• Gökhan Özkan

Aynı tas aynı hamam

22.09.2015 Cuma 16:02

TCMB faiz oranlarını açıkladı. Sonuç tam da piyasasanın beklediği yönde ve faizlerde herhangi bir değişiklik yok. Tam da beklenildiği gibi, FED’e göre politika izleyecek MB’nin faizlerde ya da başka bir ekonomik silah da değişikliğe gitmeyeceği aşikardı. FED’in durumu nasıl ? Eylül ayı pas geçildi, önümüze bir de Ekim ayı sunuldu. Dolar’ın dengesini sağlamaya çalışan FOMC üyeleri ise, nabız yoklayarak denge politikasını sürdürmeye devam ediyor. Bullard, Lacker ve Lochart sözleşmiş gibi Ekim ayını piyasaya adapte etmeye çalışıyorlar. FED’in Ekim ayına kadar önünde bir tarım dışı bir de enflasyon verisi var. Diğer yandan Çin verileri takip edilecek. Her ne kadar daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi Ekim ayını denge sağlamak için öne sürdüklerini düşünüyorum ve Aralık ayına ön hazırlık olarak bu politikanın devam edebileceğini söyleyebilirim. Bu doğrultuda FED’e göre politika izleyecek için TCMB için faiz silahını kullanabileceği ayın Aralık olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca önümüzde seçim süreci var. Bu doğrultuda alınan bu kararın FED’e göre değil de 1 Kasım seçimlerine göre olduğunu söylemek daha doğru olacağa benziyor.

Açıklamalar aynı...

Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamalarda herhangi bir değişiklik yok. Kurdaki oynaklık, çekirdek enflasyonda baskı yaratıyor... Petrol fiyatlarındaki düşüş, kurdaki yükselişin etkisiyle cari açığa yeterli katkıyı yapmıyor... Avrupa’da toparlanma sinyalleri görülmesiyle birlikte, ticaret dengesi ve ihracat tarafında pozitif görüntü ortaya çıkacaktır... Son 3-4 toplantıdır söylemler aynı ve tamamen bekle-gör politikasına dayandırılmış bir resim var önümüzde. Peki MB ne yapsın ? MB’nın yapabileceği şuan somut bir adım yok. Faizleri indirse, iç talep canlanıp büyümeye olumlu katkı sağlayacak, kur tarafı alevlenecek... Faizleri artırsa, Başçı tekrardan baskıyla karşılaşacak, kurun ateşini söndürmeye çalışacak ancak iç talep kaynaklı büyümeden belki ödün vereceğiz. Her türlü çok zor bir karar ve Erdem Başçı’nın yerinde şuan kimsenin yerinde olmak istemezdi sanırım. Bu doğrultuda MB, sadece Yellen’ın ağzından çıkacak iki söze bakıyor. Mesela faiz artırımı sürecini ilerleyen dönemlere öteledik gibi...

Seçim süreci diğer bir engel...

MB’nin önünde sadece dış etkenler yok ki. Önümüzü görmemize engel olan diğer bir etken seçim süreci. 7 Haziran’dan beri süregelen görüntüde, herhangi bir uzlaşmacı tutumun ortaya çıkmaması, 1 Kasım seçim sürecini önümüze koydu. Bu görüntüde eğer tekrardan aynı seçim sonucu ortaya çıkar ve belirsizlik devam ederse. Bir de en kötü senaryo üzerine bir de ABD’de faiz artırımı süreci tuz biber ekerse, bu doğrultuda özellikle BİST’ten yabancı çıkışı had safhaya ulaşabilir. Kur ise, durdurulamaz bir boyuta ulaşabilir. Bu en kötü senaryo tabiki ama olma ihtimali yüksek. Bu doğrultuda TCMB’nin sadece sakince ortamı izlemeye ve yapıcı söylemlerine devam etmeye hakkı kalmışa benziyor.

Her şeyi gözününde bulundurup şapkamızı önümüze koyduğumuzda, Erdem Başçı’nın maçı defansa çekilip top çevirmek üzerine kurduğunu, arada silik kontra ataklarla karşı takımı zorlamaya çalıştığını görüyoruz. Gol yememenin ön planda olduğu, takım anlayışının süregeldiği zaman içerisinde gelişmelerin bu süreci ortaya çıkardığını söyleyebiliriz. Bu doğrultuda her şey teknik direktörün eline düşüyor. Ancak FED’e göre politika izleyecek MB’nın yapacağı hamle imkanı herkes tarafından biliniyor. Yapılacağı zaman hakkında bile öngörüler oluşmuşken, müdahalenin yapılması ne kadar bir fiyatlama yaratır ayrı bir konu. Bu durumların hepsi, yanlış stratejiler ve geç yapılan müdahaleler kaynaklı görünüyor. Karamsar bir yazı oldu ancak, görünütünün özeti budur.

Gökhan Özkan/ www.isikfx.com/ 
IşıkFX Araştırma Uzmanı

Yazarın Önceki Yazıları