Küresel piyasaları endişelendiren “ABD-Çin Ticaret Savaşı” karşılıklı atılan adımlarla kar topu gibi büyümeye devam ediyor.
Son olarak, ABD Başkanı Donald Trump, dün gece Çin'e geçen hafta açıkladığı 50 milyar dolarlık gümrük vergisine misillemeyle karşılık verdiği için 200 milyar dolarlık daha gümrük vergisi getirilmesinin direktifini verdi.
İki ülke arasındaki ticaretin önemli bir bölümünü etkileyecek bu direktifle yetinmeyen Trump, Çin’in tekrar misillemeye gitmesi durumunda 200 milyar değerinde ürüne daha gümrük tarifesi uygulanacağını da açıklayarak, Pekin’den gelecek tepkiyi sınırlamaya çalıştı.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ithalat-ihracat rakamları da Çin’in misilleme alanının daraldığına işaret ediyor.
ABD’NİN ÇİN’E YILLIK İTHALATI 130 MİLYAR DOLAR
AA muhabirinin, ABD Ticaret Bakanlığı'ndan edindiği verilere göre Çin, 2015 yılından bu yana ABD'nin en büyük ticaret partneri konumunda bulunuyor. Benzer şekilde, ABD de Çin’in ticaret ortaklarının başında geliyor.
İki ülke arasındaki mal ticareti hacmi, geçen yıl 635 milyar dolarla rekor kırarken, bu rakamın yaklaşık 130 milyar dolarını ABD'nin ithalatı, 505 milyar dolarını ise Çin'in ihracatı oluşturdu. Bu rakamlar, Çin’in yaklaşık 375 milyar dolarla ABD’nin en fazla ticaret açığı verdiği ülke özelliğini taşıdığını göstermekte.
Ayrıca, Çin’in halihazırda ABD’den ithal edilen 50 milyar dolar değerindeki ürüne yüzde 25 gümrük vergisi getireceği ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin korumacı tedbirler nedeniyle düşeceği göz önüne alındığında, Pekin hükümetinin ek gümrük vergisi getirilebilecek kalan ürün tutarının 80 milyar doların altında kalacağı ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla, Çin yönetimi, ABD’nin tarifelerine bire bir karşılık veremeyeceği için uygulayacağı gümrük vergisi oranını yükseltme yoluna gidebilme durumu söz konusu.
ÇİN, SINIRLI MİSİLLEME ALANINI TELAFİ EDEBİLİR
Bununla birlikte, Çin’in ABD’nin en büyük kreditörü olduğunu da unutmamak lazım. Çin, yaklaşık 1,2 trilyon dolarla dünyada en fazla ABD devlet tahvilini elinde bulunduran ülkesi niteliğini taşıyor.
Ekonomistler, Çinli kreditörlerin, Trump’ın tarifelerine karşı ABD devlet tahvillerini toplu halde elden çıkarmasının ülkenin
tahvil piyasasını darmadağın edebileceğine ve ekonomisini finansal krize sokabileceğine işaret ediyor.
Ayrıca, Pekin’in geçen hafta Singapur’da yapılan tarihi zirvede Trump ile bir araya gelen Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un üzerindeki nüfusu da ticaret savaşında koz olarak kullanabileceği belirtiliyor.
Nitekim, Çin devlet ajansı, Trump’ın 200 milyar dolarlık yeni tarife direktifinin ardından ilk kez Kim’in Pekin’e resmi ziyarette bulunacağını açıkladı. Çin, bugüne karar Kuzey Kore liderinin ziyaretlerini ülkeden ayrıldıktan sonra basınla paylaşmıştı.
Dolayısıyla, Çin’in ticarette ABD’ye kıyasla daha dar manevra alanına sahip olması, Trump yönetimini fazla cesaretlendirmemeli çünkü Pekin hükümetinin elinde başka kartları da mevcut.