Çin QE’si diğerlerinden nasıl farklı?

Avrupa, Japonya ve ABD geleneksel politika araçlarının tükenmesi ile QE`ye giderken, Çin hedefli önlem alıyor.

29.04.2015 Cuma 10:41

Güncelleme : 29.04.2015 Cuma 10:42

Çin Merkez Bankası’nın (PBOC), büyümeyi desteklemek için finans sistemine likidite enjekte etmesi ile birlikte yorumcular bu girişimi Çin tarzı bir parasal genişleme (QE) olarak adlandırdılar. Benzerlikler, karmaşık finansal konuları açıklamada yardımcı olabileceği gibi bu örnekte karşılaştırma yardımcı olmaktan ziyade yanıltıcı olabilir. “QE”, Çin para politikasının çalışma biçimi tanımlamada zayıf kalabilir.


Amerika, Japonya veya Avrupa ile Çin arasında yüzeysel paralellikler elbette kurulabilir. Bu ülkelerdeki merkez bankaları para arzını genişletmek için bankalardan tahvil ve diğer menkul değer alımları yapmaları bakımından PBOC’a benzerlik gösteriyorlar. Bir rapora göre PBOC ticari bankalardan doğrudan varlık alımı gerçekleştirecek. Tıpki Fed’in mortgage destekli menkul değer alımı yaptığı gibi. PBOC politikası, Avrupa’nın uzun vadeli refinansman operasyonlarına da benzerlik gösteriyor. Merkez bankası bankalara doğrudan borç verebilir ve yerel hükümet tahvillerini teminat olarak satın alabilir.


Çin’in para politikasını gevşettiğinden ve bunu birkaç cephede gerçekleştirdiğinden şüphe yok. Ancak QE benzerliği iki şekilde farklılık gösteriyor. Birincisi, genişlemeci araçlar Çin’in para politikası için uzun zamandır norm halinde. Hükümet hala her yıl bir para arzı hedefi belirliyor. Bu yıl yüzde 12‘lik bir M2 para arzı büyümesi hedefliyor. 

Çin regülatörleri, bankaların davranışlarını etkileyebilmek için kredi kotaları kullanıyorlar. Çin Merkez Bankası ayrıca, bankaların kredilendirme adına kullanabilecekleri uygun likidite miktarını zorunlu karşılık oranı yoluyla düzenliyor. Söz konusu düzenleme, faiz oranlarına yapılanlardan daha sık gerçekleşiyor.


QE karşılaştırması ile ilgili ikinci problem, parasal genişlemenin Çin’in parasal teşvikinin kapsamını artıyor olması. Merkez bankası geçmişte para arzında büyüme sağlamak için döviz akışlarına güveniyordu. Sermaye akışları geçtiğimiz 6 ayda tersine dönerek PBOC’un alternatif yollarla taban para yaratmasına yol açtı.


Öte yandan Çin’in QE’ye ihtiyacı aslında yok. BOJ ve AMB diğer merkez bankaları ile birlikte geleneksel para politikalarının tükenmesi dolayısıyla parasal genişlemeye (QE) döndüler. Bu ekonomilerdeki faiz oranları sıfıra yakın seyrediyor. Merkez bankaları fonlama maliyetlerini düşürmek ve bankaları kredi vermeye teşvik etmek için yeni yollar bulmak zorunda kaldı. Ancak Çin’de geleneksel politikada hala alan mevcut. 1 yıllık gösterge faiz oranı yüzde 5’in üzerinde ve zorunlu karşılık oranı yüzde 18.5 seviyesinde.


Geniş kapsamlı bir gevşemeye gitmek finans sektörünü teşvik etmede daha efektif olabilecekten Çin neden yeniden borçlanmaya gidiyor? Aslında yanıt sorunun içinde gizli. Tüm diğer araçlar başarısız olduğunda genel genişleme için geleneksel olmayan araçlara dönen merkez bankalarının aksine Çin yeniden borçlanmayı hedefli amaçlar için kullanıyor ve böylece borç seviyelerinin aşırı yüksek olması ile birlikte tüm ekonomiye likidite saçmadan kaçınıyor.

"
En Çok Okunan Haberler

`Temel göstergelere göre enflasyon yavaşlıyor`

`Haziranda faiz indirimi ihtimali güçlendi`

S. Arabistan petrolde fiyat artışına gitti

Avustralya`da iş ilanları sayısı artış gösterdi

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Euro Bölgesi`nde işsizlik sabit kaldı

Nisan ayı dış ticaret rakamları açıklandı

Enflasyon rakamları belli oldu

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi

`Hedge fonlar daha savunmacı hale geliyor`

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Dolar bugün kaç TL? 

Altın fiyatları haftaya nasıl başladı?