• Cem Kılıç

Gençlere daha iyi bir işgücü piyasası

15.08.2022 Cuma 09:13
ILO’nun son raporuna göre dünyada genç istihdamındaki toparlanma hâlâ istenen düzeyin gerisinde. Gençler için daha iyi bir işgücü piyasası mümkün.

Uluslararası Gençlik Günü öncesinde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan Genç İstihdamında Küresel Eğilimler 2022 başlıklı yeni rapor, gençlerin işgücü piyasasında sahip olduğu fırsatlar arasında büyük bölgesel farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor. Söz konusu rapor genç istihdamındaki toparlanmanın hala istenen düzeyin gerisinde olduğunu gösteriyor.

Bu sonuç aynı zamanda Kovid-19 küresel salgınının gençleri diğer tüm yaş gruplarından daha çok etkilediğini de bir kez daha gözler önüne seriyor.

2020 yılının başlarından itibaren küresel salgın, zaten yetişkinlere kıyasla daha yüksek oranda istihdam kaybı riski taşıyan gençlerin işgücü piyasasında karşılaştığı zorlukları daha da kötü bir hale getirdi. Rapora göre, dünyada toplam genç işsiz sayısının 2022 yılında 73 milyona ulaşması bekleniyor. Bu rakam genç işsiz sayısının 75 milyon olduğu 2021 yılına kıyasla hafif bir iyileşme olduğunu gösterse de hala küresel salgın öncesi, yani 2019 yılı düzeyin 6 milyon üzerinde.

Ne iş, ne eğitim...

ILO verilerine göre, 2020 yılında ne istihdamda ne eğitimde ne öğrenimde yer alan gençlerin (NEET) oranı yüzde 23.3’e yükseldi. Önceki yıla göre 1.5 yüzdelik puan yüksek olan bu oran, 15 yıldır görülmemiş bir artışı temsil ediyor. Söz konusu gençler, aynı zamanda “kalıcı izler bırakıcı” etkiler nedeniyle uzun vadede işgücü piyasası fırsatları ve sonuçlarının kötüye gitmesi riskiyle de karşı kaşıya.

İnsana yakışır iş

Diğer taraftan, genç çalışanlar için insana yakışır iş koşullarının da desteklenmesi gerekiyor. Bunun anlamı, gençlerin örgütlenme hakkı, toplu sözleşme hakkı, eşit değerde işe eşit ücret hakkı ve şiddet ve tacizden arınmış çalışma koşullarında çalışma hakkı da dahil olmak üzere temel hak ve özgürlüklerden yararlanmalarının sağlanmasıdır. Gençler için daha iyi bir işgücü piyasası mümkün.

Savaş etkili olacak

Avrupa ve Orta Asya’da 2022 yılında genç işsizliği oranının, sırasıyla yüzde 16.4 ve 14.9 olmak üzere, dünya ortalamasının 1.5 yüzdelik puan üzerinde olacağı öngörülüyor.

Hem kadınlar hem de erkeklerde genç işsizliğinin azaltılmasında önemli ilerleme kat edilmiş olsa da Ukrayna’daki savaşın yarattığı fiili ve potansiyel etkilerin de ilgili sonuçları büyük oranda etkileyeceği düşünülüyor. Diğer taraftan, Asya-Pasifik bölgesinde genç işsizliğinin 2022 yılında yüzde 14.9’a ulaşması bekleniyor. Bu rakam küresel ortalamayla aynı düzeyde.

Latin Amerika ülkelerinde genç işsizliği hala endişe verici düzeyde ve 2022’de yüzde 20.5 olması bekleniyor. Kuzey Amerika’da ise yüzde 8.3 ile dünya ortalamasının altında olacağı tahmin edilen genç işsizliği tam tersi bir tablo sergiliyor.

Afrika’da yüzde 12.7 olan genç işsizliği kadar önemli bir sorun çok sayıda gencin toplu olarak işgücü piyasasından çekilmesi. Arap ülkeleri ise dünyada en yüksek ve en hızlı artan genç işsizliği oranına sahip ve bu oranın 2022 yılında yüzde 24.8 olması bekleniyor.

Genç kadınlar daha dezavantajlı

Genç erkeklerden çok daha kötü durumda olan genç kadınların nüfusa oranla istihdam düzeyi çok daha düşük. 2022 yılında, küresel ölçekte genç erkekler arasında yüzde 40.3 olan istihdam oranının genç kadınlarda yüzde 27.4 seviyesinde kalması bekleniyor. Bu durum genç erkeklerin istihdam edilme olasılığının genç kadınların neredeyse 1,5 katı olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz yirmi yılda çok düşük seviyede kapanma eğilimi göstermiş olan cinsiyete dayalı açığın en yüksek olduğu ülkeler düşük-orta gelir düzeyine sahip ülkeler. Buna karşılık, söz konusu farkın en düşük olduğu ülkeler ise yüksek gelir düzeyine sahip ülkeler.

Bölgesel farklar

Genç istihdamındaki toparlanmanın bir tarafta düşük ve orta gelir düzeyine sahip ülkeler ve diğer tarafta yüksek gelir düzeyine sahip ülkeler arasında farklılık göstermesi bekleniyor.

Rapora göre, sadece yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerin 2022 sonuna kadar 2019 yılında kaydedilmiş genç işsizliği oranlarına ulaşması beklenirken, diğer gelir düzeyine sahip ülkelerde ilgili oranların kriz önceki düzeylerin en az 1 yüzdelik puan üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor.

Yazarın Önceki Yazıları