD,  Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması ile yeni bir alan yaratıyor.  Bu, STA değildir. Bu tam anlamıyla ekonomik ve siyasi entegrasyon anlaşmasıdır"


  Zeybekci, Dünya Bankası ve Hazine Müsteşarlığınca düzenlenen "Yüksek  Gelir Statüsüne Geçişte Dış Ticaretin Rolü Türkiye Ülke Ekonomik Raporu"nun  tanıtım toplantısında, Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme açısından önemli  örneklerden olduğunu söyledi.

 

    Dönemin başbakanlarından Turgut Özal'ın "ihracat yaparak, dünyaya  açılarak Türkiye'nin zenginleşebileceğini söylediğini" hatırlatan Zeybekci, Dünya  Bankasının yakın zamanda açıklanan raporuna göre, Türkiye'nin satın alma  paritesine göre dünyanın 15. büyük ekonomisi haline geldiğini ifade etti.

 

    Türkiye'nin son 10 yılda ortalama yüzde 5,1 büyüdüğünü dile getiren  Zeybekci, kapasite kullanım oranının bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın son  çeyreğine göre yüzde 5,5 civarında arttığını kaydetti.

 

    Aynı dönemde elektrik tüketiminin de artış gösterdiğini belirten  Zeybekci, "Üretimin içinden gelen birisi olarak şunu söyleyebilirim. Kapasite  kullanım oranlarının ve elektrik tüketiminin bu şekilde arttığı bir ortamda, 2014  yılı ilk çeyreği, hatta 2. çeyreğinde Türkiye'nin büyümesinin 2013 yılının son  çeyreğinden daha iyi olacağını bekliyoruz" diye konuştu.

 

    Zeybekçi, son 10-11 yılda yüzde 15'lik ihracat artışına imza atan  Türkiye'nin bu yıl ihracatını yüzde 10 artırması halinde bunun büyümeye etkisinin  yüzde 2,5 olacağını bildirdi.

 

    Türkiye'nin ihracatının yüzde 10 artmasının, fiyatlar aynı kalmak  şartıyla üretimin yüzde 10 artması ve istihdam ile refah seviyesinin de  yükselmesi anlamına geleceğini anlatan Zeybekci, bu durumunun tüketimi ve  dolayısıyla yatırımları artıracağını kaydetti.

 

    İhracatta, zenginleşmede, dünya liginde üst sıralara tırmanmak için  "ray değişikliğine" ihtiyaç duyulduğunu belirten Zeybekci, "Biz 152 milyar  dolarlık ihracat seviyesine ham madde kaynaklarını, enerji kaynaklarını, tüketim  alışkanlıklarını ve ağlarını başkalarının kontrol ettiği fason üretimle geldik"  değerlendirmesinde bulundu.

 

    - ABD-AB arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması

 

    Gümrük Birliği Anlaşması konusunda da değerlendirmelerde bulunan  Zeybekci, ihracat açısından Türkiye'nin çok farklı kararlar aldığını ifade etti.

    Türkiye'nin şu an itibarıyla 30'un üzerinde ülke ile Serbest Ticaret  Anlaşması (STA) imzaladığını anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:

 

    "Türkiye, AB ile Gümrük Birliği anlaşması olan dünyadaki tek ülke.  Türkiye, Gümrük Birliği sürecinden kazançlı çıkan bir ülke değildir. Şu anda  Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması konusunda sorunlar yaşamaya başlamıştır. Çünkü  artık AB, dünyanın güçlü ekonomileriyle çok kapsamlı ekonomik birliktelikler  anlamında görüşmelere başlamıştır. Bugün AB'nin STA imzaladığı 3. ülkelerle  Türkiye asimetrik bir ilişki içine giriyor. En önemli örneklerden Meksika ve  Cezayir'dir. AB bu ülkelerle STA imzaladı ama Türkiye görüşmeye dahi başlayamadı.  AB ile ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması ile yeni bir  alan yaratıyor. Bu, STA değildir. Bu tam anlamıyla ekonomik ve siyasi entegrasyon  anlaşmasıdır."

 

    Sürecin sonunda Türkiye'nin Gümrük Birliğini bile sürdüremeyecek hale  gelebileceğini kaydeden Zeybekci, Türkiye'nin dünyadaki yeni dizaynın dışında  kalan bir ülke olmayı asla kabul edemeyeceğini sözlerine ekledi.

 

    - Dünya Bankası Türkiye Direktörü Raiser

 

    Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser de hazırlanan raporun  Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önündeki fırsatlar ile yüksek gelir  grubuna geçmek için neler yapılabileceğini göstermesi açısından önemli olduğunu  söyledi.

 

    Türkiye'nin ihracat konusunda önemli yol aldığına işaret eden Raiser,  "1995'in sonunda imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması Türkiye'nin ihracatına önemli  katkı sağlamıştır" dedi.

 

    Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Kamer Karakurum Özdemir de rapora  ilişkin sunumunda Türkiye'nin 1980'lerden sonraki liberalleşme dönemiyle,  başarılı bir ihracat performansı sergilediğini ifade etti.

 

    Coğrafi konumun Türkiye'nin ihracatına pozitif etki ettiğinin altını  çizen Özdemir, orta veya yüksek teknolojili ürünlerin oranının toplam ihracat  içindeki payının geçmişe göre daha fazla olduğunu belirtti.

 

    Önümüzdeki dönemde 2023 hedeflerine ulaşma noktasında Türkiye'nin  karşılaşabileceği zorluklardan söz eden Özdemir, küresel anlamda talebin sınırlı  olacağını söyledi.

 

    Türkiye'nin küresel talebin nispeten yavaş ilerlediği sektörlerde  yoğunlaştığını, bunun da ihracatın önündeki kısıtlardan olduğunu anlatan Özdemir,  yeni şirketlerin ihracat yapmasının önemine dikkati çekti.

 

    Özdemir, Türkiye'nin rakipleriyle karşılaştırıldığında daha düşük  ticaret maliyetlerine ve güçlü bir lojistik alt yapısına sahip olduğunu belirtti.

 

    Uygulanması gereken politikalara da değinen Özdemir, Ar-Ge ve  inovasyona daha fazla önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

 

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma